hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Balyoz sanıkları HSYK'ya başvurdu

    Balyoz sanıkları HSYKya başvurdu
    expand

    Balyoz sanıkları, davaya bakan mahkeme heyetini Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na bir kez daha şikayet etti. Ayrıca bilirkişi heyetinde yeralan TÜBİTAK görevlileri hakkında da şikayette bulunuldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz Davası'nın aralarında emekli orgeneral Çetin Doğan, koramiral Kadir Sağdıç ve emekli albay Dursun Çiçek'in de bulunduğu 9 tutuklu sanığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na başvurdu.


    Balyoz Davası'na bakan bir grup avukat. Sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek hazırladıkları dilekçeleri, HSYK'ya  iletilmesi için başsavcılığa verdi.


    Mahkeme başkanı Ömer Diken ile üye hakimler Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Aytekin Ozanlı'nın HSYK'ya şikayet edildiği dilekçede, hakimler hakkında 8 mayıs 2012 tarihli ara kararlarından dolayı soruşturma başlatılması istendi.

    Şikayet dilekçesinde duruşmaların başladığı aralık 2010'dan beri hakimler tarafından savunma hakkının kısıtlandığı ve kanunun emredici düzenlemelerine aykırı hareket edildiği belirtildi. Ve "savunma makamı davanın esasa etkili bir tarafı olarak değil sadece şekli bir unsur olarak görülmüştür" denildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow


    Sanıklar ve avukatlarını baskı altına almak için haklarında tamamen savunma hakkının sınırları içinde kalan sözleri sebebiyle sayısız suç duyurusunda bulunulduğu hatırlatılan dilekçede, mahkeme başkanının duruşma sırasında sarf ettiği sözlerle, sanıkların ve avukatların kişisel ve mesleki onurlarını hedef aldığı iddia edildi.

    Hakimler hakkında soruşturma başlatılması ve geçici bir önlem olarak bu hakimlerin görevlen alınmaları talep edildi.


    Balyoz davasının 9 sanığı, TÜBİTAK'ın  bilirkişi raporunda  imzası olan görevliler hakkında da suç duyurusunda bulundu. Bilirkişilerin hazırladıkları 19 şubat 2010 tarihli raporda, davanın delilleri arasında olan 11, 16 ve 17 numaralı CD'lerle ilgili olarak, "gerçeğe aykırı bilirkişilik ve tercümanlık" suçundan cezalandırılmaları istendi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow