Ankara Üniversitesi'nde "Afrika" sansürü!
Ankara Üniversitesi'nde gündem sansür. Afrika'ya yönelik açılım başlatan Türkiye'de, bu kıtaya dönük akademik araştırma ve çalışmaların yayınlandığı ilk akademik derginin, Türkiye'deki Afrika diasporasını konu alan sayısı, üniversitenin yeni yönetiminin sansürüne takıldı. İstanbul'da bir karakolda öldürülen Nijeryalı Festus Okey üzerine de bir vaka analizi yer alan akademik dergiden araştırmacılar yazılarını geri çekti.
Son yıllarda Afrika'ya yönelik açılım başlatan Türkiye'nin bu alandaki akademik eksikliğini gidermek amacıyla Ankara Üniversitesi bünyesinde 2008'de kurulan Afrika Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde (AÇAUM) gündem, sansür. Yeni rektör atanmasıyla birlikte değişen enstitü yönetimi, Merkezin çıkardığı 3. sayısı yayınlanma aşamasındaki hakemli derginin içeriğine müdahale etti. Yayınlanacak saha araştırmalarını hazırlayan akademisyenler ise çalışmalarını ve yazılarını geri çekti.
Konu: "Türkiye'de yaşayan Afrikalılar ve Festus Okey'di"
3 Kasım 2008'de açılan Ankara Üniversitesi Afrika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (AÇAUM), Türkiye'nin ekonomik ve siyasi ilgisinin yöneldiği Afrika'ya ilişkin akademik alandaki eksikliği gidermek için kuruldu. Prof. Dr. Melek Fırat'ın müdürü olduğu merkez, bu alandaki saha araştırmaları ve makalelerin yayınlandığı bir de hakemli dergi yayınlamaya başladı. Derginin 3. sayısı ise Türkiye'deki Afrika diasporası temasıyla hazırlandı. "Afrika: Ankara Üniversitesi Afrika Çalışmaları Dergisi"nin bu sayısında; İstanbul'da yaşayan Afrikalılar üzerine yapılan etnografik saha çalışmaları ile kökeni Osmanlı döneminde Afrika'dan getirilen kölelere dayananlar ile Afrikalılar Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Olpak'ın bir yorum yazısı ve polis karakolunda öldürülen Festus Okey'e ilişkin bir vaka analizi yayınlanacaktı.
Yeni müdür mühendis
Ancak bu sırada Ankara Üniversitesi'nde yönetim değişikliği yaşandı ve rektörlüğe Prof. Dr. Erkan İbiş getirildi. Bunun üzerine geçmiş dönemde göreve gelen Afrika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi yöneticileri, yeni rektöre çalışmak isteyeceği isimleri seçmesini kolaylaştırmak için geçtiğimiz hafta istifa etti. Merkezin Prof. Dr. Melek Fırat'tan boşalan müdürlüğüne de Mühendislik Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Doğan Aydal atandı.
Bilimsel bilgiye "Türk milleti" kriteri!
Eski yönetim, görevi devrederken, 2011'de baharında yayınlanmaya başlanan hakemli derginin yayına hazır olan 3. sayısı hakkında da Prof. Dr. Aydal'ı bilgilendirdi. Derginin editör yardımcısı AÇAUM'un eski müdür yardımcısı Barış Ünlü'nün hakemli dergi ve yer alacak akademik çalışmalar ile yazılar hakkında bilgi verdiği Prof. Dr. Aydal'ın yanıtı ise şaşırtıcı oldu. Aydal, "Sayıyı yayımlamadan önce okuyacağını ve uygunsuz bir şey görürse yayımlamayacağını ve böyle bir hakka sahip olduğunu" söyledi. Derginin birinci sayfasında yer alan bir saha çalışmasındaki "Kürdistan" ifadesini, Cezayir üzerine çalışmaları ile bilinen Martinikli düşünür Frantz Fanon üzerine bir yazıdaki "sömürge" ifadelerini örnek gösteren Aydal, bu gibi ifadeleri yayımlamayacağını belirtti. Türkiye'de yaşayan Afrikalıların Türkiye'ye dönük algılarını araştıran bir çalışmada geçen "ırkçı" ifadesini de sakıncalı bulan Aydal, "Bizde' ırkçılık yok, öyle ifadeler yayımlanırsa, bütün dünya bunları alıntılayıp Türklere ırkçı diyecek" tepkisi gösterdi. Aydal'ın bu çıkışıyla akademik bir çalışmaya, "Türk milletine ırkçı dedirtmem" kriteri ve engeli de getirilmiş oldu. Barış Ünlü de Prof. Dr. Aydal'a, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, sözü edilen ifadelerin, bir saha araştırmasında görüşülen, Türkiye'de yaşayan bazı Afrikalıların belirttiği görüşleri olduğunu hatırlattı.
Hakemli derginin içeriğine müdahale!
Hakemli akademik bir dergide hakem onayından geçmiş yazı ve çalışmaların üzerinde başka hiçbir tasarruf hakkı olmamasına rağmen, Prof. Dr. Aydal'ın bu yazıları denetleyeceğini söylemesi, araştırmacıların da tepkisini çekti. Araştırmacılar yazılarını geri çekti. Böylece merkezin çıkardığı hakemli derginin geleceği de belirsizleşti.
AÇAUM'da yaşananlar, bir mektup ile öğrencilere ve üniversite camiasına da aktarıldı. Mektupta şu ifadelere yer verildi:
"Akademik bir dergide hakem denetiminden geçmiş makalelerin içerik denetiminin merkez müdürleri, dekanlar ve hatta rektörler tarafından yapılması hangi akademik kriterlerle açıklanabilir bilemiyoruz. Eğer Afrika dergisinin başına gelenler üniversitemizin diğer akademik dergileri için de geçerli olacaksa sorun üzerinde ciddi olarak düşünmek zorundayız. Bunun adı sansürdür ve ifade özgürlüğüne, akademik özgürlüğe vurulan büyük bir darbedir. Prof. Dr. Doğan Aydal’ın 'akademik özgürlük' anlayışının üniversitemizin yeni yönetiminin anlayışının bir yansıması olmadığını ümit etmek istiyoruz. Afrika dergisi Türkiye’de Afrika’ya ilişkin çıkarılan ilk akademik dergiydi ve bu anlamda da Afrika konusunda çalışan kişi ve kurumlarca takdirle karşılanmıştı. 3. sayısından itibaren sansürlendiği anlaşılan bir derginin tüm akademik saygınlığı artık ortadan kalkmıştır. Bazı akademisyenler para kazanmayan merkezlerin işlevsiz olduğunu düşünebilirler ve merkezlerin bürokrasinin oluşturduğu görüşlerin yeniden ve yeniden üretildiği birimler olması gerektiğine de inanabilirler. Genel eğilim de bu yönde. Eğer mesleğimizin her geçen gün saygınlığını yitirdiğine inanıyorsak, işadamı ya da bürokrat mantığını üniversitede hâkim kılmaya çalışan akademisyenlere karşı kendi içimizde mücadele etmek zorunda olduğumuzu hatırlatmak isteriz."