8 mart bu defa farklı olur mu?
Dünya Kadınlar Günü tüm kadınlar arasındaki dayanışmanın günüyken yavaş yavaş bir tüketim gününe dönüşüyor. Biz de günün anlamını bir bilene sorduk; nedir bu 8 Mart? Feminist gazeteci yazar Ayşe Düzkan Cnnturk.com için yazdı.
zamanın ruhu olduğu gibi takvimlerin de meşrebi var. fakat bir türlü anlamlandıramıyorum, bu 8 mart ne zaman 1 mayısın yanından kalktı da 14 şubatın yamacına sokuldu? ne zaman, derdimizi dilimiz döndüğünce anlattığımız bir gün olmaktan çıktı da armağanlarla teselli edildiğimiz bir kutlama halini aldı? miting haberleri ne zaman, indirimler ve ücretsiz cilt bakımı ikramlarının yanında sönük kalır oldu?
yanlış anlamayın, ne indirime ne de cilt bakımına karşıyım. fakat her nasıl olursa olsun, yılda ancak bir kere nasip olan dünya kadınlar gününün hatırlattığı dayanışma duygusuna daha fazla ihtiyacımız var diye düşünüyorum. eskisinden de fazla. çünkü dayak, taciz, tecavüz azalmak bir yana arttı, cinayetler katlana katlana büyüyor. ev işi, çocuk bakımı, çocuk eğitimi, koca pışpışlaması gibi yüklerimizde is bir azalma söz konusu olmadığı gibi tarihin hiçbir aşamasında olmadığı kadar güzel, doksanaltmışdoksan ve genç kalmaya mecburuz. ve evlenmemiş olmak, bir erkek için büyük gurur kaynağıyken bir kadın için derin utanç ve nüfusun birbiriyle eşleşmesi sürecine verdiğimiz ad olan aşk, danışmanlarla çözülecek kadar karmaşık ve kalpten ziyade kuyumla ilgili bir mesele haline geldi. babalar hala azarcı, anneler hala işbirlikçi, kocalar dayakçı, sevgililer kalp kırıcı, oğullar babaları gibi emir veriyor.
evimizin, ülkemizin, tribünlerin temizliği...
iş burada da bitmiyor. kadınlar, doğurup büyüttükleri herkesin başına gelen her felaketi engellemekle de sorumlu. memleketi karpuz gibi böldürmeme mücadelesinden insan hakları ihlallerine, kayıpların bulunmasından barışa kadar annelere havale edilmeyen hiçbir mesele yok adeta. çocuk da yaparım siyaset de diye geçiriyorsunuz aklınızdan değil mi? evlerimizin, ülkemizin, meclisin, tribünlerimizin temizlenmesi konusunda da bize güveniliyor. ve daha acısı, dünya kadınlar günü git gide dertlerimizin hatırlanıp çözümlerinin arandığı değil, bu sorumluluklarımızı bir kere daha hatırlamamız ve hatırlatmamız gereken bir tarih halini alıyor.
bugün 8 mart. bugün ekranlar, hafta sonu alanlar dolacak. bu 8 mart çocuk yaşta gelin olanlara, dayaktan başını alamayanlara, aynı yastığa baş koyduğu adam tarafından canı alınanlara, hayat diye acı, hayal kırıklığı, keder ve mutsuzluk görmüş olanlara acıma ve bu durumda olmamakla teselli bulma günümüz olmasın. yasamızın, siyasetimizin, hakkımızın, eğlencemizin, mutluluğumuzun, sanatımızın peşine düşmeye başladığımız gün olsun. bu yıl olmazsa seneye, bir şey, her şey, gelecek değişsin.
annelerimizin intikamını alalım, babalarımızı affedelim, oğullarımızı sevebilelim, kızlarımız bizim yaşadıklarımızı yaşamasın, biz de mutlu olalım. o kadar. çok şey mi istiyoruz!