Ziraat Katılım 29 Mayıs'ta faaliyete başlıyor
Katılım bankacılığında ilk kamu bankası olacak Ziraat Katılım, 29 Mayıs'ta kapılarını müşterilerine açıyor.
Kamunun katılım bankacılığı yapmak üzere başlattığı çalışmalarda sona gelinirken, bu alanda ilk katılım bankası olan Ziraat Katılım, 29 Mayıs'ta resmi olarak faaliyetlerine başlayacak.
Halihazırda kuruluş çalışmaları devam eden Vakıf ve Halk Katılım'ın da sektöre girmesiyle toplam katılım bankası sayısı 7'ye yükselecek.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de faiz hassasiyetinin banka sisteminden uzak tuttuğu atıl kaynaklar "katılım bankaları" tarafından harekete geçirildi. Bu süreç 1984 yılında Albaraka Türk ile başlarken, 1985'te Faysal Finans, 1989'da bir başka Körfez menşeli kuruluş olan Kuveyt Türk, sermayesine Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün de ortak olmasıyla sektörde yerlerini aldı.
Daha sonra 1996'da Asya Finans sektöre giriş yaptı. Faysal Finans sonradan Family Finans'a dönüşürken, 1991 yılında sektöre giren Anadolu Finans ile 2005'te birleşti ve bugünkü Türkiye Finans oldu.
1995 yılında faaliyete başlayan ve 2001 ekonomik krizinde likidite sorunuyla karşılaşan İhlas Finans'ın faaliyetleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından durduruldu. Resmi Gazete'nin 1 Kasım 2005 tarih ve 25983 mükerrer sayılı nüshasında yayımlanan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile özel finans kurumları "katılım bankaları" adını aldı.
Türkiye'de halihazırda Albaraka Türk, Asya Katılım, Kuveyt Türk ve Türkiye Finans olmak üzere dört katılım bankası faaliyet gösterirken, 2014 yıl sonu itibarıyla toplam 990 şubede yaklaşık 17 bin kişi istihdam ediliyor.
Dünyada katılım bankacılığı
Dünyada 40 yıllık bir geçmişe sahip olan ve bine yakın şirketin faaliyet gösterdiği global faizsiz finans sisteminin aktif büyüklüğü geçen yıl sonu itibarıyla 1,8 trilyon dolar düzeyinde bulunurken, kısa vadede çift haneli büyüme hızı ile gelecek dönemde 3 trilyon dolarlık bir hacme ulaşacağı öngörülüyor.
Küresel ticari bankacılık aktif büyüklüğünden yüzde 1'e yakın pay alan global faizsiz bankacılığı, çift haneli büyüme hızıyla payını yüzde 32'ye çıkartacağı tahmin ediliyor.
Dünyada faizsiz bankacılığın itici gücü olan ülkelerin başında Malezya gelirken, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de diğer ülkeler olarak ön plana çıkıyor.
Türkiye ile Malezya, Endonezya, Katar, Suudi Arabistan ve BAE'den oluşan altı ülkenin global faizsiz bankacılık sistemindeki payı yüzde 82 civarında bulunuyor.
Aktiflerini artırdılar
2005 yılında "katılım bankaları" adının alınmasıyla sektördeki büyümesi hızlanan dört bankanın aktifleri mart 2015 itibarıyla 110 milyar liraya ulaştı. 2006 yılı ilk çeyreğinde 10,2 milyar TL olan katılım bankalarının aktif toplamı son 10 yıllık dönemde yüzde 970 artış gösterdi. Bu artış katılım bankacılığının sektördeki payının yüzde 2,4'lerden yüzde 5'lere yükselmesini sağladı.
Toplanan fon tutarı ise söz konusu dönemde 8 milyar 494 milyon liradan 2015 yılı ilk çeyrek sonu itibarıyla 67 milyar 46 milyon liraya çıktı. Bu rakamlar dikkate alındığında katılım bankalarında toplanan fonun tüm bankacılık sektöründeki mevduata oranı yüzde 3,2'den yüzde 6'ya yükseldi.
Son on yıllık dönemde katılım bankalarının kullandırdıkları fon miktarı yüzde 824 artışla 7,2 milyar TL'den 66,5 milyar TL'ye çıktı.
Sukuk piyasası
Türkiye'de "kira sertifikası" olarak tanımlanan "sukuk", global faizsiz bankacılığın gelişmesini tetikleyen ürünlerin başında geliyor. Sukuk son dönemde gerçekleştirdiği hızlı büyüme ile faizsiz finansal sistemin temel araçlarından biri haline geldi. Geçen yıl sonu itibarıyla dünyada 150 milyar dolar civarında sukuk ihracı gerçekleştirilirken, Malezya sukuk ihracında açık ara lider konumda bulunuyor.
Sukuk çok uluslu şirketlerin de yakından ilgilendiği ve uzun vadeli fonlama amacıyla kullandıkları bir enstrüman olurken, Societe Generale, Bank of Tokyo-Mistsubishi UFJ ve Goldman Sachs gibi uluslararası bankalar sukuk piyasasında yer alıyor.
Bu durum İslami finansal ürünlerinin sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de büyüme potansiyelinin olduğuna işaret ediyor. Geçen yıl İngiltere, 200 milyon sterlin tutarında sukuk ihracı gerçekleştirerek, sukuk piyasasına İslam İşbirliği Teşkilatı dışından giren ilk ülke oldu. Ayrıca Hong Kong 1 milyar dolar, Güney Afrika 500 milyon dolar ve Lüksemburg 200 milyon avro tutarında sukuk ihracı gerçekleştirdi.
Goldman Sachs, geçen yıl gerçekleştirdiği 500 milyon dolarlık sukuk ihracı ile ABD'de bu piyasaya giren ilk konvensiyonel banka oldu.
Türkiye'de ise ilk sukuk ihracı Kuveyt türk tarafından 2010 yılında gerçekleştirildi. Hazine Müsteşarlığı ise ilk kez 2012 yılında 1,5 milyar dolar tutarında sukuk ihraç etti. 2014 yılı itibarıyla piyasada işlem gören sukuk tutarı 8 milyar dolar civarında bulunuyor. Sukuk, dünyada özellikle altyapı projelerinin finansmanında en önemli enstrümanların başında geliyor.
Gürsel Tekin: "3,5 milyon kişi 'çerez parası'na geçim savaşı veriyor"
29 Mayıs'ta açılıyor
Kamunun katılım bankacılığına gireceğinin açıklanmasıyla gözler Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankası'na çevrilirken, kamu bankalarından ilk olarak Ziraat Bankası, ekim 2014'te BDDK'den katılım bankası kurmak için izin aldı.
BDDK'dan alınan iznin ardından çalışmalarını hızlandıran Ziraat Bankası, Ziraat Katılım adıyla 29 Mayıs'ta faaliyetlerine başlayacak. Genel Müdürlüğü İstanbul'da yer alacak bankanın ilk etapta tarihi yarımadada Eminönü'nde Genel Müdürlük binasının giriş katında yer alan şubesi hizmet verecek.
Kuruluş çalışmalarını yaklaşık 150 personel ile tamamlayan bankanın yıl sonuna kadar 400 personele ve 20 şubeye ulaşması planlanıyor.
Fon toplama potansiyeli yüksek
Katılım bankalarının etkinliğinin artmasıyla Türkiye'de sermaye piyasalarının daha etkin bir işlev görmeye başlayacağını dile getiren uzmanlar, böylelikle sermaye piyasalarında yenilikçiliğin önünün açılmasının söz konusu olacağını kaydediyor.
Katılım bankalarının faizsiz iş modelinin ortaklığa dayalı yatırım kollarının gelişmesini sağlayacağına dikkati çeken uzmanlar, ortaklık yapılarında getirinin elde edilecek kar üzerinden kazanılmasının borç veren ile borç alan arasındaki hukukun gelişmesini sağlayabileceğini belirtiyor.
Uzmanlar, yeni ortaklığa dayalı finansman seçeneklerinin sermaye piyasalarına varlık kiralama şirketleri üzerinden yeni enstrümanlar sağlayacağını kaydederek, böylece faiz konusunda hassas daha geniş toplum kesimlerine de hitap edilebileceği için ülkedeki girişimcilerin fon toplama potansiyelinin de yükseleceğini vurguluyor.
Zayıflama diyetlerinin kurtarıcısı: Ara öğünler
Katılım bankası sayısının ve pazar payının artmasının Türkiye'deki finansal aracılık mekanizmasının daha fazla işlev kazanmasını sağlayarak ülkenin potansiyel büyümesine de olumlu katkılar yapmasının beklendiğine dikkati çeken
uzmanlar, yatırımlar için girişimciler faiz konusunda hassas kesimlerden de
fonlama imkanı bulabileceklerini ve geliştirecekleri ortaklık yapısı alternatifleriyle ortaklarına klasik faizin sunabileceğinden daha fazla getiri kazandırma şanslarının olabileceğini dile getiriyor.
Kamu bankaların bu alana girmesiyle katılım bankacılığının sektörden aldığı payı artırması ve 2023 yılında sektörde yüzde 15-20 paya sahip olması hedefleniyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İslam Memiş'ten altın ve bitcoin yatırımcısına kritik uyarı! "Bu hafta..."
400 bin kişinin GSS borçları silinecek! Kimler, hangi şartlar altında yararlanacak?
Araç alım satımlarında yeni dönem başlıyor! 15 gün kuralı ne anlama geliyordu?
BİM AKTÜEL ÜRÜNLER.... BİM 26 Kasım 2024 Salı kataloğu ürünleri...
Ukrayna-Rusya gerilimi ile artan altında 'kâr realizasyonu' düşüşü