Türkiye'de 10 konuttan 6'sı sigortasız
Türkiye'de 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremin ardından zorunlu deprem sigortası sayısı istenilen düzeye ulaşamadı. 10 konuttan 6'sının zorunlu deprem sigortası bulunmuyor.
Türkiye'yi derinden yaralayan, binlerce hayatın kaybedilmesine ve milyonlarca insanın evsiz kalmasına neden olan 17 Ağustos Marmara depreminin üzerinden geçen 16 yılda, zorunlu deprem sigortasının önemi istenilen düzeyde anlaşılamadı.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun (DASK) verilerine göre, Türkiye'deki her 10 konuttan 6'sının zorunlu deprem sigortası bulunmuyor.
AA muhabirinin yaptığı derlemelere göre, 2000 yılında kurulan ve o günden bu yana depremzedelerin yanında olan DASK'ın ödediği tazminat tutarı 161,2 milyon liraya ulaştı.
Borsada işlem gören bankaların karı yüzde 5 arttı
Devletin bir güvence olarak sunduğu Zorunlu Deprem Sigortası, konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu yangın, infilak, yer kayması ve tsunami gibi afetlere karşı güvence altına alıyor. Yıllık olarak düzenlenen ve konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne ve bulunduğu bölgenin deprem riski derecesine göre hesaplanan poliçelerin prim tutarlarının, herkesin karşılayabileceği seviyede tutulmasına özen gösteriliyor.
Sigortanın teminatı altında olan hasarların ortaya çıkması halinde ise tazminat, mümkün olan en kısa sürede karşılanıyor. Hasar sonucunda ortaya çıkan tazminat, DASK tarafından hak sahibinin hesabına yatırılıyor.
Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasının başladığı 27 Eylül 2000'den itibaren gerek Kurum gerekse de sigorta şirketleri, toplumda sigorta bilincini artırmak için çok sayıda kampanya düzenledi. Uzmanlar, buna karşın sigortalılık oranının halen istenilen düzeyde olmadığını belirtiyor.
DASK'ın verilerine göre, ülkedeki konut sayısı 17,7 milyon, sigortalı konut sayısı 7,1 milyon, sigortalılık oranı ise yüzde 40,4 düzeyinde.
En yüksek sigortalılık oranı Marmara Bölgesi'nde
Sigortalı konutların bölgelere göre dağılımına bakıldığında en yüksek sigortalılık oranının Marmara Bölgesi'nde olduğu görülüyor. Marmara Bölgesi'ndeki sigortalılık oranı yüzde 50,5 iken, burayı yüzde 40 ile İç Anadolu Bölgesi, yüzde 36,6 ile Ege Bölgesi, yüzde 35,5 ile Akdeniz Bölgesi, yüzde 31,7 ile Karadeniz Bölgesi, yüzde 28,9 ile de Doğu Anadolu Bölgesi izliyor. En düşük sigortalılık oranı ise yüzde 26,3 ile Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde.
"Geldiğimiz nokta iyi ama yeterli değil"
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan DASK Koordinatörü İsmet Güngör, Türkiye'de uygulanan zorunludeprem sigortası sisteminin, dünyaya örnek olduğunu söyledi.
Günümüz itibarıyla söz konusu sigortada 7 milyon poliçeyi geçtiklerini ve yüzde 40,4 sigortalılık oranına ulaştıklarını anlatan Güngör, "Bu oranı çok önemsiyoruz. Hele ki il bazında baktığımızda, İstanbul gibi büyük bir metropolde yüzde 50'lere ulaştık. Sistemin ilk başladığı yılları düşündüğümüzde, geldiğimiz noktayı çok olumlu buluyorum" dedi.
Güngör, söz konusu rakamların, Türkiye ile benzer deprem riski taşıyan ülkelerle de karşılaştırılması gerektiğine işaret etti. Böyle bir karşılaştırmada, Türkiye'nin söz konusu ülkelere göre daha iyi konumda olduğunun altını çizen Güngör, "Evet, geldiğimiz nokta iyi ama biz bunu yeterli görmüyoruz. Şu an yüzde 40'larda olan sigortalılık oranını çok daha yukarılara taşımak zorundayız. Bunun için de gece gündüz çalışıyor, Türkiye'yi karış karış dolaşıyor ve bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz" diye konuştu.
"En güzel tedbir zorunlu deprem sigortasıdır"
Deprem sigortasının neden gerekli olduğunu da anlatan Güngör, Türkiye'nin yüzde 96'sının deprem tehdidi altında olduğunu söyledi. İsmet Güngör, bunun yüksek bir oran olduğuna dikkati çekerek, herkesin bir gün büyük bir deprem olacak gibi hazırlığını yapması gerektiğini ifade etti.