Türkiye sahte üründe dünya ikincisi
OECD ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi'nin yayınladığı rapora göre Türkiye, Çin'den sonra dünyanın en fazla sahte ürün üreten ikinci ülkesi oldu.
Bloomberg HT'nin haberine göre, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) "Sahte ve Korsan Ürün Ticareti ve Ekonomik Etkisi" isimli raporunu yayınladı.
2011-2013 yıllarını kapsayan rapora göre, dünyanın en büyük sahte ürün üreticisi Çin'i ikinci sırada takip eden ülke Türkiye oldu. Sahte ürün imalâtının yüzde 63,2'sini Çin oluştururken, Türkiye'nin bu sektördeki oranı yüzde 3,3.
Türkiye'yi sırasıyla Singapur (yüzde 1,9), Tayland (yüzde 1,6), Hindistan (yüzde 1,2), Fas (yüzde 0,6), Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde 0,5), Pakistan (yüzde 0,4) ve Mısır (yüzde 0,4) izliyor.
Chobani'den işçilere yüzde 10 hisse
İhracatın yüzde 0.98'i sahte ürün
Sahte üretimin ülkelerin toplam ihracatında ne kadar yer ettiğini de açıklayan rapora göre Çin ihracatının yüzde 0,99'u, Türkiye ihracatının yüzde 0,98'i sahte ürünlerden oluşuyor.
Raporun açıklamasında dünyada ithal edilen sahte ürünlerin değerinin 2013 yılında 461 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği belirtildi. 17,9 trilyon dolarlık toplam dünya ticaretinin yüzde 2,5'ini ithal edilen sahte ürünler oluşturuyor.
Sahtecilikten en çok yarayı ABD, Fransa ve İtalyan markaları alıyor. En fazla sahtesi olan ürünler ise ayakkabı, giyim, saat ve deri ürünleri. Raporda ayrıca e-ticaret kanalları ile birlikte akıllı telefon ve tablet başta olmak üzere sahte elektronik ürünlerin ticaretinin de giderek arttığına dikkat çekiliyor.
"Türkiye'de taklit ürün piyasası 17,2 milyar dolar"
Dünya Fikri Mülkiyet Günü'nde yeni raporun ilk sonuçlarını değerlendiren Marka Koruma Grubu (MKG) sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, taklit, sahte ve kaçak ürün pazarının Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri haline geldiğini belirterek şunları söyledi:
"Türkiye'de taklit ve kaçak ürün piyasasının ortalama büyüklüğünün 17,2 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Sahte ve kaçak ürün ticareti, Türkiye'nin ekonomisi ve güvenliği için çok önemli bir sorundur. Ülke ekonomisi bu ürünler nedeniyle büyük bir vergi kaybına uğruyor.
Örneğin kaçak akaryakıt ve sigara nedeniyle her yıl milyarlarca lira ÖTV kaybı yaşanıyor. Türkiye, büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için taklit, sahte ve kaçak ürün ticaretiyle mücadelesini kazanmak zorundadır.
Türkiye'nin küresel rekabet gücünün ve yatırım cazibesinin artması, marka haklarının korunmasıyla doğru orantılıdır. Türkiye marka haklarını koruduğu ölçüde küresel rekabette öne çıkarak, ekonomisine büyüklük ve derinlik kazandırır."