"Turist sayısı yüzde 30 arttı! Aslan payı..."
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "İlk altı aylık verileri bir önceki yılla kıyasladığımızda Türkiye genelinde yüzde 30'luk turist sayısında artış var. 16 milyon yabancı ülkemizi ziyaret etmiş. Gururla açıklıyoruz ki bunda en büyük pay Antalya'nın." dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "İlk altı aylık verileri bir önceki yılla kıyasladığımızda Türkiye genelinde yüzde 30'luk turist sayısında artış var. 16 milyon yabancı ülkemizi ziyaret etmiş. Gururla açıklıyoruz ki bunda en büyük pay Antalya'nın." dedi. Antalya'da temaslarını sürdüren Bakan Ersoy, turizm alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Bakanlık olarak yeni dönemde yapacakları politikaları anlatan Ersoy, altı aylık verilerin gurur verici olduğunu belirtti.
"İlk altı aylık verileri bir önceki yılla kıyasladığımızda Türkiye genelinde yüzde 30'luk turist sayısında artış var. 16 milyon yabancı ülkemizi ziyaret etmiş. Gururla açıklıyoruz ki bunda en büyük pay Antalya'nın." diyen Ersoy, Antalya'nın 6 milyon 628 binlik turist sayısına ulaştığını aktardı.
Antalya'nın turist sayısının şu ana kadar temmuz rakamlarıyla 7 milyonu geçtiğini bildiren Ersoy, "Bu sene 14 milyonluk bir hedefimiz var. Bu hedefe ulaşacağız. Bu sayılar olmalı ama bunun yanında biz sezon sonundan itibaren artık gelirimizi, turist sayısından daha fazla 'artırdık'ı konuşmamız gerekiyor. Verinin ilk başarının ölçüsü olarak bunu tayin etmemiz gerekiyor." diye konuştu. Ersoy, Antalya'da tesislerin birçoğunun Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazineden tahsisli olduğunu hatırlatarak bununla ilgili 2016 krizinden sonra hükümetin geliştirdiği proje dahilinde yeni yasa çıktığını söyledi.
Kiralama sürelerini 49 yıla uzatacaklarına dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti:
"Birkaç değişiklik yaptık. Taksit sayısını, bir taksit artırdık. Bir peşin, dört taksite getirdik. Gri alanı da netleştirdik. Değer tespitlerinde mevcut işletme belgesindeki yatak kapasiteleri baz alınacak. İki önemli sorun da netleşmiş oldu. Tavsiyem, hızlı bir şekilde başvurularınızı yapın. Bu fırsat bir daha ele geçmez. Yeniden değerleme oranları açıklanacak. Ekim-kasım gibi açıklanacak. Açıklanmadan önce başvuru yaparsanız mevcut TL değerleme üzerinden yapıyorsunuz. Süreyi kaçırırsanız yüzde 18'lik değerleme farkı ücreti üzerine binecek. Ben şimdiden uyarıyorum dosyalarınızı bir an önce verin."
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Bundan sonra yeni bir hikaye yazmamız gerekiyor. Bu hikayeyi de teşviklerle yazamayacağız. Bu hikayeyi kendi becerilerimizle yazacağız. Hepimiz kendimize güveneceğiz." dedi. Antalya'da temasları kapsamında turizm alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Ersoy, yeni dönemdeki hedeflerini anlattı.
"Yeni dönemde her şeyden önce Bakanlıkta bekleyen birikmiş ne kadar dosya varsa hızlı bir şekilde sonuçlandıracağız. Kanunun ve mevzuatın öngördüğü oranda, size hızlı bir şekilde ileteceğiz. 'Bu sebeplerden dolayı olmuyor, şu şekillere sokabilirseniz sizin için uygunsa' diyerek hızlı bir şekilde sonuçlandıracağız." diyen Ersoy, artık hiçbir dosyanın oyalanmayacağını, çok hızlı bir şekilde sonuçlanacağını aktardı.
Ersoy, "Lütfen kimse aracı koymasın, sürekli Bakanlıktan normal takibini yapsın. Biz herkesin dosyasını hızlı bir şekilde yapıp, çok hızlı şekilde sonuçlandıracağız." uyarısında bulunarak 2016 krizinden itibaren teşvik ve desteklerle ilgili beklentiler oluştuğunu belirtti.
Teşvik ve desteklerin turizmi kıpırdattığını ancak nihai sonuç için teşvik ve destekten çok daha önemlisi gerektiğini vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:
"Biz turizm sektörü olarak o kadar büyük bir sektörüz ki gerek yarattığımız Döviz girdileri gerekse yarattığımız büyük istihdam düşünüldüğünde teşvike dayalı bir sektör olmak, bu şekilde anılmak istemememiz gerekiyor. Bence en büyük teşvik, biz turizmciler için turizmin önündeki engellerin kaldırılması olması lazım. Zaten sizi frenleyen, tutan engelleri biz devlet ve Bakanlık olarak sizlerle birlikte hızlı bir şekilde ortadan kaldırdığımızda işi bilen turizmcinin teşvike ihtiyacı yok. Alır yürür gider çünkü teşvik dediğiniz şey taşıma suyla değirmen döndürmek. Bizim o kadar yavaş çarkın içinde kalmamamız gerekiyor. Biz çok hızlı hareket etmeliyiz. Önce Avrupa'da yakalamamız gereken rakiplerimiz var, daha sonra dünyada yakalamamız gereken rakiplerimiz var."
Artık çıtayı çok yukarıya koymak gerektiğine işaret eden Ersoy, "Çünkü Türkiye turizmdeki ilk aşamalarını tamamladı. Bundan sonra yeni bir hikaye yazmamız gerekiyor. Bu hikayeyi de teşviklerle yazamayacağız. Bu hikayeyi kendi becerilerimizle yazacağız. Hepimiz kendimize güveneceğiz, bu bağlamda önümüzdeki engelleri kaldırmak benim işim. Sizlerle birlikte bu engelleri hızlı bir şekilde kaldıracağız, hızlı bir şekilde yol almaya devam edeceğiz. En önemli konumuz bu olacak." dedi.
Tanıtımda köklü değişiklik yapılacak
Ersoy, bazı politika değişikliklerine gideceklerini, en önemli politika değişiminin tanıtım üzerine olacağını vurguladı. Çağa uygun yeni tanıtım politika anlayışını sektöre kazandıracaklarına işaret eden Ersoy, "Bununla ilgili çok detaylı bir çalışmamız var. Bütün sektörü kapsayan, dünyayla rekabet eden, dünyada rekabette bizi ön plana çıkaracak olan yeni bir tanıtım politikası üzerinde çalışıyoruz. Sizlerin de görüşlerini alıp tamamlayıp, 2019 tanımında devreye alacağız." diye konuştu.
En önemli konulardan birinin de turizm gelirleri olduğunu ifade eden Ersoy, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İlk altı aylık rakamlar geldi ama benim için total rakamların bir önemi yok. Türkiye mas turizmle başladı, çok büyük bir başarı hikayesi yazdı. Çok büyük rakamları getirmeye başladı, artık mas turizmle övünmememiz gerekiyor. Genel olarak ikinci aşamaya geçmemiz gerekiyor. Bu da söylemesi çok kolay yapması çok zor bir şey. Artık nitelikli turizme, turiste konsantre olmamız gerekiyor. Bunun için her şeyden önce arz talep dengesinde talep yönünde lehimize bozmamız gerekiyor. Yani yeni pazarları geliştirmemiz gerekiyor. Pazara göre ürün yaratacağız."
Müşterinin her zaman haklı olduğunu ve bunun ticaretin ana kuralı olduğuna değinen Ersoy, ısrarcı olmayacaklarını, misafire göre ürün geliştirmek zorunda olduklarını, ürüne göre misafir bulmanın kitle turizmi olduğunu vurguladı.
Artık turizmde ikinci etaba geçeceklerini, ürünü misafirin isteklerine göre dizayn edeceklerini bildiren Ersoy, Türkiye'nin tamamının ürünün parçası olduğunu söyledi.
Burada sadece turizm çalışanlarını ve yatırımcılarını görmemek gerektiğini dile getiren Ersoy, belediye başkanlarından sokaktaki temizlik personeline, garsonlardan restoran işletmecisine taksicisine kadar herkesin turizmin içinde yer aldığını söyledi.
"En kolay yaptığımız şey şikayet etmek"
Herkesi bilinçlendirmek ve eğitmek gerektiğini aktaran Ersoy, "En kolay yaptığımız şey şikayet etmek. Şikayet etmeyi anayasal hak olarak görüyorsak o zaman uyarma görevini de yapmamız gerekiyor. Yanlış yapanı herkes uyarmak zorunda ki şikayet etme hakkını kendinde bulsun. Tek taraflı şikayet ederek, çözümü kamuya atmak doğru değil. Bu şekilde hızlı yol alamayız, bu bilinci yaymamız gerekiyor." dedi.
Ersoy, hedeflerinin turizm gelirlerini gayrisafi mili hasıladaki payı yüzde 4'ten yüzde 8'e getirmek olduğunu ifade etti. Payı, ikiye katlamak gerektiğini belirten Ersoy, şöyle konuştu:
"Bu ulaşılması çok güç bir hedef değil. Avrupa'da örnek aldığımız bazı ülkelerde bu oranın yüzde 12'lere kadar geldiğini göreceksiniz. İlk etapta ilk dönemde bunu yüzde 8'e getirirsek bir başarı. 50 milyon turist, 50 milyar dolar gibi bir hedefi değiştiriyorum ben. Gayrisafi mili hasılamızda Türkiye'nin gelebileceği için yüzde 4'ten yüzde 8'e getirmemiz gerekiyor, ana hedefimiz bu olmalı. Havuzdaki pasta payımızı ikiye katlayarak, gerçek başarı öyküsü yazarız."
Nitelikli turistin bir gecede başarılacak bir konu olmadığına dikkati çeken Ersoy, markalaşmanın önemli olduğunu, dünya markası yaratmak gerektiğini söyledi. Markalaşma yönündeki firmaları destekleyeceklerine de işaret eden Ersoy, "Turizmin ana kaynağı insan kaynağıdır. İnsan kaynağında da markalaşmamız gerekiyor." dedi.
Ersoy, Türkiye'nin genç nüfusa sahip olduğunu ancak turizme girmek isteyenlerin sayısının az olduğunu, gençlerin turizme istekli olması gerektiğini belirtti. Konuya ilişkin örnek de veren Ersoy, 20 bin liradan 50 bin liraya kadar maaş alan aşçılar olduğunu, yetiştiremedikleri için ithal edildiğini kaydetti.