Piyasaları rahatlatacak aksiyon planları hazır
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dövizdeki hareketlilikle ilgili Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar'a konuştu. "Kurdaki gelişmeler çok net bir saldırının göstergesi" diyen Bakan Albayrak, "Döviz hesaplarını TL'ye çevirmek veya el koymak asla olmaz" dedi. Albayrak'ın hedefinde ABD Başkanı Trump da vardı. "Paramız doğrudan bir ABD Başkanı tarafından hedef alındı" ifadelerini kullandı.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar'ın Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile görüştükten sonra kaleme aldığı yazısı şöyle:
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile telefonla görüştük.
Bakan Albayrak’a ilk sorum, kurlarda yaşanan dalgalanma konusunda oldu.
-Son dönemde kurlarda yaşanan oynaklığı, bunun ekonomimize etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yanıta, kurların bugünkü tablosunun ekonomik verilerle açıklanmasının mümkün olmadığını belirterek girdi:
-Bu çok net bir saldırının, sınamanın göstergesidir. Küresel finansal sistemin en büyük oyuncusunun başlattığı bu saldırı, tüm gelişmekte olan ülkelerde benzer durumu ortaya çıkarır. Çıkardı da zaten.
Bu durumu Rusya’nın da yaşadığını, ancak çok güçlü bir toparlanma yaşadığını anımsattı:
-Bugün yaşanan tabloda, ülkemizin parasının doğrudan bir ABD başkanı tarafından hedef alındığı böyle bir ortamda, Türk ekonomisine kırılganlık suçlaması yapmak art niyetliliktir.
Albayrak, kurdaki dalgalanmaya karşı aksiyon planı hazırladıklarını bildirdi:
-Bankalarımızla birlikte kurdaki bu dalgalandırmanın en fazla etkilendiği kesim olan reel sektör firmalarımızın KOBİ’ler dahil durumlarıyla ilgili aksiyon planımızı hazırladık. Bankalarımız ve BDDK ile beraber gerekli önlemleri hızlı bir şekilde alacağız.
Gereken adımların gece yarısından itibaren atılmaya başlandığını vurguladı:
-Pazartesi sabahtan itibaren piyasaları rahatlatmak amaçlı olarak kurumlarımız gerekli aksiyonları alacak ve bu konuda gerekli duyuruları piyasa ile paylaşacaklar. Dediğim gibi, tüm önlem ve aksiyon planlarımız hazır.
Bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 100 günlük programını açıklarken söz ettiği 400 projeyi anımsatıp sordum: O projelerin hayata geçmesi ülkemiz açısından elbette çok önemli. Ardından siz kamunun tasarruf edeceğini söylediniz. Yıl sonunda en az 5 milyar lira faiz dışı fazla verileceğini belirttiniz. 400 proje harcama işareti verirken, kamunun tasarruf etmesini nasıl sağlayacaksınız?
Programın süresinin 100 gün olduğuna dikkat çekti:
-100 günlük program adı üstünde 3 ay 10 gün yani 2018 bütçesi kapsamında uygulanacak bir program. Program uygulayacağımız bütçe disiplini çerçevesinde gerçekleşecek. Büyük projeler için 90 günlük sürede atılacak adımların belli olduğunu kaydetti: Kamu tasarruflarımız kapsamında bunları dikkate aldık. Yapılacak projeler için uzun vadeli dış finansal kaynağa dayalı modelleri önceleyeceğiz.
Bakan Albayrak, ekonomi kurmayları ve kurumlar, Uzakdoğu’da piyasaların biz uykudayken açıldığını dikkate alıp, aksiyon planlarını devreye almaya gece yarısından itibaren başladı. Bu sabah piyasalar açıldığı andan itibaren de aksiyon planlarının devam gelecek...
Döviz hesaplarını TL’ye çevirmek veya el koymak asla olamaz
Son dönemlerde sıkça karşılaştığım soru şu oldu: Döviz hesaplarına el konulması ya da TL’ye çevrilmesi söz konusu mu?
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da bu konuyu açtı:
-Sürekli kamuoyunun gündemine bazı iddialar geliyor. Mevduatların TL’ye döndürülmesi yada el konulması gibi çok ileri iddialar. 'Bakın çok net söylüyorum' diyerek sürdürdü: Mevduatlara el konulmayacak. Hesaplardaki dövizler TL’ye döndürülmeyecek. Ama bu dedikoduları ve yalanları ortaya atanlarla hukuki mücadele sonuna kadar yürütülecek. Yasal işlem başlatılacak.
Gerekirse ‘Mali Kural’ uygularız
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a para politikalarında tam bağımsızlık mesajını anımsattım:
-Para politikalarında tam bağımsızlık mesajınızın uygulamaya dönüşmesi, atılacak bazı adımlarla güçlenmesi için bir planınız var mı?
Bu konuya çok önem verdiklerinin altını çizdi:
-Para politikasındaki bağımsızlığın güçlenmesi için en önemli gördüğümüz konuların başında, para politikalarının güçlü mali politikalarla desteklenmesi geliyor. Merkez Bankası son kararında ve sonrasındaki iletişiminde maliye politikalarının önemine atıfta bulundu. Şimdi maliye politikaları ile ilgili güçlü bir sürece gireceğiz.
Bütçe disiplini üzerinde durdu:
-İlk bir ayda alınan kararlar, bütçe disiplini, borçlanma ihtiyacının azaltılması, kredi kart ve kredi taksitleri ile ilgili değişiklikler, cari açığa yönelik ithalat kalemleri üzerindeki düzenlemeler bu çerçevede desteklerdir.
Orta Vadeli Plan hazırlıklarına işaret etti:
-OVP kapsamında 2019 yılında büyümenin yüzde 3-4 aralığında olmasını öngörüyoruz. Cari açığın yüzde 4 civarında dengelenmesini hedeflerken, bütçe açığını da yüzde 1.5 seviyesinde sınırlandıracağız. Bunların hepsi para politikalarının etkin ve bağımsız bir şekilde uygulanması için Merkez Bankasına önemli destek verecek.
Hedeflerin belirlendiğinin altını çizdi:
-Bizim Yeni Ekonomi Yaklaşımımızın en önemli ayağını bu disiplin oluşturuyor. Hedeflerimizi belirledik. Bütçe dışı giderler için taviz vermeyeceğimizi tüm ilgili kurum ve bakanlarımızla konuştuk. Bu hassasiyet için gerekirse hedeflenen göstergeler için Mali Kural uygulayacağız.
Yatırım ve harcamada 3+1’e hep bakacağız
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yerli malını teşvik mesajını anımsatıp, sordum:
-Vatandaşın da yerlisi dururken ithal ürünü almamasının sağlanacağı mesajı da verdiniz. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan iken en az iki genelge yayınladı, “Kamu ihalelerinde Türkiye’de üretilen ürünler yüzde 15 pahalı olsa bile tercih edilecek” dedi. Ancak, belediyeler dahil bir çok kamu kurumu buna uymadı. Şimdi Türkiye’de üretilenin tüketilmesini sağlamak üzere neler yapılacak?
Yanıta Yeni Ekonomi Yaklaşımı’nın 3+1 yönünden girdi:
-3+1 Yeni Ekonomi Yaklaşımının özellikle harcamalar ve yatırımlar ile ilgili kısmını anlatırken bir örnek verdim. Artık bir yatırım ve harcamayı değerlendirirken 3 soruya verdiği cevaba bakacağız. Teknolojik yada yüksek katma değerli üretim sağlıyor mu? İhracatı artırıyor mu? Cari açığı düşürüyor mu? Şimdi bu anlayış tüm ekonomi alanlarında hakim olacak.
Bu uygulamayı önemsediklerini belirtti:
-İhalelerde bu kurala neden uyulmadığını takip edeceğiz. Yerli firmalarımızın üretimine destek sağlamak ve az önce söylediğim üç alandaki katkılarını artırmak için teşvik sistemini de yeniden kurgulayacağız.