Merkez Bankası faize dokunmadı!
Merkez Bankası (TCMB) Şubat ayında beklentiler doğrultusunda karar alarak yüzde 7.5 olan politika faizinde ve faiz koridorunda değişiklik yapmadı. Faiz koridorun alt bandını yüzde 7.25'te, faiz koridorunun üst bandını ise yüzde 10.75'te bıraktı.
Merkez Bankası (TCMB) Şubat ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklentilere paralel kısa vadeli faizleri sabit tutarken, önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümüne bağlı olacağını belirtti.
TCMB Şubat ayında yüzde 7.5 olan politika faizinde, yüzde 7.25 olan faiz koridorun alt bandında ve yüzde 10.75 olan koridorun üst bandında değişikliğe gitmedi.
Reuters anketine katılan 17 kurumdan hepsi kısa vadeli faizlerin sabit kalacağını tahmin ediyordu.
Analistler TCMB'nin sadece kısa vadeli faizlerde değil, PPK metninde de anlamlı bir değişiklik yapmadığına dikkat çekerken; metinde tek değişiklik Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin "güçlendiği" yönündeki ifadenin eklenmesi oldu.
Altının gram fiyatı 115 lirayı aştı
Ocak ayına ilişkin PPK metninde artan jeopolitik risklere karşın Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürdüğünü belirtilirken, Şubat ayında bu ifadeye olumlu etkinin güçlenerek sürdüğü söylemi eklendi.
BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ TCMB'nin kısa vadeli faizleri beklendiği üzere sabit tuttuğunu hatırlatarak, "TCMB PPK metnine yeni olarak sadece tek bir kelime eklendi; o da Türk ihraç malları için Avrupa Birliği kaynaklı talepteki toparlanmanın kuvvetlendiği söylemi" dedi.
Altuğ, "Manşet enflasyon yüzde 10'a yakın; tüm çekirdek enflasyon göstergeleri yüzde 10 civarında ve enflasyon beklentilerindeki bozulma gittikçe kötüleşiyor. Bu ortamda gerçek anlamda bir sıkılaşmaya ihtiyaç var" dedi ve ekledi:
"Fakat düşük emtia fiyatları, bazı ülkelerdeki negatif faiz çılgınlığı ve Fed'in 2016'da faizleri artıramayacağı beklentileri gibi TCMB'ye enflasyon trendini takip edebilmesi için daha çok zaman veren ve durumu hafifleten faktörler var. Bankanın en azından 19 Nisan'da yeni başkan atanana kadar beklemede kalacağını tahmin etmeye devam ediyoruz. PPK kararı piyasaları için nötr."
Tahvil bono piyasasında ve dolar/TL'de PPK kararı sonrası anlamlı bir tepki yaşanmadı.
PPK kararları enflasyon görümüne bağlı olacak
PPK metninde, "Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir" görüşü yinelendi. Açıklama şöyle devam etti:
"Enerji fiyatlarındaki gelişmeler enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir. Bununla birlikte, artan maliyet unsurları çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi sınırlamaktadır. Bu çerçevede kurul, ücret gelişmelerinin ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri ile enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunacağını ifade etmiştir."
PPK'da sadeleşme ifadesine yer verilmedi
TCMB Aralık ayında Fed'in faiz artırımının ardından politika faizinde bir artışı beraberinde getirecek bir sadeleşme adımı beklentilerine karşın kısa vadeli faizleri sabit tutmuş, küresel para politikalarındaki normalleşmenin başlaması ile birlikte oynaklıklarda gözlenen düşüşün kalıcı olması halinde Ocak ayından itibaren para politikasındaki sadeleşme adımlarına başlanabileceğini belirtmişti.
Ancak TCMB Ocak ayını da volatilitenin artması nedeniyle pas geçerken; TCMB Başkanı Erdem Başçı, 26 Ocak'ta yılın ilk enflasyon raporunun açıklandığı toplantıda enflasyonla mücadelenin hükümet ile birlikte kolektif çaba ile gerçekleştirilebilecek uzun vadeli ve kademeli bir süreç olacağını belirterek, para politikasında tek faize geçmek için henüz erken olduğunu söylemişti.
Aynı konuşmasında mevcut para politikası çerçevesinden "memnun" olduklarını söyleyen Başçı, "Tek faize geçmeli miyiz?... Tek faizin hangi faiz olması gerektiği ve ayda bir değiştirmenin avantaj ve dezavantajlarına baktığımızda henüz değil" demişti.
Bu açıklamaların ardından piyasada sadeleşme beklentileri ortadan kalktı. PPK'nın Şubat ayı metninde de sadeleşme ifadesine hiç yer verilmemesinin ardından bankacılar kısa vadede en azından Başçı'nın görev süresi dolana kadar bu yönde bir adım beklemiyorlar.
TCMB kararında ayrıca sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyrettiği de belirtilirken, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeleri ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrin cari dengedeki iyileşmeyi desteklediğine yönelik görüş de yinelendi.
PPK'da ayrıca yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğine de dikkat çekildi.