Mehmet Şimşek CNN TÜRK'te konuştu
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, CNN TÜRK canlı yayınında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ekonomiye ilişkin çok dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Vatandaşın 9 milyar doların üzerindeki dövizini bozarak Türk lirasına geçtiğini söyleyen Şimşek, "Bu dalga boyunu sınırladı" dedi.
İşte Şimşek'in konuşmasından satır başları...
"Yabancı yatırımcı parasını alıp Türkiye'den çıkmaya çalışırken vatandaşımız 9 milyar doların üzerinde dövizini bozup Türk Lirası'na geçmiş, çok önemli. Bu dalga boyunu sınırladı. Bu ekonomide darbe yapmak isteyenlere de halk bir darbe vurmuş oluyor.
15 Temmuz günü milletin feraseti bana umut veriyor. Sistemin darbe üretmesi engellenecek ama halkın refleksi bana güven veriyor. Millet faktörü çok ciddi bir şekilde dikkate alınacaktır ki son olayda bunun dikkate alınmadığı ortaya çıktı.
Türkiye'ye girişler başladı, bir miktar çıkış yaşandı ve yaşanıyor. Bu kriz ekonomiyi etkiliyor, etkileyecek. Bunların tahribata yol açmaması için gerekenleri yapıyoruz. Sorunlarımız var, ama temellerimiz nispeten sağlam.
Siyasetten de Türkiye'nin demokrasisi güçlendi. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde daha geniş kapsamlı yurtdışı programlarımız olabilir. Türkiye'nin uzun vadede yatırım yapılabilir bir ülke olduğunu anlatacağız. Geniş muhattap bulmak önemli. Uluslararası yatırım bankalarıyla oturup bir değerlendirme yapacağız; nereye gidersek en fazla muhattap ve en fazla etkili oluruz ona bakacağız.
10 soruda vergi barışı
Risk yaşanmış. Darbe bir ülkeyi 3. dünya ükesi yapar. Bunun önlenmesi not düşüşünü sınırlıyor.
Kaygılar Türkiye bu süreci iyi yönetir mi? Reformları yapar mı? Gelinen son aşamada Türkiye bir daha bunu yaşamamak için yapısal dönüşümü sağlayacak mı?
Darbe üreten bir sistemimiz var. İlk defa böyle bir süreci ilk elden yaşıyoruz. Önemli reform çalışmaları var, bir takım adımlar atıldı, atılıyor. İnşallah bunlar yeterli olur. Milletimizin gösterdiği cesaret, feraset, bana umut veriyor. Bir daha böyle bir girişimde bulunmadan önce 10 kez düşüneceklerdir. Sistemde çok önemli reform yapacağız, sistemin darbe üretmesini engelleyeceğiz
Başbakanımızla konuştum, espri yapıyorum 'Burada seni burada görmek istemiyorum' dedi. Yani şu anda seferberlik anlayışıyla sıkıntıları en az maliyetle atlatmasını sağlamak için çalışıyoruz.
Kriz etkileyecek, etkiliyor ama kalıcı bir tahribata çevirmemesi için çalışıyoruz.
Bu darbeyi medyanın ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesi ve milletimizle engelledik. Darbe karşıtı güçlü bir duruş sergilendi. Tüm bunları yatırımcıya anlatıyoruz.
Bu krizin ekonomide kalıcı tahribata yol açmaması için gereken yapılıyor.
Türkiye'nin uzun vadede yatırım yapılabilir ülke olduğunu anlatacağız.
"En önemli zaafiyetimiz tasarruf açığı"
Türkiye'nin en önemli zafiyeti bana göre tasarruf açığıdır. 100 liralık milli gelirimizin 85 lirasını tüketip 15 lirasını tasarruf ediyoruz.
Reform süreci dinamiktir, asla durmamak lazım. G-20'de darbeyi anlattım, herkes pür dikkat dinledi.
Fakat önemli olan size ne olduğu değildir. Başınıza bir sürü felaket gelebilir. Önemli olan sizin nasıl tepki verdiğinizdir. Türkiye, bu krizi bir daha darbe olmaması için yapısal ve kurumsal reformları yaparak, bu süreci hukuk devleti ilkesi çerçevesinde demokrasisini güçlendirerek yönettiği zaman kimse bu ülkeyi tutamaz.
Yatırım Türkiye'nin geleceği. Vatandaşımızın devletin desteklediği bireysel emeklilik sistemi ile tasarruf yapmalı. Kenara daha çok para koyalım, daha çok yatırım yapılsın, daha çok üretelim diyoruz.
Türkiye'nin kredi notu
Darbe girişimi başarılı olsaydı kaos olurdu, ülke 30 yıl geriye giderdi. Dışarıdan ahkam kesenler bunu hiç düşünmüyor. Bu memleket nasıl bir badireyi atlattı onu düşünmüyorlar.
S&P hakkında şunu söyleyeceğim. Milletimiz bilsin ki Hazine olarak biz onlarla çalışmıyoruz. Onlarla çalışmasanız da kredi notu verebiliyorlar.
Ama şunu beklerdim. Şimdi normalde siz bir ülke ile ilgili bir kanaat yürüteceksiniz ne yaparsınız? Sizin söyleyeceğiniz bir şey var mı diye ararsınız. Kararı vermişler ondan sonra haberimiz oluyor. Durun bir oturalım konuşalım.
S and P'nin en büyük argümanı, Türkiye'de siyasi gerilim artacak, Türkiye'nin demokrasisi bir anlamda zorlanacak, tehlikeye girecek, onun için notu indiriyoruz. İnanılır gibi değil tam tersi oldu, Türkiye'de gerilim azaldı, demokrasi güçlendi ve milletimiz daha da kenetlendi. Bunların not indiriminin temel argümanı tabiri caizse tamamen yanlış çıktı.
Bugün Moody's Ankara'da, ben de kendileriyle görüşeceğim. Değerlendirmelere biz karışamayız ama değerlendirmeleri yaparken, bir ülkenin yöneticilerinin o ülkeyi nasıl, nereye taşıyacağını dinlemeleri gerekiyor. Bunu da genelde yapıyorlar. Ben inanıyorum ki Türkiye'nin demokrasisi güçlenmiştir, Türkiye'nin ekonomisi bu süreçten güçlenerek çıkacaktır.
Türkiye'nin reform sürecine olan inancım daha da artmıştır. Bu üçünü bir araya getirdiğiniz zaman Türkiye'nin notunun indirilmesi için hiçbir sebep yoktur. Önemli olan başınıza hangi felaketin geldiği değildir, sizin o felakete verdiğiniz tepkidir, geleceğinizi o belirler. Badire atlattık, büyük bir deprem yaşandı ama milletimiz bu konuda cesaret ve ferasetle hareket ettiği için biz şu anda dimdik duruyoruz, buradan da ders çıkartacağız ve ileriye bu şekilde Türkiye'yi taşıyacağız.
Rusya ile ilişkiler
Dün Rusya'dan çok yoğun bir gün yaşadık. Çok uzun süren bir toplantı yaptık. Üst düzeyde görüşmelerimiz oldu. Maliye Bakanlarına bir ziyaretim oldu.
Öncelikli hedefimiz, 24 Kasım öncesine hızla dönüş. Hem Rus tarafı hem bizler, 'O yetmez' dedik. Rusya bizim çok önemli bir komşumuz. Zaman zaman ticaretimizde iniş çıkışlar olmakla birlikte, 34-35 milyar dolara varan zamanla bizim en büyük ticaret ortağımız olmuş bir ülke. Şimdi emtia fiyatlarının düşüşü ve uçak krizinin etkisiyle bir miktar gerileme var.
Rusya'daki atmosfer son derece olumlu. Normalleşme süreci hızlanacak. Rusya ile yeni bir sayfa açılıyor. Ruslar yapıcı, iyi niyetli ve destekleyici.
Tarifelere hemen izin verdiler. Ama Rusya'dan gelenlerin çoğu Charter seferlerle yapılıyor. Bizden güvenlik için bir takım talepleri oldu. Bu konuda ülkemize davet ettik.
Rusya ile olan ilişkilerin zirve yapıldığı dönemde 100 milyar dolarlık bir hedef konulmuştu, bunun üzerine daha yüksek bir gelecek kuralım dedik.
Bizim için önemli olan ihracat... Bu konuda da uçak krizinden önce inişli çıkışlı bir ilişkimiz vardı. Bu süreçte hızlanacak. Önlemleri yerinde görmeleri için Rusları davet ettik. Bazı sektörlerde Türk firmalarının çalışma yasağının kaldırılmasını istedik.
Vize uygulamalarının hızlı bir şekilde normalleştirilmesini istedik, biraraya geleceğiz.
Enerji Rusya açısından önemli bir alan. Bu projelerin önünde bir engel yok. Akkuyu Nükleer Santral Projesi'nde sorun olmadığını Rusya'ya ilettik.
Bazı kararlar liderlere kalacak. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bütün dünyaya yönelik daha pragmatik, menfaatlerimizi önceliklendiren yeni bir dış politika çerçevesinde bütün komşularımızla yapıcı bir diyalog içindeyiz.
FED faiz artırır mı?
Piyasalar ne diyorsa muhtemelen o olur. Dünya ekonomi küresel kriz sonrası toparlanma içerisinde ama toparlanma çok zayıf. Aşağı yönlü riskler tamamen kaybolmuş değil. Fed, ister istemez küresel ekonominin bu durumunu dikkate almak durumunda kalıyor. Yoksa Amerika'nın kendi verilerine odaklanacak olursanız aslında belki faiz artışı nispeten daha olası gibi görülebilir.
ABD Merkez Bankası'ndan (FED) yakın dönemde faiz artışı olmaz. Bu da bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için iyi bir haber.
Hedefler
Büyümede aşağı yönlü riskler konuşuluyor. Merkez Bankası enflayonda yüzde 7.5 hedefini tutturur. Cari açık son 6 yılın en düşük seviyesinde ama hala yüksek. O nedenle yatıp kalkıp daha çok yatırım, yatırım için daha çok iç tasarruf, iç tasarruf için biraz tüketimi sınırlamamız lazım.
Şu anda karar o ama ekonomimizin darbe yememesi için ya oturup muhalefetle çok hızlı bazı reformlarda anlaşmamız lazım ya da çok istisnai bir iki noktada bu yetkiyi kullanmamız lazım."