Fatih Terim'den 3H kuralı
İş dünyasının buluştuğu Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, "Hayatımda 3H'ye çok önem veririm. Hazır, Hızır ve Huzur çok önemlidir. Hazır olursanız Hızır yardımınıza yetişir ve huzur bulursunuz" dedi.
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde "Yeni Dönemde Liderlik" konulu sunum yaptı. Yöneticilere "samimi olun, ekip ruhuyla hareket edin" önerisinde bulunan Terim, lider ile ekibinin arasında duygusal bir bağın olması gerektiğine inandığını söyledi.
Terim, şunları söyledi:
"Hayatımda 3H'ye çok önem veririm. Hazır, Hızır ve Huzur çok önemlidir. Hazır olursanız Hızır yardımınıza yetişir ve huzur bulursunuz.
Liderliğimde güven ve takdir duygusuna çok önem verdim. Her yerde her dakika olabilirim. Benim bu yaklaşımım kendi ekip arkadaşlarımı da memnun ediyor. Bu nedenle arkadaşlarımın performanslarının arttığına şahidim.
Uzak bir yaklaşımın çok samimi olmadığı inancını taşıyorum. Dışarıdan ciddi görünsem de samimiyimdir. Emir komuta zinciri içinde çalışmadım. Kendiliğinden oluyorsa bu iyi bir şeydir.
"Her oyuncum benimle her şeyi konuşabilir"
Duygusal bir bağın olmasından yanayım. Her oyuncum benimle her şeyi konuşabilir. Saatin önemi yoktur. Evim de dahil. Pansuman yaparak çalışmadım, ameliyata kadar gitti.
'Benim zamanımda' kelimesini hiç kullanmam. Risk almadan başarılı olunmaz. Farklı olmaya çalışmıyorum, fark yaratmaya çalışıyorum.
Benim aidiyet duygum çok gelişmişti. Şirketlerde ve kurumlarda aidiyet duygusunun gelişmesinden yanayım, bir aile gibi olmalıyız.
Futbol yaşamında statik liderlikten ziyade aktif liderlik daha doğru. İdealler ağırdır uzaktan kumanda edilir yerine başkasını gönderir ancak ben kendi liderliğimde başkasını kullanmadım kendim hep içinde oldum. Aktif oldum. Ekibinizle birlikte olursanız başarılı olursunuz. Statik liderlikten ziyade aktif liderlik çok daha doğrudur.
"Ben uyumuyorsam kimse de uyumasın"
Benim çalışma saatim hiç belli değildir. Ben uyumuyorsam kimse de uyumasın diye bir düşüncem var. Benim öykümü her yerde bulabilirsiniz ama ben bulunduğum her yere hep genç geldim. 23 yaşında takım kaptanı oldum genç yaşta teknik adam oldum. Çok başarımız yoktu ama olan başarıları da abartmakta üstümüze yoktu.
Hiç kimsenin düşünmediğini düşünmek ve farklılık yaratmak benim hedefim. Ben tarihte en kabiliyetli oyuncularla oynadım. Herkesin futbolu bildiği bir dönemde benim ortaya koyduğum cümleler bize çok ağır olarak geri döndü.
Hiç eleştiriye gelemediğimi söylediler. Kazandığımız zaman takdir mekanizmasını işletemeyenler kaybettiğimiz zaman eleştirinin de gerekliliğini bilemiyorlar.Bir başarıyı iyi ifade edebiliyorsanız nezaket olarak da iyi bir eleştiriye hakkınız vardır. Risk almadan başarı olmaz.
Yapılan işlere gerekli anlamın yüklenmesinden yanayım. Bunu yapabilirseniz çok başarılı olabilirsiniz. Ödül ve cezaya gerek kalmaz. Ancak Türkiye'de bazen bu şekilde davrandığınız zaman işinizden de olabiliyorsunuz. Para vererek bir şeyleri kaybedebilirsiniz. Ama yaptığınız işe anlam yüklerseniz kazanabilirsiniz. Takdir duygusunu belli etmekten geri durmayın"