Dünya Bankası Türkiye büyüme beklentilerini düşürdü
Dünya Bankası, Ocak 2017 sayısını yayımladığı "Küresel Ekonomik Beklentiler" (GEP) raporunda Türkiye'ye ilişkin 2017 ve 2018 büyüme beklentilerini revize etti.
Raporda, Türkiye'nin bu yıl yüzde 3, 2018'de yüzde 3,5 ve 2019'da yüzde 3,7 büyüyeceği tahmininde bulunuldu. Kuruluş, Türkiye ekonomisinin zorluklarla dolu 2016'da ise yüzde 2,5 genişlediğini öngördü. Dünya Bankasının Türkiye'ye ilişkin büyüme beklentileri haziran ayında yayınlanan bir önceki GEP raporunda, 2016 ve 2017 için yüzde 3,5 ve 2018 için yüzde 3,6 olarak belirlenmişti.
GEP raporunda, Türkiye'ye ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:
"Türkiye'de ekonomik aktiviteler 2016'nın üçüncü çeyreğinde, başarısız darbe girişiminin ticari koşulları kötüleştirmesiyle 2009'dan bu yana ilk kez daraldı.
Temel senaryoda başarısız darbe girişiminin ardından yaşanan keskin daralmanın kademeli olarak geçmesi bekleniyor fakat gelecek beklentilere yönelik belirsizlik yüksek ve görünüme yönelik riskler aşağı yönlü. Eğer jeopolitik ve ulusal gerilimler, gerekli reformların hayata geçirilmesini geciktirir ve yatırımları önlerse, uzun vadeli büyüme beklentileri olumsuz etkilenebilir.
Türkiye'de büyümenin 2017'de yüzde 3'e çıkması ve 2018-2019 yıllarında iyileşen güvenle ortalama 3,6'ya ulaşması tahmin ediliyor. Ancak, ekonomik görünüme yönelik riskler, siyasi belirsizlik ve finansal piyasalardaki volatilitenin etkisiyle haziran ayına kıyasla yükseldi."
Küresel beklentileri de aşağı çekildi
Dünya Bankası, raporunda 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin küresel büyüme beklentilerini de aşağı yönlü revize etti.
Raporda, geçen sene yüzde 2,3 büyüdüğü öngörülen küresel ekonominin 2017'de biraz ivme kazanarak yüzde 2,7 genişleyeceği tahminine yer verildi. Büyümenin bu yıl, geçen seneye kıyasla hızlanmasında yükselen piyasa ekonomilerinde iç talebin gücünü koruması ile zorlukların azalmasının etkili olduğu belirtilen raporda, yatırımların ise hala düşük seyrettiği vurgulandı.
Rapora göre, Dünya Bankası küresel büyümenin 2018 ve 2019 yıllarında yüzde 2,9'a çıkmasını bekliyor. Kuruluşun büyüme beklentileri, 6 ay önce yayınlanan bir önceki GEP raporunda 2017 için yüzde 2,8 ve 2018 için yüzde 3 olarak belirlenmişti.
Ayrıca, gelişmiş ülkelere yönelik 2017 ve 2018 büyüme beklentileri yüzde 1,9'dan yüzde 1,8'e çekildi. Benzer şekilde, yükselen piyasa ekonomileri için yüzde 4,3 olarak açıklanan 2017 beklentisi yüzde 4,2'ye ve yüzde 4,7 olarak açıklanan 2018 beklentisi yüzde 4,6'ya revize edildi.
ABD'nin büyüme tahminleri değiştirilmedi
Raporda, gelişmiş ülkelerin başında gelen ABD'nin bu ve gelecek seneye ilişkin büyüme beklentilerinde değişiklik yapılmaması dikkati çekti. Buna göre, Dünya Bankası ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,2, 2018'de yüzde 2,1 ve 2019'da yüzde 1,9 büyümesini bekliyor. Kuruluş, ayrıca, ABD'nin 2016 yılında daha önceki yüzde 1,9'luk tahmini yerine yüzde 1,6 büyüdüğünü öngördü.
ABD'ye ilişkin büyüme beklentilerine ilişkin notta ise, "ABD tahminleri, yeni yönetim tarafından önerilen politikaların etkilerini, genel kapsamı ve şekli hala belirsizliğini koruduğu için içermemektedir. Ancak simülasyonlar, yeni yönetim tarafından teklif edilen geniş kurumsal ve kişisel gelir vergisi indirimlerinin, hem ABD'nin hem küresel ekonominin büyümesini temel senaryonun üzerine çıkarabileceğini gösteriyor." değerlendirmesi yapıldı.
Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Ayhan Köse ise ABD'deki politika değişikliklerinin farklı etkileri olabileceğine işaret ederek, "ABD'de daha genişlemeci mali politikalar izlenmesi orta vadede hem ülkede hem dışarıda daha güçlü büyüme sağlayabilir ancak ticaret ve diğer politikalar bu kazanımları yok edebilir." ifadelerini kullandı.
Bu arada, Dünya Bankası, Brexit ile karşı karşıya olan Avro Bölgesi'nin ise 2017'de yüzde 1,5 ve 2018-2019'da yüzde 1,4 büyümesini bekliyor. Raporda, bu oranların her birinin 6 ay önceki rapora kıyasla yüzde 0,1 daha düşük olduğu belirtildi.
Dünya Bankası Grubu Başkanı: Cesaret bulduk
Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim, rapora ilişkin açıklamasında, "Yıllarca hayal kırıklığı yaratan küresel büyümeden sonra, ufukta daha güçlü ekonomik beklentiler görmekten cesaret bulduk. Şimdi bu ivmeden yararlanarak, insana ve altyapıya yönelik yatırımları artırmalıyız." ifadelerini kullandı.