Başkan açıkladı: 10 büyük şirket halka arz için başvurdu
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, 900'e yakın şirketin yöneticileriyle halka açılma ile ilgili toplantılar yapıldığını belirterek, Türkiye'nin önde gelen ve bilinen markalarına sahip 10 şirketin halka arz için başvurduğunu ve bu sayının artmasını beklediklerini ifade etti.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, Borsa İstanbul AŞ'nin halka arz çalışmalarının Türkiye Varlık Fonu (TVF) önderliğinde ilerlediğini belirterek, "2016 yılında Yönetim Kurulu üyelerimizin de yer aldığı bir halka arz komitesi oluşturduk. Komite olarak düzenli toplanıyoruz ve halka arza yönelik atılması gereken adımları konuşuyoruz; örneğin esas sözleşmemizi halka açık bir şirket perspektifiyle gözden geçiriyoruz." dedi.
Şirketlerin halka arzında özellikle yerli bireysel yatırımcıyı teşvik etmek için bazı adımlar atmaları gerektiğini ifade eden Karadağ, tüketim sektöründeki şirketlerin sadakat programları ile uzun süreli yatırımcılarına mahsus bazı uygulamalar getirebileceklerini, Borsa İstanbul olarak kendilerinin de halka arz döneminde yatırımcıları teşvik etmek amacıyla atabilecekleri adımları değerlendirdiklerini kaydetti.
Karadağ, Borsa İstanbul'un halka arzında yurt içi ve yurt dışı yatırımcılara tahsisat ile ilgili soruya ise Sermaye Piyasası Kurulu'na halka arz edilecek sermaye piyasası araçlarının piyasa değerini, piyasa koşullarını, ihraççının ve halka arz edenin talebini de dikkate alarak asgari tahsisat oranlarını sıfıra kadar indirebilme ve bir kata kadar artırabilme yetkisi verildiğini hatırlatarak, "2018 yılında yapılacak halka arzları gözlemledikten sonra Borsa İstanbul'un halka arzıyla ilgili olarak yerli ve yabancı dağılımına ilişkin daha rahat yorum yapabiliriz." şeklinde konuştu.
"Ülkemizin önde gelen ve bilinen markalarına sahip 10 şirket halka arz için başvurdu"
Himmet Karadağ, Borsa İstanbul olarak Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin halka açılmaları yönünde büyük çaba harcadıklarına değinerek, bugüne kadar 900’e yakın şirketin özellikle halka açılma kararı almaya yetkili ortak ve üst düzey yöneticileri ile bire bir görüşerek, sermaye piyasaları ve halka arz konusunda kendilerine bilgilendirmede bulunduklarını kaydetti.
Şirketlerin, başta pay halka arzı olmak üzere sermaye piyasaları ile ilgili çekincelerini öğrendiklerini ve bu çekinceleri gidermek için çaba sarf ettiklerini belirten Karadağ, "2017 yılında 3 şirket halka arz olarak Borsada işlem görmeye başladı ve toplam 1,2 milyar TL fon sağladılar. Önümüzdeki dönemde, bunun çok üstünde halka arzlar gerçekleşecek. Özellikle enerji ve sağlık sektöründe büyük ölçekli halka arzlar bekliyoruz. Halihazırda ülkemizin önde gelen ve bilinen markalarına sahip 10 şirket, paylarının halka arz edilerek Borsada işlem görmesi için başvuru yapmış bulunmaktadır. Yakın gelecekte, ilave müracaatların gelmesini de bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Karadağ, Türkiye'nin bölge ülkelerle kıyaslandığında, sermaye piyasaları açısından tartışılmaz bir derinliğe sahip olduğunu belirterek, piyasalarda tüm aktörlerin proaktif olması gerektiği bir dönemden geçildiğini ve bu bağlamda doğru düzenlemelerle yetersiz olan yatırımcı kültürünün geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Olası manipülatif hareketleri doğrudan SPK’ya bildirdiklerini kaydeden Karadağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hisse kültürünü ancak ve ancak manipülatif hareketleri minimize ederek geliştirilebiliriz. Biz teoride uygun düzenlemeleri gerçekleştirirken, piyasalarda yatırımcı güvenini sarsan vakalar yaşanabiliyor. Sektördeki paydaşlarımızın 4 ana ilkeyi benimsemesi gerekiyor. Adil, şeffaf, sorumlu ve hesap verebilir olma. Bu ilkelerin ancak tüm paydaşlar tarafından layıkıyla yerine getirildiği durumda vatandaşa güven sağlayabiliriz. Güven unsurunu perçinlemeden sermaye tabanının genişletilmesinin mümkün olamayacağının farkındayız.”
Karadağ, potansiyel ve mevcut yatırımcılara sermaye piyasalarımızda farklı ürün ve hizmetler sunarak da güven artırmaya çalıştıklarını kaydederek, işlem gören şirketlerin kurumsal performansını artırmaya dönük, çalışanlarına ücret-prim ödeme konularında hisse bazlı uygulamaları geliştirmek istediklerini ifade etti. Bu sayede şirketlerin tüm kademedeki çalışanlarının kurumlarına olan sorumluluğu, motivasyonu ve aidiyet duygusunun artacağını dile getiren Karadağ, bu yöntemin benimsenmesi durumunda hisse kültürünün yaygınlaşabileceği ve sermaye tabanının genişleyeceği öngörüsünde bulundu.
"Bu haliyle kripto para birimlerinin Borsada işlem görmesi mümkün değil"
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Karadağ, son yıllarda atılan adımlar ile birlikte sermaye piyasalarındaki gelişmelerin BIST 100 endeksine de yansıdığına değinerek değerlendirmesine şöyle devam etti:
"Yeni düzenlemeler sayesinde, katılım tabanının genişlediği, güven ortamının hakim olduğu bir yolda ilerliyoruz. 2018 ve devamında yeni ve güçlü halka arzlarla sermaye piyasamız daha da büyüyecek. Bunun yanında, ülkemiz tüm olumsuz koşullara rağmen, bu yılın üçüncü çeyreğinde ciddi bir büyüme oranı yakaladı. Tüm bu faktörleri bir arada değerlendirdiğimizde, Borsa’da yakaladığımız güzel trendin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini düşünmekteyim."
Karadağ, son dönemde çok fazla konuşulan ve haberlere konu olan Bitcoin ile ilgili soruya ilişkin ise “Bitcoin'in dayanak varlıktan yoksun ve volatilitesi oldukça yüksek bir sanal para birimi olduğuna değinerek, "Bu sebeple Bitcoin ve benzerlerine karşı her fırsatta halkımızı uyarıyor, ileride mağdur olma ihtimaline binaen uzak durmalarını tavsiye ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kripto paraların, mal ve hizmet alımı ya da finans işlemleri için aracı olması amacıyla tasarlanmış sanal paralar olarak tanımlandığını anımsatan Karadağ, birçok kullanıcının ise bu paraları yatırım aracı olarak kullanmaya çalıştığına ve bunun oldukça tehlikeli olduğuna dikkati çekti. Karadağ, Bitcoin ve benzerlerinin varlık olarak değerlendirilmesinin hala tartışma konusu olduğunu belirterek, Bitcoin alım satım platformlarının da BDDK, SPK gibi kurumların düzenleme ve denetimlerine tabi olmadığını ifade etti.
Gelişen teknolojileri takip ettiklerini, ancak bu haliyle kripto para birimlerinin Borsada işlem görmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Karadağ, "Biz Borsa İstanbul Grubu olarak, öncelikli olarak Bitcoin’in altyapısını oluşturan blockchain teknolojisiyle ilgili çalışmaları değerlendiriyoruz. Takas İstanbul bünyesinde, Blockhain Çalışma Grubu oluşturduk. Bu çalışma grubunda da neler yapılabileceği tartışılıyor." dedi.
İşlem saatlerinde, emir iptali ve açığa satışlarda değişiklik planlanmıyor
Himmet Karadağ, pay piyasasındaki işlem saatlerinin yıllar içerisinde gerek yurt içi gerekse yurt dışı sermaye piyasalarında yaşanan gelişmeler dikkate alınarak düzenlendiğini dile getirerek, işlem sürelerinin mümkün olduğunca uzun tutulmaya çalışıldığını ve işlem saatlerinden etkilenen tüm sektör çalışanlarının mesai saatleri gibi konuları göz önünde bulundurduklarını vurguladı.
En son kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle yapılan değişiklikten sonra piyasa işlem saatlerinde yeni bir düzenlemeyi gerektirecek bir gelişme olmadığını ifade eden Karadağ, bu nedenle pay piyasası işlem saatleri konusunda bir değişiklik planı bulunmadığını kaydetti.
Karadağ, bireysel yatırımcıların en çok şikayet ettikleri konuların başında gelen emir iptalleri ve açığa satış konusunda da bilgi vererek, piyasa işleyişine ilişkin düzenlemeler yapılırken uluslararası genel kabul görmüş uygulamaların dikkate aldığını bildirdi. Piyasada işlem yapan tüm yatırımcı gruplarının taleplerinin titizlikle değerlendirildiğini belirten Karadağ, şöyle konuştu:
"Bu çerçevede bakıldığında küresel piyasalarda emir iptaline yönelik herhangi bir kısıtlama söz konusu değildir. Serbest piyasa koşullarında yatırımcının istediği zaman cayma hakkını kullanarak, işleme dönüşmemiş olan emrini piyasadan çekebilmesi temel bir piyasa kuralı olarak değerlendirilmektedir. İzinsiz ve kurallarına uymadan yapılan açığa satış işlemleri için de borsamız denetim ve gözetim kurulu ve SPK tarafından gerekli incelemeler yapılmaktadır.
Dolayısıyla gerek emir iptali uygulamasına, gerekse açığa satış işlemlerine ilişkin düzenlemelerimiz, uluslararası genel kabul görmüş ilkelere uygundur ve kötüye kullanıldığının tespit edilmesi halinde gereken işlemler yapılmaktadır."
"Gayrimenkul sertifikası yüzde 25 iskontolu işlem görüyor"
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Karadağ, pay piyasasında yerli yatırımcıların yabancı yatırımcılara göre satın aldıkları payları ellerinde çok daha kısa süre tuttuklarına işaret ederek, istatistiklerin, uzun vadeli yatırımcıların ortalamada kısa vadeli yatırımcılardan daha yüksek getiriler elde ettiğini gösterdiğini belirtti.
Gayrimenkul sertifikalarının da pay benzeri bir yapıya sahip olduğunu, bu nedenle yerli yatırımcı davranışı nedeniyle kısa vadede bu paylardan çıkma eğilimi oluştuğuna değinen Karadağ, bu eğilimin gayrimenkul sertifikasında fiyatı aşağı yönlü baskıladığına dikkati çekti.
Karadağ, gayrimenkul sertifikaları ile ilgili değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca daha önce hiç pay senedi satın almamış 2 bine yakın yeni yatırımcı da piyasa dinamiklerine yeterince hakim olmadığı için fiyatların aşağı doğru hareket etmesinden dolayı ellerindeki sertifikaları satma eğilimine girdi ve bu da fiyatların aşağı yönlü hareketini hızlandırdı. Oysa sertifikaya dayanak olan projenin satış ofisi fiyatları ile mukayese edildiğinde borsa fiyatının yüzde 25’ler civarında iskontolu olduğu görülebilir. Bu açıdan halihazırda yatırımcılar için ciddi bir kar fırsatı olduğunu söyleyebiliriz. Biz de vergi ve harçlar konusunda girişimlerde bulunuyoruz. Ayrıca gayrimenkul sektörü temsilcileri ile konuşarak fiyat farklılığını giderici çözümler arıyoruz."