Asgari ücretli kadına yoksulluk nafakası ödenebilir
Yargıtay, boşanan kadınlara eşlerinden bağlanan yoksulluk nafakasının, asgari ücretle işe girmeleri halinde kesilemeyeceğine karar verdi.
Boşandığı sırada herhangi bir işte çalışmayan kadına, boşanma davasına bakan mahkeme tarafından 300 lira yoksulluk nafakası bağlandı.
Kadının Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bağlı bir işe girmesi üzerine, boşandığı eşi, ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılması istemiyle dava açtı.
Eski koca, dava dilekçesinde, "Adana Valiliğinde 4/C statüsünde işçi olarak çalışırken emekli olduğunu, herhangi bir malı, mülkü veya gelirinin bulunmadığını, emekli maaşı ile geçinmeye çalıştığını" ileri sürdü.
Dilekçede, davalı kadının boşanmadan sonra sigortalı işe girdiği hatırlatılarak, bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi istendi.
FED'in 100 yıllık tarihindeki tek kadın başkanına: "Git kocanın yanında otur"
Adana 2. Aile Mahkemesi, kadının asgari ücretle işe girmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Karardan...
Dairenin kararında, Türk Medeni Kanunu'na göre, ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılmasının mümkün olduğu belirtildi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiğine işaret edilen kararda, şu tespitler yapıldı:
"Yargıtayın yerleşik kararlarında da 'asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması', yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir.
Ancak kaldırma talebi, azaltma talebini de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.
Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir.
Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki bilimsel öğretide, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir."
Olayda, davalı kadının boşanma sırasında bir işte çalışmadığı, kendisine aylık 300 lira yoksulluk nafakası bağlandığı ifade edilen kararda, kadının sonradan çalışmaya başladığı ve bu işin "her an için sona
erdirilebilecek, sabit bir iş olmadığı" kaydedildi.
Kararda, geçici işlerde çalışmanın, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmeyeceği vurgulandı.
Kadının boşanmadan sonra sosyal güvenceli bir işe girdiği belirtilen kararda, "Kadının, günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre, işe girip çalışması zorunluluk arz etmektedir. Mahkemece, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı, kaldırma talebinin azaltma
talebini içerdiği, bu durumun nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınacağı değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır" denildi.