Tuzlu suyun elektrolize edilmesiyle elde edilen hipokloröz asit, spreyleme ya da daldırma yöntemiyle tarlada ya da seralarda, yaş meyve sebzeye uygulanacak. Böylece tarım ürünleri hasattan tüketiciye ulaşana dek küf, kir, toz, mantar gibi pekçok nedenle çürümesi engellenmeye çalışılacak. Yöntemin Türkiye koşullarında ne kadar yarar sağladığı ölçülecek, elde edilen veriler, iyi tarım uygulamalarında, hipokloröz asit kullanımının yaygınlaştırılması için kullanılacak. Aynı yöntemin Hollanda, Rusya, Japonya gibi bazı ülkelerde tarımda yaygın olarak kullanılıyor. Ürün, meyve sebzelerde kimyasal atık bırakmaması nedeniyle de dünya tarafından tercih ediliyor. Projenin yürütücüsü Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ile SBÜ Hamidiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü Biyoteknoloji Anabilim Dalı'ndan Dr. Özge Dinç, projeyi DHA'ya anlattı.
"MEYVE SEBZENİN YÜZDE 50'Sİ DAHA YOLDA ZARAR GÖRÜYOR"
SBÜ Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, BM verilerine göre dünyada yaklaşık 1 milyar kişinin gıdaya ulaşmakta güçlük çektiğini ve 35 bin kişinin de açlıktan öldüğünü vurgulayarak, gıda güvenliğinin hayati önemde olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Erdöl, "Bunun yansıra ülkemizde ise rakamsal olarak 26 milyon ton kadar gıda bozuluyor, çürüyor, son tüketiciye ulaşana kadar hasar görüyor ve çöpe atılıyor. Zincir marketlerde özellikle meyve sebzelerin yaklaşık yüzde 10'u, tüketiciye hiç ulaşamadan çöpe atılmak zorunda kalıyor. Kaldı ki tarladan itibaren tüketiciye kadar olan serüven içerisinde, yaş meyve sebzelerin yüzde 50 kadarı da hasar görüyor. Yaş sebze ve meyvelerin raf ömürlerinin uzatılması, çürümelerinin, çöpe atılmalarının engellenmesi için üniversitemizin öncülüğünde bir proje başlatılmış oldu. 2 yıl sürecek olan bu projenin en önemli çıktısı, bu 26 milyon tonun büyük kısmını muhtemelen çöpe atmaktan kurtarmış olacağız. Belki de bu, meyve sebze fiyatlarının da bir noktada artmasını engelleyecek. Bu madde bir pestisit değil. İnsanlara, canlıya zarar veren bir madde olmadığından dolayı da bu yönüyle de önemli. Yaş meyve sebzenin, tarladan sofraya gidecek olan serüven içerisinde, daha sağlıklı taşınabilmelerine imkan verecek" dedi.