Kamuda çalışan sözleşmeli personele kadro verilmesine yönelik hazırlanan düzenlemeyle bazı adaletsiz uygulamaların ortadan kalkması bekleniyor.Kadrolu memur ile kamudaki sözleşmeli çalışan arasındaki en önemli farklardan biri de sosyal güvenlik uygulamalarında ortaya çıkıyor. Kadrolu memur ile kamudaki sözleşmeli çalışan arasındaki en önemli farklardan biri de sosyal güvenlik uygulamalarında ortaya çıkıyor. Öte yandan sözleşmelilerin göreve yükselme haklarının olmaması, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinin olmaması memnuniyetsizlik yaratıyor. Detayları Postadan Ekrem Sarısu yazdı... Memurların sosyal güvenliği için iki farklı durum söz konusu. Ekim 2008den önce memur olanlar 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi iken, Ekim 2008den sonra memur olanlar 5510 sayılı Kanunun 4/C maddesi kapsamında sigortalı sayılıyorlar. Memurlara yapılan ücret ve ücret mahiyetindeki ödemeler ile bazı tazminatlardan sigortalılık statüsüne göre uzun vadeli sigorta kollarına yani emeklilik kapsamında sigorta primi kesintisi yapılmakta olup, bazı ödemelerden ise prim kesilmiyor. Özellikle ilk defa 4/C statüsündeki memurların bütün ödemeleri prime tabi olmadığından, yaşlılık aylıkları da bu durumdan olumsuz etkileniyor. Aynı işi yapan sözleşmeli personel sosyal güvenlik açısından işçiler gibi eski SSK olarak bilinen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/A maddesi kapsamında sigortalı sayılıyor. Sözleşmeli personelin sözleşme ücretlerinin tamamı prime esas kazanca dahil ediliyor ve dolayısıyla sigorta prim kesintisi de yapılıyor. Kadrolu memurların çalışma sürelerine bağlı olarak her yıla bir kademe, her üç yıl için bir derece yükselmesi hakkı bulunuyor. Bu ilerlemeler de memurun aylığı yanında ek gösterge rakamının yükselmesi, tazminatları gibi ödemelerini de etkiliyor. Memurun aldığı maaşı, ek göstergesini emekli ikramiyesini yükselten kademe ve derece ilerleme hakkı, yan masada aynı işi yapan sözleşmeli personele verilmemiş durumda. Yani sözleşmeli personelin kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi gibi bir hakkı da bulunmuyor. Memurların ücret ve mali hakları kapsamındaki ödeme kalemlerinin tamamı Gelir Vergisine tabi değil. Memur maaşlarında önemli yere ve miktara sahip olan tazminatlar Gelir Vergisinden muaf. Sözleşmeli personelin ise sözleşme ücretlerinin tamamından gelir vergisi kesintisi yapılıyor. Bu durum, sözleşmeli personelin vergi matrahlarının daha yüksek olmasına dolayısıyla da memurlara göre üst vergi dilimlerine daha kısa sürede girmelerine neden oluyor. Dolayısıyla Gelir Vergisi kesintisi açısından kadrolu memurlara avantaj sağlanmış oluyor. KADROLUNUN HAKKI VARKadrolu memurlar çalışma hayatı süresince, gerekli şartları taşımaları halinde kariyer basamaklarında yükselebiliyor. Kadrosuna göre üst unvanlara özellikle yönetici olarak sınava tabi veya sınavsız olarak görevde yükselme imkanına sahip oluyor. Mühendis, avukat, tekniker gibi öğrenimleri ile hak kazandıkları unvanlarına ilişkin kadrolara da unvan değişikliği suretiyle atanabiliyor. Gerek görevde yükselme gerekse unvan değişikliği yapılabilmesi kadrolu memurların statü, maaş ve özellikle emekliliklerinde büyük katkılar sağlıyor. Sözleşmeli personelin görevde yükselme suretiyle kariyer basamaklarında ilerlemesi mümkün değil. Sözleşmeli personel statüsünde olanlar için belirlenmiş yöneticilik görevi de bulunmuyor. Dolayısıyla sözleşmeli personelin memurlar gibi görevde yükselme suretiyle statü, ücret ve emekliliklerinde bir avantaj sağlama imkanı bulunmuyor. Unvan değişikliği ile ilgili olarak da sözleşmeli personelin, unvan değişikliği suretiyle atamasının yapılacağı pozisyon için öngörülen ilk defa hizmete alınma prosedürüne uyulması şartıyla unvan değişikliği mümkün. Dolayısıyla sözleşmeli personelin kadrolu memurlar gibi aynı sözleşme sürecinde unvan değişikliği hakkı da bulunmuyor. Kadrolu memurlar unvanları, nitelikleri ve kurumları gibi durumları dikkate alınarak yurt dışında bilgi ve görgülerini artırmak için, eğitim veya geçici olarak görev yapmaları amacıyla görevlendirilebiliyor. Hatta bu kapsamda yurt dışı aylığı, görevlendirmeye ilişkin yaşamsal giderler gibi ilave ödemeler bile yapılabiliyor. Sözleşmeli personelin ise yurt dışında bilgi ve görgülerini artırmak, eğitim veya geçici olarak görevlendirme hakları bulunmuyor. Kadrolu memurlara 375 sayılı KHKda ve bu kapsamda çıkarılan esaslarda aranan şartları taşımaları halinde, özel sınavla tespit edilen yabancı dil seviyelerine göre ücret ve mali haklarına ilaveten her ay aylıkları ile birlikte yabancı dil tazminatı ödeniyor. Sözleşmeli personele ise bu kapsamda yabancı dil bilgileri için herhangi bir yabancı dil tazminatı ödenmiyor.