Hürriyet yazarı Noyan Doğan, bina ve site yöneticilerini bekleyen tehlikelere karşı bugünkü köşesinde bir yazı kaleme aldı. İşte Doğan'ın o yazısı;Bizde genelde, site ve apartman yöneticiliği şöyledir. Oturanlar bir araya gelirler, hadi bu sene sen yönetici ol derler; seçilen yönetici de aidatları toplar, çalışanların maaşını ve genel giderleri öder olur, biter. Öyle değil işte. Olmadığı da geçenlerde hemen hemen tüm yazılı ve görsel basında çıkan haberle anlaşıldı. Kadıköyde, bir apartmanın bahçesindeki ağaç, rüzgarın etkisiyle park halindeki araçların üzerine devriliyor ve araçlarda hasar oluşuyor. Araç sahipleri hasarlarını sigorta şirketlerinden tahsil ediyor, ancak sigorta şirketi araç sahibine ödediği 200 bin lira hasar için apartmandaki dairelere 262 bin lira icra gönderiyor. Yani şirketi, ödediği hasarı, apartman sakinlerinden talep ediyor, hukuki deyimle rücu ediyor. Haberi seyreden ya da okuyan eş dost arayıp, sigorta şirketinin böyle bir hakkı var mı? diye sordu. Olmaz mı; hem de nasıl var? Sanmayın ki, bu olay ilk kez yaşanıyor. Sigorta şirketlerinin, ödediği hasarı, apartman ya da site yöneticilerine veya sakinlerine rücu ettiği birçok olay var. Birçoğunda da mahkemeler, sigorta şirketlerini haklı buluyor. Maalesef sorun, yöneticilerin, bu konudan bihaber olması. Son birkaç günde popüler olan bu olay özelinde konuşursak; rapor, ağacın zaman içinde çürüdüğü ve rüzgarda devrildiğini gösteriyor. Bu ne demek? Apartmana ait özel alandaki ağaç, apartman yönetimi bakımını yapmadığı için çürümüş, devrilerek, araçlara zarar vermiş. Araç da kaskolu olduğu için sigorta şirketi hasarı ödemiş, dönüp apartman sakinlerine, siz kendi özel alanınızdaki ağacın bakımını yapmadığınız için bu olayda kusurlusunuz, ödediğim hasarı, bana ödeyin demiş. Mahkeme ne karar verir şimdiden bilemem ama eğer sigorta şirketini haklı bulursa, diğer tüm sigorta şirketleri de aynı şekilde rücu davası açar ve apartman sakinleri milyonlarca lirayı ödemek zorunda kalır. Öncelikle şunun iyi bilinmesi gerekiyor, -hele ki yöneticiler tarafından- apartmanların ve sitelerin kendi özel ve kapalı alanlarında ve parklarında meydana gelen olaylarda sigorta farklı işliyor. Öyle ki, sigorta şirketleri, ister alışveriş merkezi olsun ister başka bir özel otopark olsun, o alanda meydana gelen kazalarda maddi zararları da karşılamayabiliyor ya da karşılayıp, rücu ediyor. Çünkü oralar karayolu ve genel trafiğe açık yerler olarak sayılmıyor; özel alan olarak geçiyor. Bu şekilde siteler içinde meydana gelen araç kazalarında sigorta şirketinin hasarı ödemeyi reddettiği ya da rücu ettiği birçok olay mahkemelerde dava konusu. Diyeceğim o ki, site ve apartman yönetiminin diktiği elektrik direği veya astığı tabela bir nedenden dolayı devrilip, araçlara, konutlara zarar verir ve olayın bakımsızlıktan veya hatadan kaynaklandığı tespit edilirse, sigorta şirketi hasarı öder, yönetime rücu eder. Devam edeyim. Yan komşunun ağacı bakımsızlıktan çürür, araca ya da eve zarar verirse; sigorta şirketi hasarı öder, komşuya rücu eder ve hasarın tamamını da alır. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Aydınlatma güzel oluyor oraya bir direk koyalım, güzel gözüküyor şuraya bir ağaç dikelim, gelen giden yönünü kolay bulsun şuralara tabelalar asalım demekle bu iş olmuyor. Şunu da belirteyim, bu tür olaylara karşı apartman ve sitelere yönelik sigortalar var. Profesyonel yönetilen site ve apartmanlar bu sigortaları yaptırıyor.