Novartis kadınlara ayrımcılıktan suçlu bulundu
ABD'de ilaç şirketi Novartis, kadınlara karşı ayrımcılıktan 250 milyon dolar para cezasına çarptırıldı.
New York'ta Manhattan'daki bölge mahkemesinde görülen davada jüri, İsviçreli ilaç şirketi Novartis'i erkeklere göre daha az maaş ve promosyon vererek kadınlara karşı ayrımcılık yapmaktan suçlu buldu ve şirketi 5 bin 600 kadına 250 milyon dolar ödemeye mahkum etti.
Jüri, ilk olarak pazartesi günü şirketin, altı hafta süren davada davacı 12 kadına 3.3 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verdi, bu da 5 bin 588 kadının tazminat talebi için başvurabilmesinin kapısını açtı.
Davacı kadınlar 2002 ve 2007 yıllarında satış temsilcileri ve alt düzey idarecilerden oluşuyor.
Kadınların avukatı David Sanford yaptığı açıklamada, "Bu, son iki ayda mahkemede olan her şeyi haklı çıkardı. Bu, ABD'deki Novartis ve bütün şirketlere uzun süredir yaptıkları ayrımcılık ve sistematik problemlerin yanlarına kar kalamayacağı konusunda bir mesaj gönderdi" dedi.
Mahkemedeki konuşmasında, jürinin davacı kadınları, şirketin ABD'deki biriminin geçen yıl elde ettiği 9,5 milyar doların yaklaşık yüzde 2 ila yüzde 3'ünü oluşturan 190 milyon dolar ve 285 milyon dolar arasında parayla ödüllendirmesi gerektiğini savunan Sanford, karardan memnun olduklarını söyledi.
Jürinin kararının bir cinsiyet ayrımcılığı davasında şimdiye kadar aldığı en büyük para cezası kararı olduğuna inandığını belirten Sanford, 2002 ve 2007 yılları arasındaki ayrımcılığın maaşlarında yol açtığı kayıplar nedeniyle 37 milyon dolar daha tazminat talebinde bulunacaklarını da ifade etti.
Mahkemede görgü tanıklığı yapan kadınlardan biri bölge müdürünün kadınlara cinsel içerikli görüntüler göstererek ve onları kucağına oturmaya çağırarak taciz ettiğini söyledi.
Başka bir görgü tanığı ise "yaşlı erkekler şebekesinin" hamile kadınları, kariyerlerini bozmanın yollarını bularak, onlara kısa süreli izinler alması ve izinliyken çalışmaları için baskı yaparak cezalandırdığını belirtti.
Davacı kadınların avukatlarından Katherine Kimpel, davada ifade vermeyi kabul eden kadınların, şirketlerde sessiz kalması için uygulanan toplumsal baskıların üstesinden gelme konusunda "inanılmaz şekilde cesur" davrandığını ifade etti.
Novartis Başkanı Andy Wyss da yaptığı açıklamada, "şirketin 10 yıldan fazla süredir, çalışanlarının gelişimi için farklılık ve dışlamama konularında yüksek standartlar getiren politikaları geliştirdiğini ve uyguladığını" belirterek, jürinin kararından hayal kırıklığına uğradığını bildirdi.