hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Borusan Holding 2010 hedeflerini belirledi

    Borusan Holding 2010 hedeflerini belirledi
    expand

    İş dünyası siyasetin aktörlerinden uzlaşma bekliyor, "Küresel krize bir de ulusal kriz eklemeyelim" diyor. 2009'da krizden ciddi şekilde darbe alan Borusan Holding, 2010'da işlerin normale döneceğini umuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık ve Üst Yönetici (CEO) Agah Uğur'un katılımıyla, 2009 yılı performansı ve 2010 yılına dair hedeflerin aktarıldığı Borusan Holding Yıllık Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi.

    Toplantıda verilen bilgiye göre, 2009 yılında yüzde 25 ciro kaybına karşın yatırımlarını sürdüren holding, özellikle enerji ve lojistik sektörlerinde olmak üzere geçtiğimiz yıl 250 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

    Faaliyet gösterdiği sektörlerde "küresel bir oyuncu" olmayı hedefleyen Borusan Holding, 2010 yılında en az 350 milyon dolarlık yatırım yapmayı planlıyor.

    Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kocabıyık, toplantıda yaptığı konuşmada, her sene geleneksel olarak yaptıkları toplantıya bir yıl ara verdiklerini, geçen yıl bu zamanda önlerini görmekte ciddi zorluk çektiklerini, bu nedenle toplantı yapmadıklarını söyledi.

    Krizin henüz bitmediğini, ancak tüm dünyada etkilerinin azaldığının hissedildiğini dile getiren Kocabıyık, şimdi önlerini biraz daha iyi görebildiklerini vurguladı.

    Kocabıyık, 2010 yılının tüm dünyada yeni bir dönemin başlangıcına işaret ettiğini belirterek, Türkiye'nin tarih boyu Doğu ile Batı arasında bir köprü olduğunu, dış politikada atılan doğru adımların bu coğrafi avantajı bir ekonomik avantaj haline getireceğini, bu durumun kendilerine güven verdiğini kaydetti.

    Ancak aynı iyimserliği iç politika için düşünmenin mümkün olmadığına dikkati çeken Kocabıyık, "Türkiye'nin halletmesi gereken birçok problemi var. Bazıları çok uzun yıllara dayanıyor. Bu problemleri çözmenin yeri parlamentodur. Ancak uzlaşma zemininin görülmemesi bizi kaygılandırmaktadır. Şunu gözden kaçırmamak lazım ki, ekonomik istikrar ancak politik istikrar ile beraber olabilir. Politik istikrarı bozacak bir ortama sürüklenmememiz gerekiyor. Tüm sorunlarımızın demokratik bir çerçevede, karşılıklı anlayış ve uzlaşma içinde çözülmesini diliyorum" dedi.

    Ahmet Kocabıyık, işsizlik sorununa da işaret ederek, bunun çözümünün çok daha zor olduğunu, hızlı büyüyen bir toplumda sosyal bir sorun haline gelmeden sorunun hükümetlerin aldığı önlemlerle çözülmesi gerektiğini söyledi.

    Kocabıyık, global krizin özellikle finans sektöründe birçok dev şirketin şeffaf olmamanın cezasını çektiğini gösterdiğini de ifade etti.

    "2010 ile birlikte 1 milyar dolar yatırım yapacağız"


    Borusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uğur da, Türkiye pazarında, otomotivde teşviklerden kaynaklanan farklı talep artışı bir kenara bırakıldığında, 2009 yılının bulundukları sektörler için oldukça kötü geçtiğini belirtti.

    2008'de ciroda 3,4 milyar dolara ulaştıklarını hatırlatan Uğur, cironun 2009'da 2,5 milyar dolara indiğini, 2008'de faiz, amortisman ve vergi öncesi karın (FAVÖK) 175 milyon dolar olduğunu, bu rakamın 2009'da 220 milyon dolara çıktığını ifade etti.

    Uğur, 2008 yılında stok değer kaybından dolayı 165 milyon dolar karşılık ayırdıklarını, dolayısıyla 2008'de 340-350 milyon dolar yerine 175 milyon dolar FAVÖK karı açıkladıklarını bildirdi.

    2009'da ciroda yüzde 25 civarında küçülme yaşandığını kaydeden Uğur, "Uzun vadede sanayi kökenli gruplarda geleceğe inanıyorsanız, gücünüz varsa yatırımla ilgili kararlarınız farklı şekilde gelişiyor. Dur-kalk olmuyor hiçbir zaman. Bu kadar küçüldüğümüz yılda bile 200 milyon dolarlık yatırım yaptık. 2010'da 350 milyon dolar ile tarihimizin en büyük yatırım miktarını gerçekleştirmiş olacağız. 2010 ile birlikte 4 yılda 1 milyar dolar yatırım yapıyoruz demektir. Bu paraların tamamı Türkiye'ye yatırılıyor" şeklinde konuştu.

    "2010'da 3 milyar doların üzerinde ciro bekliyoruz"


    Agah Uğur, 2010'da her sektörde bir iyileşme beklediklerini, ancak bu iyileşmelerin çok cüzi iyileşmeler olmasını öngördüklerini belirterek, düşen rakamlar üstüne artış oranları geleceği için bunu mütevazi ve kısıtlı bir toparlanma diye tanımladıklarını vurguladı.

    Otomotiv sektörünün ise biraz daha farklı olduğunun altını çizen Uğur, "Geçen sene önemli, geçici bir ivmeyle artış sağlandığı için onun devam etmeyeceği yönünde bir öngörümüz var. 2010 yılında bazımız 2009'dan daha iyi, ama büyük farkların olmadığı bir baz olacak" dedi.

    Bu yılki konsolide bütçeleri çerçevesinde 3 milyar doların üzerinde ciro gerçekleştirmeyi beklediklerini ifade eden Uğur, bunun 1,8 milyar dolara yakın çelikten, 1 milyar dolar civarındaki bölümünün distribütörlük işlerinden gelmesini planladıklarını, 2011'de de ciroda 3,5 milyar doları geçmeyi hedeflediklerini, bu seviyenin holdingi 2008 seviyesine getireceğini vurguladı.

    Uğur, 2010'da FAVÖK beklentilerinin ise 300 milyon dolar olduğunu kaydetti.

    Enerjiye 10 yılda 3 milyar dolar yatırım

    Borusan Holding'in enerji yatırımlarına da değinen Uğur, "2020 yılına kadar 2 bin megavatlık bir portföyün üretimde olması için 10 yılda 3 milyar dolar yatırım planlıyoruz. Bunun çoğu yenilenebilir enerji olacak. Gaz ve kömür santralı yapsak bile Türkiye'nin en yüksek teknolojili santralleri olacak. Ortağımız da bu konuda çok hassas" şeklinde konuştu.

    Elektrik üretimi açısından özelleştirmelerin de başlayacağını anımsatan Uğur, "Bu projelerle de ilgileneceğiz. Özellikle hidro ağırlıklı projelerle ilgilenmeyi öngörüyoruz" dedi.

    Uğur, "2010 yılında tarihimizin en yüksek yatırımını yapacağız. En önemli kısmı enerjiye olacak" diye konuştu.

    Soruları da yanıtlayan Borusan Holding Üst Yöneticisi Uğur, enerji yatırımlarının çevreye etkilerine ilişkin, "Tabii ki öncelikle doğayı korumak esastır. Kaybettiğiniz anda geri dönüşü yok. Ama dünya standartlarında bizden çok önce barajlarını yapan onlarca ülke var. Bu standartları koruduğunuz sürece elektrik santrallerinin yapılması gerekiyor. 'Her şeye karşıyım', 'siz karışmayın biz yatırımı yaparız' anlayışı da doğru değil. Yüksek standartlı yapılırsa doğru. Şu anda Aksu nehri üzerinde hidroelektrik santralı inşa ediyoruz. Santralde balık merdivenleri yapıyoruz" şeklinde konuştu.

    İlk projeleri olduğu için buradaki yatırımın ilk aşamalarında hatalar yaptıklarını ifade eden Uğur, "İnşaat şirketi, taşeronlar, onların da taşeronları olabiliyor... Hatalar yapıldı. Bunu telafi etmek için fazlasıyla yöre halkıyla ilişkiye girdik ve hatalarımızı telafi ettik" dedi.

    "Onlar ağlıyor, biz de ağlıyoruz diyelim"

    Geçtiğimiz yıl holdingin giderlerini ciddi oranda düşürdüklerini, başka çareleri bulunmadığını belirten Uğur, "Kurumun asli sorumluluğu kar etmektir. Kar, bir kurum için yaşamdır, oksijendir. Kar etmek mecburiyetinde olduğumuza inandığımız için giderlerimizi küçülttük. Kadrolarımızı da bir miktar küçülttük. 2010 sonunda kadro olarak tekrar 2008'deki dik seviyesine ulaşacağız. 2010'da 350 civarında personel girişi olacak ve sayımız 5 bin 400'e çıkacak" diye konuştu.

    Agah Uğur, otomotiv sektörüne ilişkin bir soru üzerine ise, "Otomotiv sektöründe onlar ağlıyor, biz de ağlıyoruz diyelim. Kasım sonu aralık ayında bütün otomotivcilerle iletişime geçtik. Genel kanı çok kötüydü. İki aydır da iyi gidiyor. Piyasa, bütçemizin üzerinde gidiyor" dedi.

    Herhangi bir şirketi satıp satmayacakları sorusuna ise Uğur, "Satılacak şirketimiz yok. Çelik asli işimiz, distribütörlük işimizden memnunuz, lojistikte başarılı bir proses yaşadık. Enerjide de 3 milyar dolar dediğiniz zaman, holdingin bilanço büyüklüğü 2,5 milyar dolar civarında, neredeyse bir Borusan bilançosu kadar daha rakam ortaya çıkacak" şeklinde konuştu.

    "Halka arz düşünmüyoruz, bonoyla borçlanabiliriz"


    Uğur, halka arza ilişkin de, "Halka arz düşünmüyoruz. Biz halka arzdan kaçan bir kurum değiliz. Ama işlerimiz genelde ortaklı olduğu için, yüzde 50-50 stratejik ortaklıklarda çok ince dengeler, çizgiler var. Bu durum, halka açılmaya çok büyük imkan tanımıyor. İlerde çok büyük bir yatırım ihtiyacı olursa, özelleştirmeler gibi, halka açılmaktan ziyade bono piyasalarının gelişeceğini düşünüyoruz Türkiye'de, halktan bono ile borçlanmayı tercih edebiliriz. Orada da öncü olmak istiyoruz. Holdingin halka açılması... Her şirketimizi halka açabiliriz, ama holdingi halka açmamak şu anda görüntü olarak bizim için daha iyi" dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow