Dolar 1.70 TL'ye dayandı

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören hisse senetleri, günlük bazda ortalama yüzde 4,03 oranında değer kaybetti. Dolarsa yüzde 1.81 artışla 1.70 TL'ye dayandı.
İMKB Ulusal-100 Endeksi, birinci seansta 427,21 puan azalarak 24.484,31 puana geriledi. İkinci seansta 576,76 puan azalan endeks 23.907,55 puandan kapandı.
Endeks ikinci seansa 142,81 puan azalarak 24.341,50 puandan başladı. Seansın ilk yarısını 24.197,26 puandan geçen endeks, seans içinde en düşük 23.754,50 puana gerilerken, en yüksek 24.360,87 puana çıktı.
Birinci seanstaki 427,21 puanlık azalış dikkate alındığında, endeks günlük bazda 1.003,97 puan geriledi. Hisse senetlerinin günlük ortalama kaybı yüzde 4,03 oldu.
İkinci seans kapanışında, mali endeks 924,96 puan azalarak 31.590,62 puana, Sanayi endeksi 294,86 puan azalarak 18.735,31 puana, hizmetler endeksi 449,41 puan azalarak 22.489,01 puana geriledi.
Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 2,84 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 1,55 oranında, hizmetler grubu hisseler ise ortalama yüzde 1,96 oranında değer kaybetti.
İkinci seansta işlem gören toplam 323 hisse senedinden 30'u değer kazandı, 237'si değer yitirdi, 56 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı. İkinci seansta, 612 milyon 305 bin 120 TL'lik işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi 1 milyar 25 milyon 106 bin 747 TL olarak hesaplandı.
İkinci seansta, Garanti Bankası, İş (C), Akbank, Yapı Kredi Bankası ve Koza Anadol Metal en çok işlem gören hisseler oldu.
Döviz
Serbest piyasada dünkü kapanışta 1,6600 TL olan dolar güne 1,6840 TL'den, 2,1270 TL olan euro 2,1260 TL'den başladı. Doların bugünkü kapanıştaki satış
fiyatı 1,6850 TL, euronun satış fiyatı 2,1230 TL oldu.
Merkez Bankası, doların bugünkü efektif kurunu alışta 1,6717 TL, satışta 1,6835 TL olarak açıkladı. Merkez Bankası dün efektif kurunu alışta 1,6558 TL, satışta 1,6675 TL olarak belirlemişti.
Faiz-Tahvil-Bono-Repo
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı'nda işlem gören 3 Kasım 2010 vadeli bugün valörlü tahvilin basit getirisi yüzde 16,49'a, bileşik getirisi 15,64'e yükseldi.
Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin önceki kapanışında basit getirisi yüzde 16,29 bileşik getirisi yüzde 15,45 olarak gerçekleşmişti.
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem hacmi 2 milyar 565 milyon 552 bin 915,72 TL olarak belirlendi.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında, toplam 12 milyar 880 milyon 270 bin TL'lik işlem hacmi kaydedildi.
Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemlerde faiz, en düşük yüzde 12,45 en yüksek yüzde 13,05 ve ortalama yüzde 13,00'ten gerçekleşti.
Parite
Uluslararası piyasalarda, saat 17.55 itibariyle euro-dolar paritesi 1,2576 sterlin-dolar paritesi 1,4258 yen-dolar paritesi ise 92,40 düzeyinde seyrediyor.
Yabancı satışı sürüyor
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, piyasalarda tansiyonun tekrar yükselmeye başladığını belirterek, dışarıda ve içeride negatif anlamda yeni bir dalganın ayak seslerinin iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladığını söyledi.
Gelişmekte olan ülkelerde sıkıntıların ağırlaşmaya başladığını, ciddi gerilim olduğunu anlatan Salar, bu durumun Türkiye'ye de yansıdığını, özellikle kurlarda yukarı yönlü baskı olduğunu, buna bağlı olarak da faizlerde yükseliş, borsa tarafında ise düşüş görüldüğünü kaydetti.
ABD'de başkanlık seçimine çok anlam yüklendiğini anımsatan Salar, burada gelişmelerin beklendiği kadar pozitif algılanmadığını söyledi.
İçeride ise IMF ile ilgili konunun "sürüncemede" kalmasının önemli bir handikap yarattığına işaret eden Salar, "Hem yabancı yatırımcılar nezdinde, hem de yerli yatırımcı nezdinde... Krizle birlikte ülkelerde bir takım tedbirler alındı, paket olarak yatırımcıların bilgisine sunuldu. Türkiye'de ise yatırımcıları, kamuoyunu tatmin edecek, güven verecek adım henüz atılmadı. İçeride yaşanan baskının gerekçesi bu şekilde açıklanabilir" diye konuştu.
Önemli bir süreçten geçildiğine işaret eden Salar, yabancıların ocak ayında satış tarafında yer aldığını, şubatta da satışlarının devam ettiğini bildirdi.
Salar, "Yabancıların bu ay 17 gün itibariyle yaklaşık 250 milyon dolarlık net satışları olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.
Yabancıların İMKB'deki payının aralık sonunda yüzde 67,80'ler dolayında olduğunu belirten Salar, bunun yüzde 66,32 düzeyine gerilediğini, bu durumun Türkiye'ye olan negatif bakışın teyidi olduğu görüşünü paylaştı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun faiz kararını açıklayacağını hatırlatan Salar, "Şu andaki durum, oradaki kararı çok daha kritik hale getiriyor. Faiz indiriminin beklenenin altında kalacağını tahmin ediyoruz. Merkez Bankası'nın kararı faiz indirim sürecinin devam ettiğini gösterecek, ancak rakamsal anlamda çok önemli bir hamle yapılamayacak" diye konuştu.
Sanayi üretimi ve kapasite kullanımının gerilemesinin, bütçe dengesi üzerinde olumsuz etkiye yol açacağına dikkati çeken Salar, daralan bir ekonomide kamunun toplayacağı verginin azalacağını, gelirleri düşen devletin özellikle seçim arefesinde ekonomiye odaklanmasının önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin herhangi bir vadede ne kadarlık bir krediye ihtiyacı olacağı konusunda kimsenin net olmadığını dile getiren Salar, IMF ile anlaşmanın önemine işaret ederek, "Türkiye kullanmayacak dahi olsa kötü günler için o krediyi tutması, piyasalara güven vermesi gerekiyor" dedi.
Dolarda 1.75 seviyesi yukarı yönlü kırılırsa...
Murat Salar, kurlara ilişkin değerlendirmesinde ise, "Dolarda 1,75 seviyesi çok önemli. Eğer o seviyeler yukarı yönlü kırılır ise ondan sonra daha önce görmediğimiz seviyeleri görme ihtimalimiz artacaktır. Burada da rahatsız edici bir durum var; kurlardaki istikrarsızlık... Yıllık dış ticaret rakamı 300 milyar dolarlara ulaşan bir ülkede kurlardaki oynaklık önem kazanıyor. Özel sektörün borçluluğu da önemli. Özel sektörün dışarıya olan borcun vadesi geldiğinde aynı borcu bulamıyor ya da daha maliyetli buluyor" diye konuştu.
Altındaki yükselişin ise dünyada tedirginliğin arttığının göstergesi olduğunu savunan Salar, "Buradaki yükseliş hangi boyutta bir krizin içerisinden geçtiğimizin bir göstergesi" yorumunu yaptı.
Burada siyasi anlamda da gelişmelerin bulunduğunu anlatan Salar, Rusya'nın rezervlerinin bir kısmı için altına döneceğini açıkladığını, benzer açıklamaların başka ülkelerden de gelebileceğini söyledi.
Salar, altının yeni yıldan bu yana yüzde 22, yaklaşık 4 aylık dönemde ise yüzde 40'ın üzerinde değer kazandığını bildirdi.
Murat Salar, "Altının Ons'unda 1.000 dolar seviyesi önemli. Oraya kadar çok önemli direnç olacağını sanmıyorum. 1.000 doları aşarsa yükseliş ivmelenebilir" dedi.
Ekonomiye odaklanmanın önemine işaret eden Salar, reel ekonomide dengelerin çok hassas olduğunu, gecikmelerin bedelinin yüksek olabileceğini söyledi.