OVP’de hedefler rasyonel mi? Abdulkadir Selvi yazdı

Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet'teki yazısı... Ulusal ve uluslararası piyasaların merakla beklediği Orta Vadeli Planın sunumu nedeniyle düzenlenen programı izlemek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeydim. Her şey tıkır tıkır işledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tam 14.00te salonda yerini aldı. Program planlandığı saatte sona erdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan salonda sağına Cevdet Yılmazı soluna Mehmet Şimşeki oturtarak piyasalara mesajını verdi. Ama yetinmedi. Bir de konuşmasında, Hükümet olarak Orta Vadeli Planın arkasındayız diyerek bunu pekiştirdi. Cumhurbaşkanı siyasi ve ekonomik olarak güçlü mesajların yer aldığı bir konuşma yaptı. Yeni dönemin ekonomi tercihleriyle örtüşen bir perspektif çizdi. O açıdan Erdoğanın konuşması doyurucu ve ufuk vericiydi. Cumhurbaşkanının açıklamalarına tekrar döneceğim. Bu aşamada Cevdet Yılmazın OVP ile ilgili açıklamalarına değinmek istiyorum. YAPISAL REFORM TAKVİMİ Muhalif ama önemli bir iktisatçı olan Daron Acemoğlu da yapısal reformlara dikkat çekmişti. O nedenle Cevdet Yılmazın, Bu kez yenilik olarak yapısal reformları içeren bir takvime programımızda yer verdik açıklamasını ayrıca not ettim. Yapısal reformlar gerekli ama bunun bir takvim dahilinde açıklanması daha yararlı. Cevdet Yılmaz önce 2024-26 yıllarını esas alan OVPnin üç ana hedefini açıkladı: 1- Tek haneli enflasyon. 2- Büyüme ve istihdamın devam etmesi. 3- Refah artışı. Peki bunu nasıl başaracaklar? Cevdet Yılmaz üç başlık halinde cevap verdi. 1- Mali disiplin.(Deprem harcamaları hariç.) 2- Para politikası. 3- Yapısal dönüşümler. Ben bu yapısal dönüşümlere taktım herhalde. Cevdet Yılmaz yapısal dönüşümleri de 7 temel eksen olarak açıkladı. Bunların ne olduğu haberlerde yer alıyor. Tekrar Cumhurbaşkanının konuşmasına dönecek olursak Erdoğanın ilk sözü güven ve istikrarın sağlanması oldu. İlginçtir, son sözü de güven ve istikrardı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle Türkiyenin siyasi istikrarının nasıl sağlandığına tanıklık edildiğinin altını çizdi. Seçimlerden hemen sonra 1 hafta içinde kabineyi açıklayıp hizmete devam ettiklerini anlattı. Cumhurbaşkanı buradan sözü muhalefete getirdi. Seçimlerin üzerinden geçen 102 güne rağmen birileri hâlâ kavga ve iç çekişmelerinden başını kaldıramazken biz işimizi yapıyoruz dedi. Erdoğan haksız mı? Seçimlerden bu yana muhalefet cephesinde ne yaşanıyor? Hakaret, ihanet, itiraf ve suçlama. İYİ Partili Adnan Bekerin dediği gibi, Allah memleketi korumuş. Cumhurbaşkanı buna rağmen muhalefete çağrı yaptı, Muhalefetin de geçmiş hatalarından ders alarak OVP gibi ülkemizin hayrına olan işlerde bize destek vermesini bekliyoruz dedi. Sonuçta muhalefeti toparlama işi de Erdoğana kaldı. Ama bu muhalefeti Erdoğan da toparlayamaz. Erdoğan konuşması sırasında tam 7 yerde alkışlandı. Bunlar demek ki ekonominin can damarıydı:1- Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz.Alkışlar...2- Sıkı para politikasının desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz.Yine alkışlar...3- Kişi başına 14 bin 855 dolar yüksek gelir grubuna sahip ülkeler listesine girmeyi hedefliyoruz, öngörüyoruz.Alkışlar, alkışlar, alkışlar...4- Ataşehiri aynı zamanda bizim enerji habımız haline getireceğiz.Alkışlar, alkışlar, alkışlar ve alkışlar...5- Cari işlemler açığının yüzde 4ten yüzde 2ye inmesini öngörüyoruz. İleride cari işlemler fazlasına da ulaşacağız.Yine alkışlar.6- OVPde uygulayacağımız politika sepetiyle enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız.Enflasyon çok can yakmış olmalı ki burada yoğun alkışlar...7- Sera organize tarım bölgesi kurulmasına yönelik yatırımları hızlandırıyoruz. Yeni sera kurulumu ile sera yenileme yatırımlarını daha fazla destekliyoruz. Mehmet Şimşek ekonominin dümenine geçerken, Türkiyenin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır demişti. Bu söz aslında yeni ekonomi politikalarının ruhunu yansıtıyordu. OVP ile ortaya konulan hedeflere de bu gözle baktım. OVPde enflasyondan büyümeye, istihdamdan milli gelir artışına kadar hedefler rasyoneldi. Hatta biraz fazla rasyonel tutulmuş. Ama ben büyümede Türkiyenin bu hedefleri aşacağına inanıyorum. Asrın felaketi olan depreme rağmen dünya ortalamasının üzerinde büyüyen Türkiye bu hedefleri aşar. Ama tabii önemli olan benim gözlemimden ziyade OVPnin ulusal ve uluslararası yatırımcılar tarafından nasıl bulunduğu. Onu da dikkatli bir gözle izleyeceğim.