Tartışmalarda duygularınıza hakim olmanın 5 yolu
Gergin bir toplantı yaparken duygusal hissetmemek ya da kendine hakim olmak zor. Sonuçta, içinde bulunduğunuz anlaşmazlık durumu size tehdit edildiğiniz hissini verebilir. Vücudumuz da tehditlere kavga durumuna geçerek cevap verir. Bu vücudun verdiği doğal bir cevaptır, fakat sorun şu ki, bedenlerimiz ve zihinlerimiz, bir ayı tarafından kovalanma ile proje planında istediğimizi kabul ettirmekte zorlanmamız arasındaki tehdit farkını anlama konusunda pekiyi değildir.
Haberin Devamı
/

Vücudunuz “dövüş ya da kaç” moduna giriyorsa, beynin rasyonel düşünceden sorumlu kısmı bölgesine bağlantıyı kaybedersiniz. Halbuki zor bir diyalogda esas yapmanız gereken rasyonel kararlar vermektir. Kaybettiğiniz sadece düşünme yeteneği değildir. Aynı zamanda karşı taraftan da fark edilebilir stres belirtilerini- yüzünüzün kızarması, konuşma hızınızın artması- göstermeye başlarsınız. Karşıdakinin duygularının ‘bulaşmasına‘ neden olan ayna nöronları yüzünden, meslektaşınızın da aynı şekilde hissetmeye başlaması muhtemeldir. Siz farkına varmadan önce konuşma raydan çıkar ve çatışma yoğunlaşır.Neyse ki, bu fiziksel cevabı engellemek, duygularınızı yönetmek ve verimli bir tartışmanın yolunu açmak mümkündür. Konuşmanız sırasında sohbetinizi sakince sürdürmek ya da çileden çıktığınızda kendinizi yatıştırmak için yapabileceğiniz birkaç şey var:
Nefes alın
/

Basit farkındalık teknikleri gergin durumlarda en iyi yardımcınız olabilir ve hiçbiri nefesinizi kullanmadan daha kolay ve erişilebilir değildir. Kendinizi gergin hissettiğinizi fark etmeye başladığınızda, nefes almaya odaklanmaya çalışın. Akciğerlerinize giren ve çıkan havanın hissine dikkat edin. Burun deliklerinden veya boğazınızın arkasından geçtiğini hissedin. Bu dikkatinizi paniğin fiziksel belirtilerinden uzaklaştırır ve sizi odağınızda tutar. Bazı farkındalık uzmanları, nefesini saymayı önerir - örneğin, 6 kere nefes alıp verin ya da 10 kere nefes verişinizi sayın ve sonra tekrar başlayın.
Haberin Devamı
Vücudunuza odaklanın
/

Zor bir konuşma süresince oturmaya devam etmek, duyguları dağıtmaktan ziyade kabartabilir. Uzmanlar, ayağa kalkıp etrafta dolaşmanın beyninizin düşünme kısmını harekete geçirdiğini söylüyor. Siz ve meslektaşınız bir masada oturuyorsanız, aniden ayağa kalkmaktan çekinmeyiniz. Ani hareketinizi de şöyle açıklayabilirsiniz: ‘Gerinmek istiyorum. Biraz yürüsem rahatsız olur musun?‘ Eğer bu hala rahat hissettirmediyse, iki parmağınızı çaprazlamak veya ayaklarınızı yere sıkıca basmak gibi küçük fiziksel aktiviteler yapabilir ve zeminin ayakkabının alt kısmında ne hissettirdiğini fark edebilirsiniz. Farkındalık uzmanları buna “demir atma” diyorlar. Her türlü stresli durumda işe yarayabilir.
Bir sözü veya sesi tekrar etmeyi deneyin
/

Paravis Partners’ın yönetici ortağı Amy Jen Su sakin kalmanızı sağlamak için kendinize tekrarlayabileceğiniz bir cümle bulmanızı öneriyor. Müşterilerinden bazıları, “Bu benim hakkımda değil”, “Bu geçecek” veya “Bu sadece işle ilgili” cümlelerini faydalı bulmuş.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Duygularınızı kabul edin ve tanıyın
/

Bir başka yararlı taktik ise ‘Duygusal Çeviklik’ in yazarı Susan David'den geliyor. Duygusal hissettiğiniz zaman, ‘düşüncelerinize ve hislerinize sarf ettiğiniz dikkat, zihninizi doldurur; onları incelemek için yer kalmaz‘ diyor. Kendinizi bir duygudan uzaklaştırmak için onu sınıflandırmaya çalışın. David, ‘düşünceleri düşünce ve duyguları duygu olarak adlandırın’ diyor. 'O bu konuda çok yanılıyor ve bu beni çıldırtıyor' cümlesini zihninizde: iş arkadaşımın yanıldığı düşüncesine kapılıyordum ve öfke duyuyorum ifadesine dönüştürün. Bu şekilde etiketleme, sizin düşüncelerinizi ve hislerinizi, ‘yardımcı olabilecek ya da olmayacak geçici veri kaynakları’ olarak görmenizi sağlar. Duygularınızla aranıza bir mesafe koyduğunuzda, bu duygulardan onları bastırmadan ya da dışarı bir patlama olarak çıkmadan kurtulabilirsiniz.
Mola verin
/

Bu yaklaşım çok önerilmesine rağmen az uygulanır. Duygularınızı anlama için ne kadar çok zamanınız olursa, o kadar az yoğun olurlar. İşler kızışmaya başladığında, bir anlığına kendinize ortamdan uzaklaşmak için ufak bir bahane bulun - bir fincan kahve ya da bir bardak su alın, banyoya gidin ya da ofis çevresinde kısa bir gezintiye çıkın. Neden ara vermek ve sohbeti duraklatmak istediğinize yönelik makul bir sebep gösterdiğinizden emin olun. İsteyeceğiniz son şey, karşı tarafın işlerin kaçmak isteyebileceğiniz kadar sarp sardığını düşünmesidir. “Kestiğim için özür dilerim, ama devam etmeden önce bir fincan kahve içmek istiyorum. Ayaktayken size de bir şey alayım mı? ”
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Muhtemelen üzülen tek kişi siz değilsiniz
/

Karşı taraf da öfke veya hayal kırıklığını ifade edebilir. Onlara yukarıdaki tavsiyeyi vermek isteyebilirsiniz, ancak kimse daha derin nefes alması veya mola vermesi gerektiğin söylenmesini istemez. Yani diğer kişinin duygularını boşaltmasına izin vermeniz gereken bir durumda olabilirsiniz. Ancak bunu söylemek yapmaktan kolaydır. Saldırıya uğradığınızda karşılık vermemek zordur, ancak karşılık vermek de yardımcı olmayacaktır. Kellogg School of Management'ta uyuşmazlıkların çözümü ve müzakere Profesörü olan Jeanne Brett, gözünüzde iş arkadaşınızın sözlerinin omzunuzun üzerinden geçtiğini, göğsünüze çarpmadığını canlandırmanızı öneriyor. Ama ilgisiz de davranmayın; dinlediğinizi göstermek önemlidir. Muhatabınızın olumsuz duygularını kendi duygularınızla beslemezseniz, büyük olasılıkla sakinleşecektir.
Kabul edelim. İş arkadaşlarıyla çatışmalar zor olabilir
/

Ancak, tamamen çileden çıktığınızda konuşmakta ısrar ederseniz temeldeki sorunları çözemez veya olumlu bir ilişki kurmazsınız. Umarız, bu beş taktik, öfkeli veya üzgün ruh halinizi durgun bir göl gibi sakinleştirir.