Ancak beklemek zorundayız ve kaybetmek de hayata dair
Modern zamanlarda, başarıya ulaşma biçimimizi toplum şekillendirdi. Para isteyebiliriz, ancak parayı genellikle belirli süreli bir iş bittikten sonra maaşımızı halinde ya da bir şey üzerinde yoğun bir çalışmadan sonra ödül olarak alabiliriz. Bu nedenle sıklıkla, arzuladığımız başarıyı elde etmek için çok çalışmak ve beklemek zorunda kalırız. Yani atalarımız gibi istediğimiz sonuca hemen ulaşamamak hayatımızı tehdit etmez, ama beyinlerimizde bu ihtiyaç bizi hala gizlice rahatsız etmekte ve içgüdümüz ani sonuçlar belirgin değilse işi bırakmamızı söylemektedir.Ancak anahtar, vazgeçmek yerine bekleme süresinin daha fazla çalışmak ve yapılan işi geliştirmek açısından çok önemli bir zaman olduğunu anlamaktır.
‘Bu sefer’ kaybetmekten ‘hep kaybeden’ olmaya giden yol
İnsanlar başarısız olduklarında, anında ‘hep kaybeden’ olmazlar. Kendilerini kurban olarak görmeye başlar başlamaz kaybeden olurlar. Yeteneklerindeki bazı eksiklikleri durumdan sorumlu tutmak için ‘gerçekler' veya bahaneler toplarlar.Bu sınırlayıcı inançlar insanların geçmiş tecrübeleri, hataları ya da çıkmaza girdikleri zamanlara dayanır. Sık sık kendilerine ve başkalarına "Ben genç olsaydım, bunu becerirdim" ya da "Bana daha fazla fırsat verseydiler, işler farklı olurdu" derler.Ancak dürüst oldukları takdirde, bunların başarısızlıklarını haklı göstermek için kendilerine söylediği yalanlar olduğunu ve hiç kimsenin aslında ne yapabileceklerini veya neden başarısız olduklarını önemsemediğini idrak ederler. Başarısızlık başarısızlıktır.Bu yaklaşım, sert görünmek için değil, daha ziyade, kendimizi ne kadar katı biçimde başarısızlık fikrine alıştırdığımız ve kendimizi etiketlediğimiz gerçeğini vurgulamak için gerekli. Gerçekte başarısız olmamızın nedeni, devam etmemiş olmamız, işe inancımızı koruyamamış olmamız ve başarısızlığı istediğimiz başarıya ulaşmak için doğru bir öğrenme ve geliştirme için bir yolu olarak kullanmamış olmamızdır.Bu olumsuz başarısızlıkları normalleştirme girişimleri, bizi Ben Horowitz'in "Zor Şeyler Hakkındaki Zor Şey" adlı kitabında söylediği gibi bizi hiçbir yere götürmüyor.Başarısızlığa uğramanız için geçerli büyük bir neden bulmuş olmanız, yatırımcılarınızın bir dolarını kurtarmaz, bir çalışanının işini kurtarmaz ya da size yeni bir müşteri kazandırmaz.