Türkiye'de etkin bağışçılık nasıl yaratılır?
Ramazan ve Kurban bayramları fitre ve zekat geleneğinin en kuvvetli hissedildiği dönemler. Oysa Anadolu'da bağış yapmak ve zorda olanlara yardım etmek çok daha eski bir gelenekti. Bir banka ve ABD merkezli Turkish Philantropy isimli sivil toplum kuruluşu şimdi "etkin bağışçılığı" geliştirmek için atölye çalışmaları yapıyor.
Anadolu geleneğinin parçası olan bağışçılık yeniden ve etkin şekilde yaygınlaşabilir mi? Pek çok STK'nın küçük bağışlarla büyüttüğü "bağış" pastasında büyük bağışçılık nasıl yaratılır?
Sanat ve miras konularında danışmanlık yapan Yapı Kredi bankası geçtiğimiz aylarda etkin bağışçılık için önemli isimleri bir toplantıda bir araya getirdi.
Britanya İmparatorluk nişanı sahibi Dame Stephanıe Shirley'ın bir konuşma yaptığı seminer sonrası toplantıya katılan ve ABD'deki önemli bir Türk sivil toplum kuruluşu olan Türk Filantropi Vakfı İcra Kurulu Başkanı ve Bolu Bağışçılar Vakfı üyesi Haldun Taşman, Amerika ile Türkiye'nin farkını şu sözlerle anlattı:
"Biz elbette çevremize faydalı olmak için bunu yapıyoruz ama aynı zamanda bir büyük sistem kuralım istiyoruz ki herkes faydalansın. Amerika'da hep sanılır ki çok para olduğu için bağış yapılıyor. Hayır, bağış yaptıkları için ilerliyor başkalarını da bu işin içine çekiyorlar. Başarıları burada."
Projenin fikrini yaratan Yapı Kredi Özel Bankacılık'dan Ayşe İmre Tüylü de Türkiye'de büyük bağışçılığın giderek kazanacağı öneme dikkat çekti:
"Müşterilerimiz artık bu konularda özel danışmanlık istiyorlar. Hangi alanlara dokunmak, hangi kitlelere yardım götürmek istiyorlar.. Önceliğimiz bunu tespit edip farklı seçenekler üretmek."
Etkin bağışçılık projelerine TÜSEV de destek verecek. Amaç, denetlenebilirlik ve şeffaflığın bağış sisteminde yaygınlaşması.