Türk-İş 'eylem' kararı aldı
Türk-İş Başkanlar Kurulu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısına ilişkin yaptığı toplantıda taleplerinin dikkate alınmaması üzerine iş bırakmayı da içeren bir dizi eylem kararı aldı.
Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun, Konfederasyon Genel Merkezi'nde yaptığı toplantının ardından yayınlanan bildiride, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısının çalışanlar ve özellikle işçiler için ağır hak kayıplarına neden olduğu ifade edilerek, "IMF'ye verilen taahhütler çerçevesinde hazırlanan tasarının sosyal devletin katli" olarak değerlendirildiği kaydedildi.
Bildiride, tasarının, emekli olma hakkını ortadan kaldıracak şekilde ağırlaştırdığı, malullük ve ölüm aylığını hak etmeyi zorlaştırdığı, aylık ve gelirleri düşürdüğü, başta mevsimlik işçiler olmak üzere çalışanların, emeklilerin ve aile fertleriyle dul ve yetimlerin sağlık yardımlarından yararlanmalarını imkansız hale getirdiği, işçilerin sosyal sigorta haklarını geriye götürürken, prim yüklerini artırdığı ve fiili hizmet zammının birçok iş kolu için kaldırıldığı dile getirildi.
"Sözün bittiği yer..."
"Başkanlar Kurulu'nun, tasarı ile ilgili Türk-İş Yönetim Kurulu'nun hükümet ile yaptığı görüşmeleri de irdelemiş, gelinen noktayı 'sözün bittiği yer' olarak değerlendirmiştir" görüşüne yer verilen bildiride, şöyle denildi:
"Türk-İş Başkanlar Kurulu, taleplerini eylemlilikle dile getirme kararı almıştır. Başkanlar Kurulu'nun belirlediği eylemler kitlesel basın açıklaması, iş bırakma eylemi, tasarı TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandığı gün sendika yöneticilerinin ve temsilcilerinin Ankara'da bulunması ve TBMM'ye yürünmesi gibi etkinlikleri kapsamaktadır.
Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun belirlediği eylemler 10 Mart Pazartesi günü toplantıya çağrılan Emek Platformu Başkanlar Kurulu toplantısına sunulacak ve Emek Platformu'nun iradesiyle birlikte daha etkin eylemler hayata geçirilebilecektir."
Bildiride, "İstihdam Paketi" adı altında gündeme getirilen ve bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından yapılan açıklamalarla kıdem tazminatını fona dönüştürmeyi amaçladığı anlaşılan yaklaşımdan büyük rahatsızlık duyulduğu ifade edildi.
Bildiride, "Başkanlar Kurulu'nun, işçinin kıdem tazminatı konusundaki duyarlılığını korumakta ve Türk-İş Genel Kurul kararı gereği kıdem tazminatlarına el uzatılmasının genel grev nedeni sayılacağını tekrar etmektedir" denildi.
"Ülkenin gündemi işsizlik ve yoksulluk"
Tuzla tersanelerinde meydana gelen ölümlerin ve yaralanmaların temel nedeninin işçinin mahrum edildiği güvencesiz, çağ dışı çalışma koşulları olduğunun düşünüldüğü dile getirilen bildiride, "Çağ dışı çalışma koşullarını, kayıtdışılık ve taşeronlaşma oluşturmaktadır. Başkanlar Kurulu'nun, kayıtdışı ve taşeronlaşmanın engellenmesi için hükümetten acil önlemler alınmasını istemekte, örgütlenmenin ise tüm bu sorunların panzehiri olduğunun altını çizmektedir" görüşüne yer verildi.
Bildiride, Tekel ve Yörsan işçilerinin mücadelelerinin desteklendiği bildirilerek, 15 Mart'ta Belediye-İş Sendikası'nın Samsun'un Çarşamba ilçesinde yapacağı mitinge destek verileceği kaydedildi.
Bildiride, "Başkanlar Kurulu'nun, işçilerin taleplerini yerine getirmek için yaptığı eylemlerde güvenlik güçlerimizin kullandığı kontrolsüz güçten son derece rahatsızdır" ifadesine yer verildi.
Ülkenin gerçek gündeminin işsizlik ve yoksulluk olduğu vurgulanan bildiride, hükümet öncelikle bu sorunun çözümü için göreve davet edilerek, uygulanan politikalarda Türk halkının ihtiyaçlarının birinci planda gözetilmesi gerektiği belirtildi.
IMF programından çıkış hamleleri
Bildiride, "Başkanlar Kurulu, IMF programından çıkış için hamleler yapılması gerektiğini düşünmekte, bu yönde bir adım atılması halinde siyasi iktidara her türlü desteği vereceğini ifade etmektedir" denildi.
Türk-İş kitlesel basın açıklaması eylemini 11 Mart Salı, iş bırakma eylemini ise 12 Mart Çarşamba günü yapmayı kararlaştırdı.
Ancak, eylem programının Emek Platformu ile birlikte gerçekleştirme düşüncesi nedeniyle bu tarihlere bildiride yer verilmedi.
"Yasa tasarısı IMF'ye verilen taahhütlere göre hazırlandı"
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın halkın ihtiyaçları gözetilerek değil, IMF'ye verilen taahhütlere göre hazırlandığını öne sürdü.
Kumlu, şunları kaydetti:
"Çok acı ama tasarının yasalaşmasının karşılığı bir dilim kredidir. Özellikle işçiler açısından büyük hak kayıplarını beraberinde getiren tasarı, teşkilatımızda büyük huzursuzluğa neden olmuştur.
Teşkilatımız, bu konuda hükümetle sürdürdüğümüz görüşmelerin sonucunu bekleyemeyecek kadar derin kaygı içine girmiştir.
Bize verilen sözler vardır. Sayın Başbakan bizlere hitaben yaptığı konuşmalarda, söz konusu kanunun yeniden düzenlenmesinde işçilerin mağdur edilmeyeceği sözünü vermiştir.
Türk-İş Genel Kurulu'nda 'işçi dostu' olduğunu söyleyen Sayın Başbakan, daha geçen hafta, tasarı ile ilgili olmazsa olmazları dinlediğinde, taleplerin dikkate alınacağını söylemiştir. İlgili bakana yanımızda talimat vermiştir.
Ancak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu çalışmaları, taleplerimizin bizi tatmin edecek ölçüde dikkate alınmadığını göstermiştir."
"Türk-İş kıdem tazminatı hakkını vazgeçilmez görmekte"
Kıdem tazminatına yönelik düzenleme hazırlıklarını da eleştiren Kumlu, "Bize göre, ortada kıdem tazminatlarımızı fona dönüştürmeyi amaçlayan hayali bir istihdam paketi vardır. Dileğimiz, bu paketin gerçekten hayali kalması. Gönderildiği söylenen Başbakanlık koridorlarında kaybolup gitmesidir. Çünkü Türk-İş topluluğu, kıdem tazminatı hakkını vazgeçilmez görmekte ve bu konuda yapılacak tartışmaların tarafı olmayacağını her fırsatta dile getirmektedir" diye konuştu.
Kumlu, "örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılacağı" yönündeki sözlerin de tutulmasını beklediklerini ifade ederek, kayıtdışı istihdam, yaygın taşeronlaşma, işçilerin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunların çoğunun kaynağını örgütsüzlüğün oluşturduğunu vurguladı.