hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    TSE Avrupa'ya açılıyor

    TSE Avrupaya açılıyor
    expand

    Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, Avrupa'dan 5 firmanın helal gıda belgesi almak için TSE'ye başvurduğunu belirterek, "Avrupa'ya da açılacağız. Diyanet İşleri Başkanlığı'yla Avrupa'da da helal belgesi vermeye başlayacağız" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Helal Gıda Uygunluk Belgesini 2011 yılından itibaren vermeye başladıklarını belirterek, bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığının kendilerine çok büyük destek olduklarını söyledi.

    Helal gıdanın "İslami kurallara göre gıda olarak tüketilmesinde sakınca bulunmayan ürünler" olarak tanımlandığını ifade eden Şentürk, belge verme işlemlerinde işin teknik yönüyle TSE'nin, fıkhi yönüyle de Diyanet uzmanlarının ilgilendiğini anlattı.

    Bugüne kadar 224 helal belgesi verdiklerini ifade eden Şentürk, "Bize daha çok gıda üreticileri başvuruyor. Belge alan firmaların tamamına yakını büyük işletmeler, ihracatçı işletmeler. Bir ürünü Avrupa'ya satarken nasıl Avrupa standartlarını gözetiyorsak, İslam ülkelerine satarken de İslam dünyasının talep ettiği belgeleri vermemiz gerekiyor" diye konuştu.

    Kamuoyunda "Helal Belgesi" olarak bilinse de verdikleri belgenin hem helal, hem de hijyen belgesi olduğunu belirten Şentürk, "Mesela hayvan domuz değilse ve kanı akıtılmışsa dinen helal ancak biz hijyen koşullarına da bakıyoruz, ürünün kesildiği ve depolandığı yerlerin hijyen koşulları uygun değilse bu belgeyi kesinlikle vermiyoruz. Bizim diğer belge veren kuruluşlardan en büyük farkımız bu. Onlar sadece fıkhi açıdan değerlendiriyor, biz ise fıkıh ve hijyenin birbirinden ayrılmadığı görüşündeyiz" dedi.

    "İlk defa Alanya'da bir işletmeye Helal Hizmet Belgesi verdik"

    Helal Gıda belgelendirmesi kapsamına Helal Hizmet belgelendirmesini de eklediklerini ifade eden Şentürk, bu çerçevede gıda mamulleri hazırlayan, satışa sunan veya servis eden hizmet yerlerinin "Helal Şartlar"a uygunluğunun değerlendirildiğini anlattı.

    İlk defa Alanya'da bir işletmeye Helal Hizmet Belgesi verdiklerini kaydeden Şentürk, şöyle konuştu:

    "Bu belgenin verilmesi için hizmetin sunumuyla ilgili de sorun yaşanmaması gerekiyor. Bu belgeyi alan tesiste alkol ya da domuz eti veya ürünlerinin bulunmaması gerekiyor. Arap turistlerin talebi üzerine böyle bir belge hazırladık.

    Uzak Doğu kökenli "5 Hilal" gibi helal belgelendirmeler Türkiye'ye girmeye başlayınca 'ihtiyaç varsa insanları Uzak Doğu'ya mahkum etmeyelim, biz de bu belgeyi verelim' diye düşündük. Bizdeki pek çok beş yıldızlı otel bu ihtiyacı karşılayacak durumda değil. Bu nedenle bu alanda çok fazla belge verebileceğimizi sanmıyorum.

    Avrupa'da bu konuda çok kötü örnekler var. Bazı vitrinlerde "helal" yazısı görüyoruz, ancak aslında helal olan sadece et. İçeride alkol de var. Firmalar, uyanık davranarak bir iki ürün için aldıkları belgeyi tüm ürünler için alınmış gibi lanse ediyorlar. Bu bir aldatmadır."

    Gıda maddelerindeki katkı maddelerinde de problem yaşadıklarını anlatan Şentürk, "Dinen bu katkı maddeleri caiz olabilir ama gıda mevzuatına aykırı ise belge veremiyoruz. Yani bir ürünün helal belgesi alamaması onun haram olması anlamına gelmiyor" diye konuştu.

    "TSE Avrupa pazarına düzen getirecek"

    Şentürk, Avrupa'ya açılacaklarını müjdeleyerek, bu konuda her şeyin hazırlandığını, protokollerin yenilendiğini, Diyanet İşleri Başkanlığı'yla Avrupa'da da helal belgesi vermeye başlayacaklarını bildirdi.

    "Avrupa'da helal kesim domuz satanlar bile var" diyen Şentürk, Avrupa'da özellikle dönerlerde sıkıntı olduğunu kaydetti. TSE'nin belge vermeye başlamasıyla Avrupa pazarına da düzen geleceğini ifade eden Şentürk, "Müracaatlar alındı. Ona göre planlamalar yapılacak, muhtemelen Şubat Mart aylarında ilk belgeleri vermeye başlarız" dedi.

    Fransa ve Hollanda gibi ülkelerin hayvansal ve tarım ürünleriyle ilgili ciddi anlamda gelişmiş bir sanayiye sahip olduklarını vurgulayan Şentürk, bu ülkelerin sadece Avrupa'ya değil, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine de satış yaptıklarını ve söz konusu ülkelere açılabilmeleri için de helal belgesine ihtiyaçları olduğunu söyledi.

    Dünyanın en büyük belgelendirme kuruluşlarından birinin Avrupa'da TSE adına helal belgesi vermek için başvuruda bulunduğunu belirten Şentürk, şöyle devam etti:

    "Bu başvuruyu reddettik, çünkü helal belgesi verecek kuruluşların da kamuoyunda güvenilir olmaları lazım. Her yıl milyarlarca euro ciro yapan bir kuruluş bizim adımıza helal belgesi vermek için müracaat ediyor. Bu pazardan TSE'nin ciddi paylar alması zaman alacaktır. Avrupa'da zor bir süreç yaşayacağız ama belgelendirdiğimiz ürünlerini hakkını vermemiz ve herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmamamız sayesinden zamanla TSE marka değeri oluşacaktır.

    Bize başvuruda bulunan firma niye istiyor bu belgeyi? Avrupa'da 18 binin üzerinde büyük ölçekli gıda işletmesi var. Bunların hepsi tabii TSE'yi tercih etmeyecektir ama Avrupa'da ciddi bir gıda sanayisi var ve bu sanayi ürünlerinin İslam ülkelerine pazarlanması gerekiyor."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow