hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sık seyahate çıkanlara öneriler

    Sık seyahate çıkanlara öneriler
    expand

    Çalışanlar, iş adamları ülke içi veya ülke dışı birçok yere seyahat ediyorlar. Çok sık seyahat edenlerde sağlık problemleri çıkabiliyor, var olan hastalıklar tetiklenebiliyor. İş seyahatlerinden vazgeçmek mümkün değil fakat alınacak önlemlerle ortaya çıkabilecek rahatsızlıkları en aza indirmek mümkün.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Toplantılar, etkinlikler, kongreler... İşadamları bu seyahatleri artık yaşamlarının bir parçası olarak kabul etti.

    Yeni yerlere gitmek, yeni insanlarla tanışmak güzel de, bu seyahatler kimileri için büyük bir stres.

    Uyku düzenleri bozuluyor, yaptıkları işten bekledikleri verimi alamayabiliyorlar. Sık seyahat etmenin yarattığı psikolojik baskı, alışılmış düzenden uzaklaşma ve aileden ayrı kalmak da cabası. Yurtdışı gezilerde durum biraz daha vahim. Hava değişiklikleri, jet-lag, uyku düzeninin bozulması da diğer etkenler.

    Bunların yanı sıra kış aylarının gelmesi ve havaların soğumasıyla grip ve benzeri bulaşıcı hastalıklara yakalanma ihtimali de artıyor. Seyahatlerde (araba, otobüs, vapur, gemi, uçak) birçok kişi kapalı bir ortamda bulunduğu için hastalığa daha kolay yakalanılabiliyor. Aynı şekilde garlarda, havalimanlarında da benzer tehlike var.

    İş seyahatleri kişiye göre farklı riskler taşıyor. Aileden gelen bazı rahatsızlıklar (tromboz, varis) iş seyahatlerini çekilmez hale dönüştürebiliyor.

    Medicana International İç Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Ülkü Duraksoy, 40 yaş üzerindekilerin daha az seyahat etmeleri gerektiğini söylüyor. Aynı şekilde son 4 haftalarını geçiren hamilelerin, yeni kalp krizi geçirmiş kişilerin ve orak hücreli anemi denen genetik bir tür kansızlık geçirenlerin seyahate çıkarken çok dikkatli olmaları gerekiyor.

    Bu kişilerin havayolu seyahati yapmalarının çok sıkıntılı olduğunu belirten Duraksoy, yaygın hastalıklara yakalanma gibi başka problemlerle de karşılaşılabileceğini söylüyor.

    Bunlardan en bilindik olanı geçtiğimiz senelerde herkesin korktuğu domuz gribi. Maskeler takıldı, vize/pasaport kontrolüne giderken ısıya duyarlı kameralardan geçildi, mikrop kapılmaması için özel dezenfektan jeller taşındı...

    Ülkelerarası hastalıklarda bulaşma riskinin çok fazla olduğunu belirten Duraksoy, havayolu şirketlerinin bu konuda çok titiz davrandığını ve uçakları ciddi bir şekilde dezenfekte ettiklerini söylüyor: "Mikropları insanlar da taşıyabiliyor. Mesela Afrika'ya giden birinde sıtmaya yakalanma riski var. Çok seyahat eden işadamlarına sağlık kartı çıkartmalarını öneriyorum. Bu kart onların özel olarak sağlık hizmetlerinden faydalanmasını, bu tarz hastalıklara yönelik özel ilgiyle taranmasını sağlıyor. İngiltere hastalık konusunda daha hassas giriş çıkışlarda. Ama nedense her tür bulaşıcı hastalıklar orada daha hızlı yayılıyor."

    Alınabilecek bir başka önlem ise aşı yaptırmak. Bazı ülkelere giderken kolera, hepatit A, B, kuduz, tifo, tüberküloz, sarılık, sıtma gibi aşıları olmak gerekiyor.

    Radyasyona maruz kalıyorlar

    Uçakla sık seyahat edenlerde ortaya çıkan en önemli risk ise radyasyon. Sadece bu da değil, hava değişimi kişinin bağışıklık sistemini de altüst edebiliyor.

    İşi gereği uçaklarda çok zaman geçiren pilotlara ve havayolu personeline immünoterapi tavsiyesinde bulunan Duraksoy: "Sık uçan kişilerin nasıl beslendikleri önemli. Sebze ve meyveye ağırlık vermeleri gerekiyor. Bol bol da sıvı almalılar. Sıvıdan kastım kaynamamış su, bu şekilde mineralden de zengin oluyor. İçki ve şekerli gıdalardan uzak durulmalı. Kesinlikle C vitamini alınmalı. Ayrıca iş seyahatine yoğun olarak çıkan kişilerin (pilot ve hostesler dahil) şikayetleri olmasa bile bağışıklık sistemlerine belli periyodlarla baktırmaları gerekiyor. Kandaki vitamin, çinko düzeyini ölçtürerek gerekli önlemleri almalarını, bağışıklık sisteminde aksayan bir şey olduğunda müdahale etmelerini tavsiye ediyorum. Ailesel risk faktörü varsa (tromboz, diyabet hipertansiyon gibi) bunlara yönelik mutlaka kontrolden geçmeliler."

    Sık seyahate çıkanlarda yorgunluk, uyku bozukluğu, halsizlik, konsantrasyon eksikliği, unutkanlık, bağışıklık sisteminde zayıflama ve sık hastalanma gibi rahatsızlıklar görülüyor. Bunlardan en az şekilde etkilenmek için bağışıklık sistemi destekleri alınabileceğini belirten Duraksoy uykuya da önem verilmesi gerektiğini söylüyor.

    Uçak, araba ve gemi/vapur arasında kişiyi en çok etkileyenin uçak olduğunu belirten Duraksoy, hareketsiz bir şekilde yolculuk yapıldığında aslında hepsinin tromboz (damarın kan pıhtısı nedeniyle tıkanması) açısından aynı şekilde etkilediğini söylüyor. Bunun üstesinden de yapılan hafif egzersizlerle gelinebiliyor. Sık seyahate çıkanlarda genelde geçici rahatsızlıklar görüldüğünü belirten Duraksoy, işi uçmak olan kişilerde ise kalıcı sorunlar gördüklerini söylüyor: "Uzun dönemde pilotlarda radyasyon nedeniyle kanser görülebiliyor. Radyasyonun etkisini azaltacak filtreler, kabinler sayesinde seviyesi düşürülebiliyor fakat tam olarak engellenemiyor."

    Hava seyahati yapılması sakıncalı durumlar

    Tele Sağlık Merkezi Baştabipliği'nin internet sitesinde (www.telesaglik.gov.tr) yer alan bilgilere göre hava seyahati yapılması sakıncalı durumlar/kişiler şöyle sıralanıyor: 7 gününü doldurmamış bebekler, hamileliğinin son 4 haftasındaki kadınlar, dinlenme halinde anjina pektoris veya göğüs ağrısı olanlar, herhangi bir ciddi veya bulaşıcı hastalık durumlarında başka kişilere bulaştırma veya diğer ülkelere hastalığı bulaştırma riskinden ve kişisel sağlık sebeplerinden dolayı bulaşıcı hastalıklar taşıyanlar.

    Ayrıca uçakların, uçuş sırasında daha da kötüleşebilecek ya da ciddi sorunlara yol açabilecek koşullara sahip yolcuları taşımayı kabul etmeme hakları var. Geçici veya kronik bir eksikliği olan ve sıkça seyahat eden yolcular hava yolu şirketinin sağlık departmanından sıkça hava yolculuğu yaptıklarına ilişkin bir sağlık kartı temin edebiliyorlar. Bazı havayolu şirketleri, uçak telefon sistemleri aracılığıyla yerdeki bir yanıt merkezindeki tıp uzmanına klinik belirtilerini iletmek için tanı cihazları bulunduruyor. Uluslararası yolcu taşıyan birçok havayolu şirketi uçakta oluşabilecek sağlık kazaları ile ilgili politikalara sahip ve kabin mürettebatı buna uygun eğitilmiş. Birçok ülke, sıtma ve sarı humma vakaları gibi vektör yoluyla geçen hastalıkların yaygın olduğu ülkelerden kalkan uçakların böceklerden arındırılmasını istiyor ve bu işlem haşarat ilaçları tatbik edilmesini kapsıyor.

    Alınması gereken önlemler

    Yine Tele Sağlık Merkezi Baştabipliği'nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre uzun süren hareketsizlik, özellikle de kanın bacaklarda toplanması sonucu oluşan rahatsızlıklar sık aralıklarla basit egzersizler yapılarak azaltılabiliyor. Hava yolculukları için özel olarak tasarlanmış kompresyon tüplü çoraplar giyilmesi yararlı olabilir. El çantası bacaklar ve ayakların hareketini kısıtlayacak yerlere konmamalı. Giysiler bol ve rahat olmalı. Yeterli sıvı alımı olmazsa uzun uçuşlarda dehidratasyon (vücudun susuz kalması) meydana gelebilir. Uçak kabinlerindeki düşük nem, gözlerde, ağızda ve burunda rahatsızlığa yol açabilir. İyi bir sıvı alımı, deniz suyu burun spreyi kullanımı ve kontakt lens yerine gözlük takma ile bu rahatsızlıklar giderilebilir.

    Jet-lag etkilerini azaltmak için

    Jet-lag, kısa sürede birçok zaman alanından geçme (batıdan doğuya ya da doğudan batıya uçarken) sonucu oluşuyor ve uyku kalıplarının, vücudun iç saatini oluşturan biyolojik ritmin bozulması anlamına geliyor. Olumsuz etkileri dehidratasyon (vücudun susuz kalması), bitkinlik, stres, hazımsızlık, genel halsizlik, uyuyamama, düşük fiziksel ve zihinsel performans. Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'nün jet-lag'ın etkilerini azaltmak için önerdiği tedbirler şu şekilde:

    * Gitmeden önce iyice istirahat edin ve kısa süreli uykular da dahil olmak üzere yolculuk boyunca mümkün olduğunca dinlenin.
    * Yolculuktan önce ve yolculuk sırasında bol bol sıvı alın.
    * Hafif yemekler yiyin ve yolculuk öncesi ve sırasında alkol tüketimini sınırlandırın.
    * Gidilecek yer zaman dilimine kendinizi mümkün olduğu kadar çabuk ayarlayın, tercihen yolculuk sırasında ayarlayın (yemek saati, uyku saati).
    * Vardığınızda gün ışığı ile karşılaşacağınızdan emin olun.
    * Kısa vadede etkili uyku hapları, gideceğiniz yerdeki uyku modellerine uymanızı ayarlamayı kolaylaştırır, ancak bu ilaçların tıbbi tavsiyeler doğrultusunda kullanılması gerektiği unutulmamalı.

    Yolcu ishali

    Sık seyahat edenlerde en çok görülen sorun yolcu ishali. Yolcu ishali öncelikli olarak mikroplu yemek, içecek ve sudan geçiyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler bu durumdan daha kolay etkileniyor. Yolcu ishaline yakalanmamak için mikroplu olabilecek yemek ve içecekleri tüketmekten, mikroplu olma olasılığı bulunan yüzme mekanlarına gitmekten kaçınmak ve oral rehidratasyon tuzları ve su dezenfekte eden ajanları taşımak gerekiyor.

    Güvenli olmayan yiyecek ve içeceklerden sakınmak için alınabilecek önlemler:
    * Birkaç saattir oda sıcaklığında bulunan pişmiş yiyecekleri yemeyin.
    * Sadece tamamen pişmiş olan ve hala sıcak olan yemekleri yiyin.
    * Pişmemiş yiyeceklerin yanı sıra soyulan ve kabuklu sebze ve meyvelerin ve yüzeyi zarara uğramış meyveleri de yemekten kaçının.
    * Çiğ ve az pişmiş yumurta içeren yemek kaplarından uzak durun.
    * Sokak satıcılarından yemek, dondurma almaktan kaçının.
    * Bazı ülkelerdeki balık ve kabuklularda zehirli toksinler bulunabilir, o bölgedeki yerlerden tavsiyeler alın.
    * Pastörize olmayan (çiğ) sütleri içmeden önce kaynatın.
    * Güvenliğinden şüpheli olduğunuz içme sularını kaynatın; kaynatmak mümkün değilse, onaylı ve iyi bakımlı bir filtre veya bir dezenfektan ajan kullanılabilir.
    * Güvenli bir sudan olmayan buzları kullanmayın.
    * Güvenli olmayan su ile dişlerinizi fırçalamayınız.
    * Şişedeki veya paketteki soğuk içecekler, kapalı olduğu müddetçe güvenlidir; sıcak içecekler de genellikle güvenlidir.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow