"Popülizm değil, gereksinimler esas alındı"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Hükümetimizin ve Bakanlığımızın icraatlarında bu güne kadar popülizm değil ekonomik ve sosyal gereksinimler esas alınmıştır" dedi.
Çelik, AK Parti Yalova İl Başkanlığı'nca Sosyal Güvenlik Yasası ile ilgili olarak düzenlenen bilgilendirme toplantısında, işsizliği ülkenin en öncelikli sorunu olarak görüp bunu engelleyecek adımlar attıklarını, yatırımlara kaynak aradıklarını söyledi.
Sosyal Güvenlik Reformu ve istihdama ilişkin düzenlemelerle ülke geleceği için yeni bir sayfa açtıklarını ifade eden Çelik, bunu ülkenin daha refah, yaşam kalitesi daha yüksek yarınlara ulaşabilmesi için yaptıklarını bildirdi.
Çelik, işverenlere 5 puan prim indirimini, "kayıtdışı işçi çalıştırmamak ve prim borcu bulunmamak" şartına bağlayarak primini düzenli ödeyenlere avantaj sağladıklarını vurguladı.
Çelik, "Uzun zamandır istihdam üzerindeki yüklerde OECD ülkeleri arasında enüst sırada olduğumuz işverenlerimiz tarafından sıklıkla dile getirilmekteydi. Rekabet gücünü azaltan ve kayıtdışılığı artıran bu yükleri popülizm olarak değerlendirmemek gerekir. Hükümetimizin ve Bakanlığımızın icraatlarında bu güne kadar popülizm değil ekonomik ve sosyal gereksinimler esas alanmıştır" diye konuştu.
Sosyal Güvenlik Reformu'yla Bağ-Kur basamak sistemini kaldırarak beyan esasını uygulamaya koyduklarını anlatan Çelik, böylelikle ödeme gücüyle orantısız prim tahakkukunun önüne geçtiklerini kaydetti.
Çelik, istihdam paketiyle işsizlik ödeneği miktarının yüzde 11 artırıldığını, işsizlere işverenlerin ihtiyaç duyduğu alanlarda mesleki eğitim verilmesi için kaynak ayrıldığını belirtti.
Fon kaynaklarının, işsizliğin yoğun olduğu gençlerin ve kadınların istihdamını teşvik amacıyla kullanılmasına imkan sağladığını dile getiren Çelik, "Dolayısıyla Fon'un amacı dışında kullanılması söz konusu değildir" dedi.
Çelik, reformla ilgili "çok haksız" eleştirilere maruz kaldıklarını, yasanın vatandaşa "yanlış" anlatıldığını ifade ederek, "Bilimsel veriler doğrultusunda planlamayı yaptıysak alkış almamız gerekmez miydi, teşekkür edilmesi gerekmez miydi? Hayır böyle bir şey neyazık ki görmedik. 'Mezarda emeklilik' denildi. Biz 30-35 yaşında emekliliği getirseydik bol alkış alırdık. Peki gelecekte ne olacaktı, kim hesap verecekti? Seçim uğruna, particilik uğruna bunu yapamazdık. Hatta kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılan bir siyasi parti olarak 'kendimizi değil ülkemizi düşünme sorumluluğumuz var' dedik. Bu düzenlemeyi hem ülkemizi hem de insanımızı daha refah bir geleceğe taşımak için yaptık" dedi.