Koşsa da koşmasa da kazandırıyor
Kazandığı koşularla efsaneleşen ve 2010'da sağlık sorunları nedeniyle yarış hayatı biten "Turbo" isimli at, Türk atçılığına aygır olarak hizmet etmeye devam ediyor.
Koştuğu 32 yarışta sahibi Erdin Düzarat'a 3,5 milyon lira ve birçok kupa kazandıran şampiyon at, 2 yılda 145 aşım yaparak da sahibine yaklaşık 1,5 milyon lira kazandırdı.
Annesi "Gülbanaz" ve babası "Rikardo"nun üstün özelliklerine toplayan Turbo, daha koşmadan hipodromlarda nam salmaya başladı.
19 Nisan 2008'deki ilk koşusunda rakiplerini açık ara geride bırakınca birçok yarışseverin dikkatini çeken Turbo, padoktaki özgüvenli yürüyüşü, starttaki agresif tavırları ve koşularda açık ara birincilikleriyle kısa sürede adeta fenomene dönüştü.
Koştuğu 32 yarışta sahibi Erdin Düzarat'a 3,5 milyon lira ve çok sayıda kupa kazandıran şampiyon Turbo, 30 Ekim 2010'daki Cumhuriyet Kupası Koşusu'nun ardında ciddi bir sakatlık geçirince hipodromlara veda etmek zorunda kaldı.
Turbo'nun hipodromdan beklenmedik ayrılışı yarış sevenleri üzerken, at yarışları ruhunu en güzel yansıtan Turbo-Kafkaslı rekabeti de son bulmuş oldu.
Toplamda 5 milyon lira kazandırdı
Sahibi Erdin Düzarat'ın "Benim için hayatın manası" dediği şampiyon at, şimdilerde koşmasa da hem sahibine para kazandırmaya hem de Türk atçılığına hizmet etmeye devam ediyor.
Eskişehir'in Mahmudiye ilçesindeki at üretim çiftliğinde damızlık olarak kullanılan Turbo, 2 yılda boyunca aşım başına 10-12 bin liradan toplam 145 aşım yaparak sahibine yaklaşık 1,5 milyon lira kazandırdı. Sahibi Düzarat'a toplamda 5 milyon lira kazandıran Turbo'nun, 2013 yılının Şubat-Haziran dönemdeki aşımlarla da sahibine yaklaşık 1 milyon lira kazandırması bekleniyor.
Yurt dışına satılmasına onay çıkmadı
Turbo'nun sahibi Erdin Düzarat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önümüzdeki yıl 25 Şubat ile 30 Haziran arasındaki aşım döneminde Turbo'nun 12 bin liradan yaklaşık 80 aşım yapmasının planlandığını belirterek, birçok at sahibin kısraklarına aşım için Turbo'yu tercih ettiğini ama şampiyon atın genini korumak adına seçici davrandıklarını söyledi.
Sadece yurt içinde değil yurt dışında da Turbo'ya büyük bir ilginin söz konusu olduğunu dile getiren Düzarat, "Turbo'ya gerek koştuğu dönemde gerekse de sonrasında yabancılar her zaman ilgi gösterdi.
ABD ve Katar başta olmak üzere birçok ülkeden satın almak için teklifler geldi. Bu tekliflerin bazıları oldukça cazipti ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan onay çıkmadı" diye konuştu.
Efsane "Turbocan" ile devan edecek
Turbo'nun kısa sürede yakaladığı başarılar sayesinden birçok kişinin atçılığa başladığını, at yarışlarına ilginin ve yarış gelirlerinin arttığını ifade eden Düzarat, Turbo gibi Turbo'nun yavrularının da Türk atçılığında önemli başarılar kazanacağına inandığını kaydetti.
Şampiyon atın taylarından dördünün kendi çiftliğinde olduğunu belirten Düzarat, "Bu yılda Turbo'dan yeni yavrular almayı düşünüyorum. Turbo efsanesinin hipodromlarda devam etmesini istiyorum. Bunun için de yeni yavrulara 'Turbocan' ve 'Turbokan' isimlerini koymayı planlıyorum" dedi.