IMF 3.7 milyar dolar krediyi serbest bıraktı
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülmekte olan Stand-By Düzenlemesi'nin 7'nci Gözden Geçirmesi, IMF İcra Direktörleri Kurulu tarafından bugün görüşülerek onaylandı.
Gözden Geçirme'nin tamamlanmasıyla 2 milyar 248 milyon SDR (yaklaşık 3 milyar 644 milyon ABD Doları) tutarındaki kredi dilimi serbest bırakıldı.
Hazine Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamada, böylece, 11 Mayıs 2005 tarihinden bu yana IMF ile yürütülmekte olan Stand-By düzenlemesinin başarıyla tamamlanmış olduğu bildirildi.
IMF'ye, 7'nci gözden geçirmeye ilişkin gönderilen niyet mektubu da Hazine Müsteşarlığı'nın internet sitesinde yayımlandı.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın imzaları ile 28 Nisan'da IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahnn'a hitaben gönderilen niyet mektubunda, ekonomik performanstaki iyi gidişata işaret edilirken, ekoniminin, küresel finansal piyasalarda yaşanan sert dalgalanmalar karşısında göstermiş olduğu dayanıklılığın, son 5 yılda uygulanmış olan ihtiyatlı politikaların bir sonucu olduğu belirtildi.
Niyet mektubunda, büyümenin, "küresel eğilimlere paralel olarak ılımlı hale gelse de", güçlü olmaya devam ettiği, "Rekor düzeydeki petrol fiyatları toplam cari işlemler açığını genişletse de", enerji hariç cari açığın GSYH'ye oranının istikrarlı bir seyir izlediği kaydedildi.
Mektupta, enflasyonun, büyük ölçüde enerji ve gıda fiyatlarındaki küresel artışın etkisiyle hedeflenen seviyenin üzerinde kaldığına, ancak çekirdek enflasyonun son 12 ay içinde önemli ölçüde azaldığına dikkat çekildi.
Ayrıca, 2007 yılı faiz dışı fazlasının hedefin altında kalmış olsa da, net kamu borcu program hedeflerinin çok ötesine geçerek,GSYH'nin yüzde 30'unun altına indiğine dikkat çekildi.
IMF Başkanı: "Türkiye iyi bir performans gösteriyor"
Uluslararası Para Fonu IMF'nin Başkanı Dominique Strauss-Kahn, Türk ekonomisinin karşılaştığı zorlayıcı dış ortama rağmen makul ölçüde iyi bir performans göstermeyi sürdürdüğünü ve gelecek dönemde Türkiye'nin reform yolunda devam etme sınavıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Dominique Strauss-Kahn, IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun, Türkiye'nin Stand-By programının yedinci ve sonuncu gözden geçirme dönemini sonuçlandırarak 3,65 milyar dolarlık nihai kredi dilimini serbest bırakmasının ardından Türk ekonomisine ilişkin değerlendirme yayınladı.
Strauss-Kahn, açıklamasında, "Türk ekonomisi, zorlayıcı dış ortamla karşılaşmasına rağmen makul ölçüde iyi performans göstermeyi sürdürdü. Ekonomik faaliyet dayanıklılık gösterirken, doğrudan dış yatırımların girişi güçlü kaldı. Ancak arza ilişkin şoklar, enflasyonu yükseltti ve küresel kredi piyasalarındaki dalgalanma, Türkiye'nin dış finans risklerini yükseltti" dedi.
Türk makamlarının ekonomik programı yeniden rayına oturtmak için önemli adımlar atarak bu sınavlara karşılık verdiğini anlatan Strauss-Kahn, "sosyal güvenlik reformunun kabulü, kamu finansmanının uzun dönemde sürdürülebilmesine katkıda bulunacak önemli bir başarı. Vergi idaresini güçlendirecek ve enerji sektörünü reforme edecek yeni eylem kararları da memnuniyetle karşılandı" diye konuştu.
IMF Başkanı Strauss-Kahn, kısa dönemli makro ekonomik politikaların, büyümeyi destekleme arzusu ile enflasyonu ve cari açığı sınırlama ihtiyacını dikkatli bir şekilde dengelemesi gerektiğini bildirdi.
Merkez Bankası'nın gıda ve enerji fiyatlarındaki dizi şok ve liranın zayıflaması karşısında enflasyon tahminlerini yukarı çektiğini ancak yüzde 4 olan orta vadeli enflasyon hedefini aynı bıraktığını hatırlatan Strauss-Kahn, Merkez Bankası'nın aynı zamanda politikalarını sıkılaştırma eğilimi benimsediğini kaydetti.
Türk makamlarının yeni orta dönemli bir mali çerçeve planı açıkladığını ve bunun 2009'da yüzde 3 olarak öngörülen faiz dışı bütçe fazlasını 2012'de yüzde 2 buçuğa indirmeyi hedeflediğini anlatan IMF Başkanı, "Bu hedeflere ulaşılması, vergi geliri toplanmasının ilerletilmesi ve cari harcamaların sınırlanmasında önemli bir disiplini gerektirecek" dedi.
Dominique Strauss-Kahn açıklamasının sonunda, Türkiye'nin, artık sonuna gelinen IMF desktekli programa bağlı kalarak kayda değer bir başarı sağladığını belirterek, "geleceğe bakıldığında AB'nin gelir düzeylerine yaklaşmanın hızlandırılması amacıyla makro ekonomik istikrarı daha da perçinlemek ve potansiyel büyümeyi kalıcı şekilde yükseltmek için reform yoluna devam etme sınavıyla karşı karşıya" diye konuştu.
Giorgianni: "Reformlar devam etmeli"
Uluslararası Para Fonu IMF'nin Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni ise, Türkiye'de ortaya çıkan siyasal belirsizliğin, yatırımcıların güveninin korunması için disiplinli politikalar ve reformların devamını gerektirdiğini söyledi.
AK Parti hakkındaki kapatma davasının Türk ekonomisine etkisine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Giorgianni, "Biz siyasi gelişmeler ve hukuki süreçler konusunda yorum yapmıyoruz. Siyasi belirsizlik, gelecek dönemde yatırımcı güveninin sağlanması için disiplinli politikalar ve reformların devamını gerektiriyor" dedi.
Türkiye'nin, yarın (10 Mayıs) sona erecek üç yıllık IMF destekli programına ilişkin bilgi veren Giorgianni, Türk ekonomisinin şimdi programa başladığından daha güçlü bir durumda olduğunu ve alınan önlemler sayesinde büyümenin arttığını, enflasyonun azaldığını ve doğrudan yabancı yatırımların girişinin yoğunlaştığını belirterek, son yıllardaki ortalama büyümenin, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihindeki en yüksek rakama" ulaştığını anlattı.
Türkiye'nin halen yüksek enerji ve gıda fiyatlarıyla, kötüleşen küresel finans ortamı ve artan siyasi belirsizlikle karşılaştığını dile getiren Giorgianni, bunun da, enerji faturasının yükselmesine, büyümenin yavaşlamasına ve enflasyonun artmasına yol açtığını kaydetti.
Giorgianni bu ortamda, mali disiplinin ve yapısal reformların önemli olduğunu belirtti.
Giorgianni, Stand-By düzenlemesinin sona ermesinin ardından Türkiye ve IMF arasındaki ilişkilerin hangi formatta sürebileceğine ilişkin bir soru üzerine, Türk hükümetinin halen seçenekler üzerinde dikkatle çalıştığını ve tercihini IMF'ye henüz bildirmediğini kaydetti.
Giorgianni, mevcut seçenekler olarak IMF fon desteğinin öngörülmediği bir "ihtiyati Stand-By" düzenlemesiyle, program sonrası izleme mekanizması saydı.
Bu iki seçeneği tanımlamak için film sanayii ile örnek veren Giorgianni, ihtiyati Stand-By'da hükümetin rolünü,rejisörlüğe ve metin yazarlığına, IMF'nin rolünü de prodüktörlüğe benzetti.
Giorgianni, program sonrası izleme seçeneğinde ise, IMF'nin rolünün "film eleştirmenliğine" eşdeğer olduğunu anlattı.
IMF'nin bundan sonraki ilişkinin formatı konusunda Türkiye ile angaje olmak istediğini kaydeden Giorgianni, "ancak günün sonunda asıl önemli olan makro ekonomik disiplinin sürmesi ve ekonomik başarıya ulaşması, IMF olsun veya olmasın" dedi.
Mehmet Şimşek: "Program Sonrası İzleme'ye geçeceğiz"
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile 2. anlaşmayı da başarılı bir biçimde bitirdiklerini belirterek, "Bundan sonraki süreçte IMF'ye olan borcumuz, kotanın yüzde 100'ünün üzerinde olduğu için her halükarda, hiçbir şey yapmasak da Program Sonrası İzleme'ye geçeceğiz" dedi.
Mehmet Şimşek, 'Avrupa Günü" dolayısıyla Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu tarafından Swissotel'de verilen resepsiyonda, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Şimşek IMF ile bundan sonra izlenecek Program Sonrası İzleme süreci konusundaki bir soruya verdiği yanıtta, "IMF bize Program Sonrası İzleme konusunda başvuruda bulunacak ve biz de bunu onaylayacağız. IMF'den gerçekleştirilen borçlanma maliyeti, uluslararası piyasalara göre çok daha iyi koşullarda. İhtiyati stand-by seçeneği için de değerlendirmeler devam ediyor" diye konuştu.
Şimşek, "IMF, bir ara Türkiye'ye gelecek ve kendi düzenlemeleri çerçevesinde bir çalışma, değerlendirme yaparak kendi icra kurullarına sunacaklar. Bugün, IMF'de Türkiye için yapılan icra kurulu toplantısının çok güzel geçtiğini, herhangi bir itirazın olmadığını ve çok kısa bir sürede de sonuçlandırıldığını öğrendim" dedi.
IMF ile ilişkiler konusunda Şimşek, mali bir kaynak ihtiyacının olmamasının Türkiye'nin sınıf atladığının bir kanıtı olduğunu bildirdi.
Yedinci gözden geçirme dönemine ilişkin niyet mektubu, geçen hafta IMF'ye iletilmişti.
Böylece, Türkiye'nın üç yıl önce IMF ile yürürlüğe giren ve 10 milyar dolardan fazla fon kaynağıyla desteklenen stand-by düzenlemesi, resmen başarıyla sonuçlandırılmış olacak.
IMF ile bundan sonra ilişkilerin süreceği formata ilişkin görüşmelerin, gelecek haftalarda yapılması bekleniyor.