hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Ekonomide önemli bazı yol ayrımları önündeyiz"

    Ekonomide önemli bazı yol ayrımları önündeyiz
    expand

    Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, "Ekonomide önemli bazı yol ayrımları önündeyiz. Önemli konular dünyada ve Türkiye'de önümüzde. Sorunlar çözüm bekliyor" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında onur konuğu olan Derviş, bugün kendi konusunun ekonomi olduğunu, ekonomi ile sosyal, siyasi konuları ayırmanın mümkün bulunmadığını ifade etti.

    Derviş, "Sanıyorum, hakikaten Arzuhan Hanım'ın da dediği gibi, Mustafa Bey'in de dediği gibi ekonomide önemli bazı yol ayırımları önündeyiz. Önemli konular, dünyada ve Türkiye'de önümüzde. Sorunlar çözüm bekliyor" dedi.

    Derviş, dünyadaki merkez bankalarının enflasyonun geçici olarak yükselmesine, makul ölçüler içinde, müsaade etmek durumunda olduğunu bildirdi.
     
    Derviş, dünyada toplam reel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) büyüme oranlarında artık orta ve düşük gelirli üyelerin önemli paya sahip olduğunu, satın alma paritesinde bu payın 3'te 2'ye yaklaştığını aktardı.
     
    Büyüme oranları

    Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları arasında uzun vadeli trendlere bakıldığında keskin bir ayrışma olduğunu belirten Derviş, bu uzun vadeli trendin etrafındaki sapmalarda ise bir ayrışma görülmediğini dile getirdi.
     
    Kemal Derviş, "Geçmişe nazaran doğu Asya'nın önemi ve dünya ekonomisindeki payı batıdan kaynaklanan finans krizine bağlı bir yavaşlamanın eskisi kadar bütün dünya ekonomisini etkilemeyeceğini ve küresel büyümenin batıdaki özellikle ABD'deki zor durumdan daha az etkileneceğini gösteriyor" diye konuştu.

    Derviş, bu nedenle dünya ekonomisinde çok ciddi bir yavaşlama olacağı ve Türkiye ekonomisinin de bu küresel yavaşlamanını içinde yer alacağı yönündeki bakış açısının ancak kısmen doğru olduğunu belirterek, "Evet batıda bir yavaşlama var. Ama dünya ekonomisinde ciddi bir yavaşlamanın belirtilerini ben görmüyorum" dedi.

    "Yavaşlama olacak ancak atlatılacak"
     
    Derviş, "Geçmiş finans krizlerini düşündüğümüzde her seferinde müthiş bir sorun yaşayacağız. Müthiş bir resesyona gireceğiz. Piyasalar düşüyor, değerler düşüyor, büyüme büyük sekteye uğrayacak gibi bir görüntü vardı. Bugün de biraz böyle. Ben bu konuda biraz daha iyimserim. Geçmişe baktığımızda aslında bu finans krizlerinin sanıldığından daha kısa bir süre içinde atlatıldığını gördük" dedi.

    Kemal Derviş, nisan ayından bu yana reel ekonomide beklenen ciddi çöküşlerin gerçekleşmediğini, yavaşlamanın olacağını ancak bu yavaşlamanın atlatılacağını ve küresel ekonomide hızlanan büyüme trendine yeniden girileceği görüşünde olduğunu dile getirdi.

    "Emtia fiyatlarında durum daha ciddi"
     
    Emtia fiyatlarındaki artışa da değinen Derviş, "Burada durum daha ciddi ve geçmişe göre daha derin, daha kalıcı bir değişim var" dedi.

    Emtia fiyatları üzerinde ABD'deki düşük faiz politikası bazı yatırım araçlarının çökmüş olması gibi nedenlerle bir köpük, spekülasyon payı bulunduğunu ifade eden Derviş, ancak bundan sonra fiyatların eskisi gibi düşük olmayacağını vurguladı.

    Derviş, "Enerji fiyatları üzerinde bir köpük var. Kısa vadede muhtemelen bir gerileme olacaktır. Belki 20-30 dolar düşecektir fakat önümüzdeki öngörülebilir süre içinde eski seviyesine inmeyecektir" dedi.
     
    Merkez bankalarının rolü

    Derviş, bu çerçevede merkez bankalarının bu süreci çok iyi yönetmesi gerektiğini belirtti.
     
    Derviş, "Bir ölçüde bu emtia ve enerji fiyatlarını yükselmesine müsaade eden bir para politikasına ihtiyaç var. Yoksa aşırı tutucu bir para politikası takip edilmiş olur. Dolayısıyla enflasyonun geçici olarak yükselmesine makul ölçüler içinde dünyada merkez bankaları müsaade etmek durumunda. Ancak burada ölçüyü kaçırırlarsa para politikasını fazla gevşetirlerse o zaman emtia fiyatlarından gelen enflasyonist baskı kalıcı enflasyonist beklentilere yol açar ve yeniden enflasyonist bir sürecin başlamasına neden olur. Merkez bankaları bu iki tehlikeli arasında en doğru orta yolu bulmak durumunda..." diye konuştu.

    Kemal Derviş, bu fiyat değişimlerinin sadece kaynak aktarımını değil, gelir dağılımını da ciddi ölçüde etkilediğine dikkat çekerek, özellikle gıda fiyatlarındaki artışın önemli bir sosyal sorun yarattığını, bu konudaki sosyal politikaların güçlendirilmesi ve yoksul kesimlerin korunması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow