"Doğalgaz krizi bir an önce bitirilmeli"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, doğalgaz sorununun çözümü için Rusya'da yapılacak toplantıya "iyimser" baktıklarını ifade ederek, "Doğalgaz konusunda şu anda bizde olağanüstü bir durum yok ama krizin bir an evvel bitmesi sadece bizim için değil, herkes için önemli. Bunun mutlaka normale dönmesi lazım" dedi.
Bakan Güler, Kırka Bor İşletme Müdürlüğünde dün yapılan temel atma ve açılış töreninin ardından, doğal gazda yaşanan soruna ilişkin açıklamalar yaptı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Rusya dönüşümde orada gördüğüm hava gerçekten ciddi bir kriz şeklindeydi" diyen Güler, Rusya'dan gaz alan AB ülkelerinin liderlerinin katılımıyla Moskova'da yapılacak toplantıya "iyimser baktıklarını" söyledi.
Doğalgazdaki sorun nedeniyle olağanüstü hal yaşayan ülkeler bulunduğunu ifade eden Güler, "Bunun yanında bizim olağanüstü bir durumumuz yok. Ama krizin bir an evvel bitmesi de sadece bizim için değil herkes için önemli. Bunun mutlaka normale dönmesi lazım. Çok büyük bir sıkıntı olduğu için, herhalde bu çekilen sıkıntılar, her iki ülke tarafından da karşılıksız kalmayacaktır diye ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in Rusya'dan gaz alan ülkeler ve AB ülkelerinin üst düzey katılımı için davette bulunduğunu anımsatan Güler, toplantıya Türkiye adına da Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'le birlikte katılacaklarını kaydetti.
"Ne halkımız üşüyor, ne de elektriğimiz kesik"
Doğalgaz konusunda bir sıkıntı yaşanmaması için önceden beri çalışmaların sürdüğünü ifade eden Güler, gazın depolanması için daha evvel gazı
alınmış 8 kuyuda etütlerin sürdüğünü bildirdi. Söz konusu kuyuların depo olup olamayacağı üzerinde çalışmaların devam ettiğini belirten Güler, "Bunların sızdırmazlığının olup olmamasını etüt ediyoruz. Depo olmaya müsait olup olmayanları araştırıyoruz. Bu konuda yoğun bir çalışmayı sürdürüyoruz. Bu çalışmaların yanında depo olarak kabul edilmese de LNG terminalleri devamlı hareket halindeki kaynaklarımız. Bunları devamlı canlı tutuyoruz" dedi.
"Bize gelen gaz 40 milyon metreküp eksik geliyor ve bu gazın yokluğu, tüketimin en fazla olduğu bölgede yaşanıyor. Ama biz buna rağmen yönetiyoruz" diyen Güler, "40 milyon metreküp göreve geldiğimizde Türkiye'nin tüm tüketimiydi. Şu anda o kadar gaz gelmediği halde, Türkiye'de ne elektrik kesintisi var, ne de gaz kesintisi... Ne halkımız üşüyor ne de elektriğimiz kesik" diye konuştu.
Enerjide kaynak çeşitliliğine gittiklerini, kömür santralları, rüzgar, hidroelektrik santralları, jeotermal kaynakları harekete geçirdiklerini anlatan Hilmi Güler, "Türkiye'nin dışardan aldığı gazın yarısı elektriğe gidiyor. Elektriği bu yeni kaynaklarla ürettiğimiz takdirde gaza bağımlılığımız daha da azalmış olacak" dedi.
"Silivri depolama tesisinin çıkış kapasitesi artırılacak"
Silivri Doğalgaz Depolama tesisinin "çok güzel bir kaynak" olduğunu ifade eden Güler, daha önce günlük çıkış kapasitesi 12 milyon metreküp olan tesisin kapasitesini şu anda 17-18 milyon metreküpe çıkardıklarını, çıkış kapasitesini önce 25 milyon, peşinden de 40 milyon metreküpe çıkaracaklarını
bildirdi.
Bakan Güler, "Bunun etüdü yapılıyor. Biz, kriz olmadan önce bu çalışmalara başladık. Bütün yumurtaları bir sepete koymama yaklaşımımız burada etkili oldu. Bütün kaynaklarımızı ayrı ayrı değerlendiriyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin diğer ülkelere elektrik ve gazda yardımcı olduğunu belirten Güler, "Değirmenci, değirmen durunca uyanırmış. Şu anda biz böyle bir şeyi size
hissettirmediğimiz için mutluyuz. Ama bazı yerlerde değirmenci uyandı" dedi.
Bakan Güler, İran'dan gelen gazda bir artış olup olmadığının sorulması üzerine de, İran'dan halihazırda günlük 15-18 milyon metreküp gaz geldiğini, bunun da yettiğini, aynı şekilde Mavi Akım'dan gelen gazın da 40 milyon metreküpten 48'e çıktını, onun için bir sorun bulunmadığını söyledi.
"İhtiyacımız ne kadarsa o kadar üretiyoruz''
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, kriz nedeniyle termik santrallarda üretim kısıldığına ilişkin haberler konusunda da "Elektrik üretimindeki dengemiz, doğalgaz, kömür ve hidroelektrik santrallarıyla birlikte yenilenebilir enerji kaynakları. Buna göre günlük ihtiyacımızı işin ekonomisini de göz önüne alarak bir program dahilinde ele alıyoruz. İhtiyacımız ne kadarsa o kadar üretiyoruz. Bunları en ekonomik nasıl sürdürebiliriz diye suyumuzu, kömürü gazı ona göre kullanıyoruz. Şu anda elektrikte herhangi bir darboğaza girmeyecek şekilde sistemimizi yönetiyoruz. Onun için ikincil yakıta geçmemiz de bu işin gereklerinden bir tanesiydi. Önemli olan bunu dengeli halde götürmek" dedi.
Bakan Güler, Rusya'nın 13 Ocak itibariyle gaz kesintisini "mücbir sebep" ilan ettiğinin anımsatılarak, o tarihten önceki kesintinin ödenmesi ya da tazminat talebi gibi bir durumun söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine de "Bizim Rusya ile gayet dengeli, güzel ilişkilerimiz var. Bunu BOTAŞ yönetimi bu
ilişkilerin ışığı altında değerlendirir" dedi.
Nabucco projesi
Nabucco projesine de değinen Güler, "Biz Nabucco projesi konusundaki çalışmalarımızı yaptık. Hükümetlerarası anlaşma ve ev sahibi ülke anlaşması
taslaklarımızı ilgili ortaklarımıza ilettik. Onlar değerlendiriliyor. Onların ikisinin birden imzalanmasını bekliyoruz" dedi.
Türkiye'nin, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Şahdeniz gibi "süratli bir şekilde" gerçekleştirdiği projeler bulunduğunu ifade eden Güler, "Eğer bu şekilde bir metodu uygulayabilirsek daha kısa bir sürede olur. Diğer türlü, yani Dünya Bankası'nın, Avrupa Yatırım Bankası'nın, değişik kredi kuruluşlarının değerlendirmeleriyle gidersek bu iş biraz daha uzar. Normal olarak bu proje, sıkı tutulursa 3 senede biter. Ama biz bunu kendi sistemimizle çok daha kısa sürede bitirebiliriz. Hatta parça parça ihale edilir. Burada boru hattından ziyade gazın hangi ülkeden temin edileceği, miktarı ve şartları söz konusu" şeklinde konuştu.
Bakan Güler, 27 Ocak'ta Budapeşte'de Nabucco projesine ilişkin yapılacak toplantıdan ne bekledikleri yönündeki soruya ilişkin de "Muhataplarımızdan ellerini çabuk tutmalarını bekliyoruz. Boru hattının üçte ikisi bizde, gaz kaynaklarına en yakın biziz ve üstelik de en büyük tüketicilerden de biriyiz. Bu üç faktörü gayet tabii ki göz önünde tutacaklar. Biz ödevimizi yaptık, Nabucco'da top karşı tarafta. AB ilişkilerimiz açısından enerji konusunda da çalışmalarımızın bu başlığın açılma noktasına kadar getirdik. Artık AB'nin bunu göz önüne almazı lazım" ifadelerini kullandı.
Doğalgazda indirim beklentisi
Bakan Güler, doğal gazda indirim beklentisine ilişkin sorular üzerine de, doğalgaz fiyatının belirlenmesinde petrol ve doların önemli olduğunu söyledi.
Petrol fiyatlarının düşüş trendinde olduğunu, doların değerinin de çok artmaması gerektiğini ifade eden Güler, "Dolar makul bir bantta olursa bu
indirimi gayet tabi ki düşünüyoruz" dedi.
Hesaplamaların aydan aya yapıldığını, hesabın bu ay sonunda netleşeceğini belirten Güler, "Daha ay dolmadı, onu görmemiz lazım. Hesaplamalar bittiğinde gayet tabi ki bu sözümüzü tutmayı arzu ediyoruz. Petrolün düşüşü daha fazla olduğu için bu indirimi yapmamız gerektiğini biliyoruz. Gazı karsız satıyoruz. Ama halkımızın, özellikle dar gelirli vatandaşımızın sıkıntıda olduğunu biliyoruz. onun için sözümüzde de duracağız" dedi.