hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Denizin kirası düşecek, balık ucuzlayacak

    Denizin kirası düşecek, balık ucuzlayacak
    expand

    Su ürünleri üretme alanlarının kiralanması yetkisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devredilmesinin ardından, bakanlık, bu alanların kiralanmasına ilişkin kriterleri oluşturmaya başladı. Bakanlık öncelikle, su ürünleri üretim alanlarının birim kiralama ücretini, AB'deki emsallerini dikkate alarak düşürmeyi öngörüyor. Halen 4 bin 500 liraya kadar ulaşan denizlerde bir dekar balık üretim alanının kiralama ücretinin, bin lira veya altına düşürülmesi bekleniyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kiralama bedelleri belirlenirken, AB'deki ücretler de dikkate alınacak.

    Çevreye duyarlı yatırım yapan, yüksek teknoloji kullanan, kıyıdan daha uzağa kurulan, büyük ve entegre üretim yapan balıkçılık tesislerinden daha düşük kira alınacak.

    Kiralama ücretlerinin indirilmesi nedeniyle üretim maliyetleri düşecek olan balık çiftlikleri, daha ucuza balık satabilecek. Böylece, halen kişi başına yılda 8,5 kg olan balık tüketiminin artırılması da hedefleniyor. AB'de, kişi başına yıllık balık tüketimi 25 kg civarında.

    Torba Kanun olarak bilinen ve Şubat ayında yayımlanan 6111 sayılı kanun ile, su ürünleri üretim yerlerinin kiralanmasına ilişkin yetki, il özel idarelerinden alınarak, 1 Ocak 2016 tarihine kadar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na verilmişti.

    Su ürünleri üretim alanlarının kiraya verilmesine ilişkin esas, usül ve işlemleri belirleyen "Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yatırımlarında İhtiyaç Duyulan Su ve Su Alanları ile Deniz ve İç Sulardaki Su Ürünleri İstihsal Hakkının Kiraya Verilmesi Hakkında Yönetmelik'i, Resmi Gazete'nin 1 Haziran tarihli sayısında yayımlayan bakanlık, şimdi de kiralama kriterlerine ilişkin uygulama tebliği üzerinde çalışıyor.

    Yönetmelik ile su ürünleri üretimi yapmak isteyenlere özellikle kiralama aşamasında, büyük bir kolaylık sağlanmış oldu. Önceden; asgari kira bedelleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından belirlenmesine rağmen, bu değerler il özel idareleri tarafından dikkate alınmamakta ve bölgeler, iller ve ilçeler arasında çok büyük fiyat farklılıkları bulunmaktaydı.

    Kiralanan yerlerden aynı niteliklere sahip olmalarına rağmen farklı kira bedellerinin alınması adaletsizliklere neden olmakta, kira sözleşme sürelerinin kısa tutulması da yatırımcıyı olumsuz etkilemekteydi.

    Sözgelimi, bir dekar deniz alanını, birbirine bitişik iki ilde, bir özel idare 4 bin 500 liraya, diğer özel idare ise bin 500 liraya kiraya verebiliyordu. Bu durum, yatırımcılar açısından haksız rekabete ve maliyet artışına neden oluyordu. Bu nedenlerle kira bedelleri bölgesel şartlar göz önüne alınarak belirlenmesi zorunlu hale gelmişti.

    Bakanlık, yeni düzenleme ile su ürünleri üretim alanlarının kiralanmasında ülke genelinde adil ve eşit uygulamaların yapılması, uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi ve su ürünleri yetiştiriciliğinin geliştirilmesini hedefliyor.

    Kiralamada "taban ücret" belirlenecek

    Önceden, bakanlığın kira bedeli ile ilgili muhammen bedel önerilerinin il özel idareleri tarafından dikkate alınmadığını, idarelerin, deniz ve su alanlarını ticari meta olarak görüp, en yüksek geliri sağlamak amacıyla hareket ettiğini, kira bedellerini aşırı yükselten bu uygulama nedeniyle yatırımcıların uzun süreli ve yüksek teknoloji gerektiren yatırımlar yapamadığını anlatan yetkililer, şu bilgiyi verdi:

    "Su ürünleri üretim alanlarının kiralanması yetkisinin bakanlığa verilmesi ile, öncelikle bu alanların kiralanmasında, iller arasında büyük değişiklikler gösteren ve yatırımcılar arasında haksız rekabete neden olan kira adaletsizlikleri giderilecek.

    Her bölge için, iç sular ve denizler için ayrı olmak üzere taban kiralama ücreti belirlenecek. Taban ücretin üzerine, belli kriterler dikkate alınarak, ek ücretler uygulanacak veya bu kriterlere göre kiralama ücreti indirilecek.

    DPT'nin gelişmişlik indeksine göre, gelişmişlik indeksi daha yüksek illerde daha yüksek, az gelişmiş illerde daha düşük kira alınacak. Tesisin karaya uzaklığı arttıkça, kiralama bedeli düşecek. Türkiye'deki üretim kapasitesini artırmak için, büyük kapasiteli, daha fazla eleman istihdamı sağlayan tesisler için daha düşük kira bedeli belirlenecek.

    Kiralama süresi uzadıkça, kiralama alanı büyüdükçe kira bedeli düşecek. Entegre üretimi teşvik için yavru balığını kendi üreten tesislere daha düşük kira uygulanacak. Teknolojik ve çevreye duyarlı yatırımı teşvik etmek üzere, otomasyon sistemi kuran, çevre ve gıda ile ilgili HACCP, TSE ve ISO standartlarını uygulayan tesislerden daha düşük kira alınacak. Sigorta yaptıran tesisler, daha düşük kira ödeyecek.

    Bu kriterler, taban kiralama ücretlerinin yüzde 5-10 düzeyinde etkileyecek. Böylece, daha uzun süreli, çok alan kiralayan, daha çok personel çalıştıran, gelişmekte olan bölgelerde kurulan, teknolojik yatırım yapılan tesisler, kiralama ücretlerinde yüzde 5-10 avantajlı olacak."

    Yetkililer, su ürünleri kiralama alanlarında öngörülen düşüşün, balık çiftliği yatırımlarına olumlu yansımasının ve yatırımların hızla artmasının beklendiğini vurguladı.

    Balıkçılar memnun...

    Muğla Kültür Balıkçıları Derneği Başkanı İhsan Bozan da, su ürünleri üretim alanlarının kiralanması yetkisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devredilmesine çok memnun olduklarını belirterek, "İl özel idareleri bu konuda teknik olarak çok bilgili değildi. Olaya sadece daha fazla gelir sağlamak açısından bakıyorlardı. Projelerimizi zaten bakanlık onaylıyordu. İhaleyi il özel idaresi yapıyordu. İhaleden sonra bile yeri teslim almak için aylarca yazışma yapılıyordu. Şimdi, ihaleden sonra hemen yeri teslim alabileceğiz, süreç çok pratikleşecek" dedi.

    Bozan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bakanlığın kiralamada, teknolojiyi, kapasiteyi, istihdamı ve yatırım büyüklüğünü dikkate alan kriterler getirmesinin daha fazla yatırım yapanlara avantaj sağlayacağını kaydetti.

    Halen Türkiye'de deniz yüzeyinin kira ücretinin 2 bin lira ile 4 bin lira arasında olduğunu hatırlatan Bozan, şöyle devam etti:

    "Bu para ile herhangi bir ovada, araziyi satın alırsınız. Ama biz bunu her yıl kira olarak ödüyoruz. Karşılığında da hiç bir hizmet almıyorsunuz. Yol yok, iskele yok. 4 yıldır su ürünleri kanununun çıkmasını bekliyoruz. Halen, projeli yatırımlarda 9 bakanlıktan, 5 müsteşarlıktan onay alıyoruz.

    Onay almak aylar sürüyor. Kanun çıkarsa, tek muhatabımız bakanlık olacak. Yunanistan'da bir dekar deniz alanı 130 euro'ya, İtalya'da 30 euro. Bizde 2 bin euro'ya çıkıyor. Yunanistan'da ve Kuzey Afrika'da yatırım yapan Türk firmaları var. Biz de firma olarak Tunus ve Fas ile görüşüyoruz. Görüşmeler son aşamaya geldi. Tunus ile yakın zamanda sonuç alabiliriz. Bakanlığın kirada taban ücret getirmesi ve kriterler belirlemesi yatırımları hızlandıracak."

    Muğla olarak Türkiye kültür balıkçılığı üretiminin yüzde 70'ini gerçekleştirdiklerini ancak ürettikleri balığı karaya çıkarma konusunda iskele sorunu yaşadıklarını anlatan Bozan, kültür balıkçılarının iskele sorununun çözümünü istedi.

    253,6 bin ton kapasiteli, bin 805 balık çiftliği var

    Türkiye'de halen, temmuz ayı itibariyle, toplam 253 bin 638 ton üretim kapasitesi olan 1805 balık çiftliği bulunuyor. Toplam kapasitesi 60 bin 289 ton olan 271 tesisin yatırımı ise devam ediyor.

    Faal tesislerin 358'i denizlerde, 1447'si ise iç sularda kurulmuş. Denizlerdeki tesislerin üretim kapasitesi 144 bin 612, iç sulardaki tesislerin üretim kapasitesi ise 109 bin 26 ton.

    2009 yılı rakamlarına göre, Türkiye'de iç sularda 1999 dekar alan 273 işletmeye kiraya verilmiş ve 995 bin 122 lira kira geliri elde edilmişti. Denizlerde kiralanan 5 bin 53 dekar alandan ise 9 milyon 408 bin 735 lira gelir sağlanmıştı.

    Türkiye'de 26 milyon hektar su ürünleri üretimi yapılabilecek alan bulunmasına karşın, şimdiye kadar bunun yüzde 3'ü bile değerlendirilmedi. Buna karşın yatırımcılar, İzmir, Muğla ve Mersin'de yoğunlaştı. Üretim alanları, diğer bakanlıklarla işbirliği yapılarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından belirleniyor.

    İzmir ve Muğla'daki kiralanabilir üretim alanlarının dolması nedeniyle, yatırımcılar; Hatay, Mersin, Aydın gibi illere yönlendiriliyor. Balık çiftliklerinde, iç sularda alabalık, denizlerse ise çupra, levrek ve orkinos yetiştiriliyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow