Borsa İstanbul'u yabancılar yönetir mi?

Borsa İstanbulu yabancılar yönetir mi
expand

Yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile kurulacak olan Borsa İstanbul'un şirketleşerek, hisselerinin satılma ihtimali uzun vadede yabancıların Borsa İstanbul'un yönetimine girebileceği yorumlarına yol açıyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Ekonomist Uğur Gürses, Borsa İstanbul'un ortaklık yapısına bakıldığı zaman önemli bir kısmının Hazine ve Borsa İstanbul'a ait olmak üzere aracı kuruluşlar, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) gibi kurumlar arasında dağıldığının görüldüğünü söyledi.

Borsa İstanbul'un şirketleşmesi durumunda öncelikle Hazine'nin paylarının (yüzde 49) satılması gerektiğini belirten Gürses, "Öte yandan Hazine'nin payı satılsa bile yine de Borsa İstanbul üyelerini de kamu atadığı için kamunun payı (yüzde 51 Borsa İstanbul hissesi var) ağırlıkta olacak. Dolayısıyla Borsa İstanbul'daki kamu hisselerin tamamının satılarak özelleştirilmesi epey uzun bir süre alabilir" dedi.

"Yabancıların yönetmesi Hazine'ye bağlı"


Yeni SPK Kanunu'nda Borsa İstanbul'un özelleştirilmesi ile ilgili bir takvim ortaya konulmadığını ifade eden Gürses, bir takvim belirlenmiş olsaydı özelleştirilme sürpriz olarak karşılanmayacağını ve herkesin kendini bu yeni duruma göre ayarlayacağını kaydetti.

Borsa İstanbul'u uzun vadede yabancıların yönetme ihtimali ile ilgili de görüşlerini paylaşan Gürses, şunları söyledi:

"Bu, tamamen Hazine'nin ne yapacağı ile ilgili bir konu. Eğer Hazine, Borsa İstanbul'daki paylarının satışı konusunda istekli davranırsa elbette yabancılar Borsa İstanbul'u yönetme konusunda daha iştahlı olur, ancak hisselerinin satışı konusunda istekli olmazsa yabancılar yönetim konusunda o kadar ilgi göstermeyebilir."

Gürses, bünyesindeki kamu hisselerinin satışı yoluyla Borsa İstanbul özelleştirilecekse bu satışların hangi tarihlerde ve ne oranda yapılacağına ilişkin bir yol haritasının belirlenmesi gerektiğini dile getirdi.

"Zemin müsait değil"

Sermaye Piyasaları Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı ve Borsa Uzmanı Arif Ünver de borsaların portföy yatırımlarına hizmet ettiğini belirterek, İMKB'deki yabancı yatırımcı oranının yüzde 65 civarında olduğuna dikkati çekti.

Yabancı yatırımcı sayısının fazla olması nedeniyle Türkiye'de fiyatlamanın da yabancılar tarafından yapıldığını ifade eden Ünver, "Adamların algısına göre Türkiye fiyatlanıyor. Bu, haksızlık, adaletsizlik" dedi.

İMKB'deki yabancı yatırımcı oranının fazla olması nedeniyle Borsa İstanbul'un şirketleşip hisselerinin arz edilmesi durumunda yabancıların bu hisselere yoğun ilgi göstereceğini anlatan Ünver, "Şu an zemin müsait değil. Böyle bir özelleştirmenin olması için Borsa'daki yerli ağırlığının yüzde 50'nin üzerinde olması gerekir. Mevcut tabloda İMKB'nin yabancıların eline geçmesi doğru değil. Bunun zamanlaması yanlış. Zemin düzeltilmeden, yerli payı artmadan bu işin yapılması son derece sakıncalı" diye konuştu.

Borsa İstanbul'un hisselerinin nasıl satılacağının da önemli bir konu olduğunu kaydeden Ünver, blok satış yerine halka arz yönteminin tercih edilerek, İMKB'nin tabana doğru yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.

Dünyadaki birçok borsanın artık şirketler eliyle yönetildiğinin hatırlatılması üzerine Ünver, Türkiye'nin, dünyadaki genel trende uyma zorunluluğu olmadığını, hatta genel trende uymadığı için ekonomik krizden en az etkilenen ülkelerden olduğunu kaydetti.

"Yakın gelecekte olmaz"

Öte yandan SPK yetkilileri, gelecek dönemde İMKB'nin şirketleşip halka açılması halinde yabancıların pay elde edebileceklerini ancak şu an için böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirttiler.

Borsa İstanbul'a şirketleşmek için yeni kanunda belli bir süre verildiğini hatırlatan yetkililer, "Bu süre sonunda yabancılar, İMKB'de yönetim kurulu üyesi olabilir ve Borsa'yı yönetebilir. Kanunda 2 yıl süre verildiği için 2013 yılı içinde böyle bir gelişmenin yaşanmayacağını düşünüyoruz" ifadesini kullandılar.

Dünyanın önemli borsalarını şirketler yönetiyor

Başta Avrupa ve ABD olmak üzere dünyanın önemli borsalarının yönetim şekline bakıldığında, bu borsaların şirketler eliyle yönetildiği görülüyor.

Dünyadaki borsaların şirketleşme faaliyetleri 1990'lı yıllarda başlarken bugün itibarıyla New York, Paris, Londra, Brüksel gibi borsaları Euronext Grubu, Toronto Borsası'nı da TMX şirketi yönetiyor.

Öte yandan, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nin (TSPAKB) yayınlarından Sermaye Piyasasında Gündem Dergisi'nin Haziran sayısında yayımlanan bir araştırmaya göre, Avustralya'da farklı eyaletlerde faaliyet gösteren menkul kıymet borsaları, 1987 yılında Avustralya Menkul Kıymetler Borsası'nı (Australian Stock Exchange-ASX) oluşturdu. Ekim 1998'de borsa, şirketleşme faaliyetlerini tamamlayıp kendi piyasasında kote oldu.

Temmuz 2006 tarihinde ülkedeki vadeli işlemler borsası olan Sidney Vadeli İşlemler Borsası ile birleşen ASX, holding yapısına kavuştu.

Almanya'da halihazırda 7 borsa faaliyet gösterirken bunların en büyüğü olan Frankfurt Borsası, ülke işlem hacminin yüzde 90'ını üretiyor.

1993 yılında borsanın sadece işletmesi çeşitli finans kurumlarının kurduğu Deutsche Börse şirketine devredildi.

Grup; menkul kıymet, türev ve enerji piyasaları işletmeciliğinin yanında, takas gibi işlem sonrası hizmetler de sunuyor.

300 yıldan fazladır faaliyet gösteren Londra Borsası da 2000 yılında kar amaçlı bir şirkete dönüştü ve 2001 yılında halka arz edildi.

Londra Borsası, büyüme politikası çerçevesinde 2007 yılında bir diğer Avrupalı borsa olan İtalya Borsası'nı satın aldı ve ismini Londra Borsası Grubu olarak değiştirdi.

Öte yandan 2000 yılının Eylül ayında Amsterdam, Brüksel ve Paris, ardından 2002 yılında Londra Uluslararası Finansal Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası LIFFE ile Lizbon Borsası tek çatı altında birleşerek Euronext Grubu'nu oluşturdu.

Avrupa'da 5 farklı ülkeyi kapsayan oluşum, Nisan 2007 tarihinde ABD'li New York Borsası (NYSE) tarafından satın alındı. Böylece dünyadaki ilk okyanus aşırı birleşme gerçekleşirken, yeni oluşum NYSE Euronext olarak adlandırıldı.

Sonraki süreçte Grup, büyümeye devam etti. Bu kapsamda ABD'li Amerikan Borsası'nın (AMEX) tamamının yanı sıra, Hintli Çoklu Emtia Borsası'nın (Multi Commodity Exchange-MCX) yüzde 5'ini, Katar Borsası'nın da yüzde 20'sini bünyesine kattı.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow