Borlu Türk çimentosu geliyor
Bor zengini Türkiye dünyaya yeni bir ürün tanıtmaya hazırlanıyor. Bor, çimentoya katılacak. Yapılacak binalar depreme daha dayanıklı olacak ve ucuza mal edilecek üstelik borlu çimento karbondioksit salınımını da düşürecek hava kirliliğini azaltacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler yeni projeyi, "Türk kahvesinden sonra Türk çimentosu geliyor" diyerek açıkladı.
Güler, borun çimentoda kullanımıyla Türk tipi çimento geliştirdiklerini, TSE'den de standardını aldıklarını ifade ederek, "Artık bu ürün, inşaat, baraj, yol ve binalarda kullanılabilecek duruma geldi" dedi.
Bakan Güler, Türk uzmanlarca uzun süren çalışmalar sonucu üretilen borlu çimentoyu tanıtmak için, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) Başkanı Erk İnger ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü Koçoğlu ile basın toplantısı düzenledi.
Türkiye'nin milli kaynağı olan bor üzerine "titrediklerini" ifade eden Güler, "bugün Türk kahvesinden sonra yeni bir milli markayı, borlu çimentoyu tanıtmak için buradayız. Türk çimentosu bugünden itibaren literatüre girmiş olacak" dedi.
Dünya bor rezervlerinin yüzde 72'sinin Türkiye'de bulunduğunu, dünya bor piyasalarında ikinci olan Türkiye'nin, Eti Maden İşletmelerinin başarılı çalışmalarıyla birinci duruma geldiğini anlatan Güler, yeni ürünlerle bor cevherinde madencilikten kimyasallara geçiş konseptini uygulamaya koyduklarını söyledi.
Bor cevherinde artık katma değeri yüksek yeni ürünlere geçtiklerini, çinkoborat, borkarbür, ziraibor gibi kimyasallar ürettiklerini ifade eden Güler, "borun hakkını vermeye çalıştıklarını" kaydetti.
Türk tipi çimento
Bakan Güler, "Borun çimentoda kullanımıyla Türk tipi çimento geliştirdik. TSE'den standardını da aldık. Artık bu ürün, inşaat, baraj, yol ve binalarda kullanılabilecek duruma geldi. Bu ürünü ölçülebilir parametrelerle de tanımlayabiliyoruz" diye konuştu.
Borlu çimentonun ve bunun beton üretimindeki avantajlarını anlatan Güler, mukavemeti diğer çimentolara göre yüzde 70 daha fazla olan borlu çimentoyla artık depreme daha dayanıklı binalar yapılabileceğini vurguladı.
Çimento sektörünün çevre kirliliğine neden olan sektörler arasında yer aldığına dikkati çeken Güler, borlu çimento üretiminde karbondioksit salınımının yüzde 30 daha düştüğünü, böylece borlu çimento kullanımıyla çevre kirliliğinin önemli oranda azalacağını belirtti.
Normal çimento üretimindeki reaksiyon sırasında ortaya çıkan 1450 derecelik ısının, yüzde 10 kolemanit kullanımıyla 1325 dereceye düştüğünü ifade eden Güler, borlu çimentonun düşük ısı konusunda da avantajlı olduğunu ve önemli ölçüde enerji tasarrufu sağladığını kaydetti.
Borlu çimentonun beton mukavemetini artırdığını belirten Güler, "Türk tipi çimentoyla beton daha güçlü olacak. Artık zemin üzerine daha yüksek binalar yapılabilecek ve betonda daha az çimento kullanılacak. Bir metreküp beton üretiminde 350 yerine 300 kilogram çimento kullanılacak" dedi.
Kitle beton kullanılan alanlarda hidratasyon ısısını azaltmak için su kullanıldığını, bunun da büyük maliyetler getirdiğini ifade eden Güler, borlu çimento kullanımının buna da çare olduğunu, hidratasyon ısısını giderdiği için maliyeti düşürdüğünü, soğutmada avantaj sağladığını söyledi.
Son zamanlarda dünyada nükleer santral yapımında yeni akım ortaya çıktığına işaret eden Güler, borun nötron tutucu ve nötrün kalkanı olarak kullanılabilme özelliğinin de bulunduğunu ifade ederek, "Nükleer tesis yapılarında eğer borlu çimento kullanırsak gayet emniyette olabileceğiz" dedi.
Borlu çimentonun avantajları
Borlu çimentonun petrol sondajlarında ve beton yol uygulamalarında da kullanılabileceğini belirten Güler, şöyle konuştu:
"Özellikle duble yollarla birlikte köy yolları da dahil olmak üzere biz yolların betonlanmasını düşünüyoruz. Petrol ürünü olduğu için asfalt da dışarıdan geliyor. Üstelik asfalt yolun iki yılda bir bakımı oluyor. Bu beton yolların 20 yıla kadar çıkan ömrü var. Dolayısıyla bunu da yapmamız mümkün olabilecek. Yolların betonla kaplanması bize önemli avantajlar sağlayacak.
Borlu çimentonun su geçirgenliği yüzde 30 daha düşük, bu da avantaj. Kışın yollar donmasın diye tuz atıyoruz. Bunun da çevreye zararları oluyor. Burada da yüzde 15-30 arasında bir tasarruf sağlıyor. Mesela suda yapılacak köprü bacakları, Marmaray gibi tünel geçişleri... Burada eğer borlu çimento kullanılırsa aynı zamanda tuzlu suyun etkilerini de önlemiş oluyor."
"Türk kahvesinden sonra Türk çimentosu"
"Biz Türk kahvesinden sonra Türk çimentosunu da kamuoyuna duyurmak istiyoruz" diyen Güler, "Bu çimentonun kullanılması hem çevre açısından bir bilinç oluşturuyor, hem de inşaat tekniği açısından, mukavemet açısından önemli avantajlar sağlıyor. Üretiminde karbondioksit salınımı daha düşük ve maliyeti de düşük olduğu için inşaatların maliyetlerini de olumlu yönde etkileyecek. Daha mukavim bir binada kim oturmak istemez. Eğer bunu istiyorsak o zaman bu Türk tipi çimentoyu kullanmak durumundayız. Maliyeti de uygun. Böyle güzel bir ürünün ortaya çıkmasında katkıları olan bütün kurumlara teşekkür ediyorum" dedi.
Borlu çimentodan 4 bin ton ürettiklerini bildiren Güler, "Standardize bir ürünümüz var. Artık bu çimentomuz görücüye çıkabilir" diye konuştu.
Bakan Güler, borlu çimentonun, deniz yapıları, baraj gövdeleri, köprüler, viyadükler, beton yollar, yüksek yapılar, santral binaları gibi geniş potansiyel kullanım alanı olduğunu vurguladı.
Çimento üreticilerinden borlu çimento üretmelerini isteyen Güler, borlu çimentonun fiyatının normal çimentoya göre yüzde 15-20 daha düşük olacağını belirtti.
Artık borlu çimentonun uygulama aşamasına geçildiğini ifade eden Güler, DSİ'nin yapacağı 11 barajı borlu çimentoyla inşaa edeceğini bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, AB'nin boru 'üremeyi engelleyen toksik maddeler' listesine almasına ilişkin bir soru üzerine de "bu noktada bizim tezimiz gayet kuvvetli. Çünkü biz boru avuç avuç yemeyeceğiz. Bu netice itibarıyla farelerde yapılan bir testin sonucu. o ölçüde zaten bor kullanılmıyor" dedi.
"Binalarda da kullanılmasını tavsiye ederim"
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü Koçoğlu, sorular üzerine kendilerinin de uzun zamandan beri borlu çimentoyu beklediklerini söyledi.
Şu anda bir baraj inşaatı olduğunu ifade eden Koçoğlu, söz konusu barajı borlu çimentoyla yapması durumunda, bunu bir yılda bitirmeyi hedeflediğini, ancak soğutmalı sistemle yapması halinde 2.5 yılı bulabileceğini vurguladı.
Soğutmalı sistemde maliyetin ciddi şekilde arttığını ifade eden Koçoğlu, "borlu çimento, kullanıcı olarak inşaat sektörü için çok çok önemli. Kitle betonlarında çok önemli, yollarda önemli. Maliyeti düşürüyor mukavemeti artırıyor. Isı problemini barajlarda yüzde 30 civarında azaltıyor" diye konuştu.
Barajı borlu çimentoyla yapması durumunda maliyetin ortalama yüzde 15 azalacağını belirten Koçoğlu, "Ciddi bir tasarruf sağlıyor. Binalarda da kullanılmasını tavsiye ederim" dedi.