Yabancı Yatırımcı Türkiye’yi Yakın Takibe Aldı: Piyasalar Ne Bekliyor?

Son günlerde yabancı yatırımcıların Türkiyeyi daha yakından izlemeye başladığına dair haberler artıyor. Henüz bu ilgi somut işlemlere tam olarak yansımasa da yabancı yatırımcının Borsa İstanbula girişi, piyasanın seyri açısından kritik bir rol oynayacak.3 Ocakta biten haftada yabancı yatırımcılar, 42.1 milyon dolarlık hisse senedi ve 187.5 milyon dolarlık tahvil bono alımı gerçekleştirdi. Özellikle gelişen ülkelere fon akışının yeniden başlaması, küresel ekonomik görünüm ve ABD Başkanı Trumpın göreve başlamasıyla oluşacak yeni politikaların etkisine bağlı olarak şekillenecek. Goldman Sachs gibi büyük yatırım bankalarının Türk hisse senetlerine dair beklentilerini piyasa altı getiriden piyasaya paralel getiriye yükseltmesi de dikkat çekiyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz indirimleri bu olumlu görünümün arkasındaki önemli faktörlerden biri. TCMBnin faiz indirimlerinin devam etmesi durumunda piyasaların görünümünde değişiklik yaşanabilir. Ancak mevcut durumda, faiz oranlarının enflasyon karşısında risksiz bir getiri sunması, yatırımcıları tahvil ve bonoda kalmaya teşvik ediyor. 2025 yılı enflasyon tahminleri ışığında, yabancı yatırımcıların faize olan ilgisi yüksek seviyelerde seyrediyor. Borsa İstanbul (BIST100) Endeksinde fiyat/kazanç oranı 7.5-8.0 bandında seyrederken, piyasalar bu seviyelerin ucuz ve primsiz olduğu görüşünde birleşiyor. Ancak talep eksikliği, özellikle yabancı yatırımcıların düşük katılımı, endeksin potansiyelini sınırlıyor. Yabancıların hisse senedi yatırımlarındaki düşüş, endeks performansını olumsuz etkiliyor. Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbuldaki payı, 2010lu yıllarda yüzde 70in üzerinde iken 2024 yılı itibarıyla yüzde 36ya kadar geriledi. Özellikle Avrupa Birliği çıpası ve küresel fon girişleri, geçmişte BIST100 Endeksinde önemli rallilere neden olmuştu. Bu nedenle, yabancı yatırımcıların piyasaya dönüşü, hem likidite hem de fiyat artışı açısından hayati öneme sahip. Küresel piyasalarda jeopolitik gelişmeler altın ve petrol fiyatlarını da etkiledi. Altının ons fiyatı hafta boyunca yükselerek 2.689 dolara ulaştı. ABD Hazine Bakanlığının Rusyaya yönelik yaptırımları, petrol fiyatlarının 79.15 dolara kadar çıkmasına neden oldu. Önümüzdeki hafta açıklanacak TÜFE, GSYH ve diğer makroekonomik göstergeler, piyasa hareketlerini belirleyecek. ABD, Almanya, İngiltere, Çin ve Euro Bölgesinden gelecek veriler yatırımcıların odağında olacak.