FAİZ MAKASI DAHA FAZLA AÇILACAK
Enflasyon yükselirken de düşerken de can yakan bir veri. Düşürmek için ekonomide sıkılaştırıcı ve daraltıcı politikalar uygulamak durumda kalınıyor. Ekonomideki yavaşlama doğal olarak borç ödeme güçlerinde düşüş, kârlılıklarda zayıflama gibi şirket bazlı sonuçlarını da beraberinde getirebilir. Bu noktada piyasaya yansımaları konusunda bir çıkarım yapacak olursak hisse bazlı seçiciliğin artacağını söylemek mümkün. Özellikle bilanço ve temel verileri daha güçlü, yabancıların tercihi olacak hisselere öncelik vermek yerinde olacaktır. Yabancı ilgisi, dış piyasalardan bir şok olmaz, program kesintiye uğramaz ise devam edecek gibi görünüyor. Önceki yazılarımızda sıkça vurguladığımız üzere; Dış piyasalarla Türkiye arasındaki faiz farkı oldukça açılmış durumda. ABD ve Avrupa merkez bankaları faiz indirimine başlarsa bu makas daha da açılacak, risk iştahı artacaktır. Türkiye’de yüksek faiz ve parasal sıkılaşma, cari açıktaki daralma, kurumsalların yanı sıra dövize olan bireysel talebin azalması, yabancı yatırımcı girişleri ve turizm mevsiminin başlayacak olması gibi etkenler ile döviz kuru dengelenmeye başladı. Bu durum “carry trade” için uygun bir zemin açıyor. Bunun ne ölçüde kullanılacağını programın başarısı belirleyecek.
TÜRKİYE HER ZAMAN İLGİ ODAĞI BİR ÜLKE
Dışarıda yüksek faiz döneminin sonuna yaklaşılırken pandemi sonrası piyasalara boca edilen likiditenin önemli bir kısmı halen varlığını sürdürüyor. Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülkelere buradan bir akım olması muhtemeldir. Türkiye bu dönem ekonomik problemleri olsa da Asya, Avrupa, Kafkasya ve Ortadoğu’ya kapı ve köprü olan önemli bir ülke. Rusya-Ukrayna savaşı başladığında bu durum açıkça kendini göstermişti. Savaş başladıktan kısa bir süre içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 35 devlet başkanı veya başbakan ile görüştüm açıklaması hala hafızalarda. Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle konjoktüre bağlı olarak dozu azalıp artmakla birlikte her zaman ilgi odağı bir ülke olan bir ülke olagelmiştir. Koşullar elverişli hale geldiğinde bunun yatırım ortamına dönüşmesi olağan bir gelişme olacak.