Kiracı ve ev sahibi arasında tahliye davası! Mahkeme dikkat çeken bir karara imza attı

Kiracı-ev sahibi arasındaki anlaşmazlıklar, özellikle tahliye taahhütnameleri ile ilgili davalar, son dönemde kamuoyunun gündemini meşgul etmeye devam ediyor.Gerçekleşen bir davada, İstanbul Avcılarda 2019 yılında kiracı olarak evi tutan kişi, 3 yıl sonra tahliye taahhütnamesi imzaladıktan bir yıl sonra, evi boşaltmayı reddetti. Ev sahibinin icra takibi başlatması sonrasında, kiracı itiraz ederek taraflar arasında dava süreci başladı. Avukat Gizem Gonce, olayla ilgili detayları milliyet.com.tr'ye şöyle aktardı: 2019 yılında, bir kişi Avcılar'da bir ev kiraladı ve 11 Temmuz 2019da sözleşme imzalandı. Üç yıl sonra, 12 Ağustos 2022de kiracı, evin 12 Temmuz 2023te tamamen ve eksiksiz olarak tahliye edileceğine dair bir taahhütname imzaladı. Tahliye tarihi olan 12 Temmuz 2023te kiracı, evi tahliye etmedi. Bunun üzerine, ev sahibi, tahliye taahhütnamesine dayanarak Küçükçekmece İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattı. Ancak kiracı, takibe itiraz etti ve bu itiraz ile icra takibi durdu. Ardından ev sahibi, tahliye taahhütnamesinin geçerliliği konusunda Küçükçekmece 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, tahliye taahhütnamesinin geçerliliğini değerlendirdi ve önemli bir karar verdi. Mahkemeye göre, Tahliye taahhüdüne dayalı icra takipleri zaten tahliye emrini içermektedir. Bu nedenle, itirazın iptaline karar verilmesi halinde, takibin niteliği gereği kiralananın tahliyesi icra müdürlüğü tarafından sağlanacak olup, bu tür davalarda ayrıca tahliye kararı verilmesine gerek yoktur. Davada, kiracının 12 Ağustos 2022de imzaladığı tahliye taahhütnamesinin tarihi ve tahliye tarihi açıkça yazılmış olmasına rağmen, belgenin boş bırakılmış olmasının geçerliliği sorgulandı. Mahkeme, kiracının halen kiracı olarak kullanmakta olduğum ibaresi nedeniyle taahhüdün kiracı tarafından verildiğine karar verdi. Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi'nin benzer kararlarına atıfta bulunarak, kiracının bu taahhüdü, sonradan rızasıyla doldurduğu için geçerli sayıldı. Mahkeme, Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddelerine dayanarak, tahliye taahhütnamesinde herhangi bir aykırılık olmadığına kanaat getirdi. Bu doğrultuda, kiracının icra takibine yaptığı itirazın kaldırılmasına ve itirazın iptaliyle takibin devam etmesine, ayrıca taşınmazın tahliye edilmesine karar verildi. Bu karar, tahliye taahhütnameleri ve kiracılık hukuku konularında önemli bir örnek teşkil ediyor ve benzer davalar için emsal oluşturuyor.