HİSSE SENEDİNDE KAYIP DAHA FAZLA
Zaten toplantı metinlerinde gerekirse diye başlayan cümleler ile ek sıkılaştırmadan söz etmişti. Son aylarda döviz mevduatında bir artış da vardı. Bu tasarruf sahiplerinin alternatif arayışında olduğunu gösteren bir durumdu. Enflasyona karşı korunma çerçevesinde biraz da güvenli liman olarak altın, döviz, konut gibi yatırım araçları daha fazla sorulur olmaya başlamıştı. Konut için halen yüksek kredi faizleri önemli bir set oluşturuyor. Ancak yıl sonuna doğru faiz indirimleri başlarsa diye bir beklentiyle orta ve uzun dönemli bir alternatif olabilir. Döviz kuru ve mevduatlarında bir kımıldama var ama TCMB ile ekonomi yönetimi o noktada sıkı takipte. Perşembe akşamı TCMB’den gelen kararla bunu tekrar teyit etmiş oldu. Bu meyanda; geçen ay düşmüş ve mayıs ayındaki seviyelerinin altına çekilmiş bir BIST 100 Endeksi var. Hisse senetlerindeki kayıplar daha fazla. Tavsiye olarak algılanmamak kaydıyla, bir alternatif olarak “umutlar eylülde” derken biraz da bu açıdan bakmak istedik. Spekülasyonlar ve hızla değişiklik gösteren gündem ile bu beklentinin ne ölçüde realize olacağını göreceğiz. Mevcut durum itibariyle Borsa İstanbul’da temkinli görünüm korunuyor.
DIŞ PİYASALARDA İYİMSERLİK KORUNUYOR
Bir parça ivme kaybına uğrasa da dış piyasalarda iyimserlik sürüyor. Bu olumsuz bir haber akışından çok, olumlu gelişmelerin belli ölçüde fiyatlanmasından kaynaklanan bir durum. ABD ve Avrupa (Fed, ECB) merkez bankalarının faiz indirim beklentileri korunurken Fed’in eylül ayından itibaren bu süreci başlatıp kasım ve aralık ayılarını da kapsayacak şekilde devamı bekleniyor. Fiyatlamaya konu baz senaryo bu yönde. Geçen hafta ABD büyümesi (GSYH) yüzde 3 ile beklentilerin ve önceki çeyreğin üzerinde gelirken Euro Bölgesi enflasyonu (TÜFE) yüzde 2.2 geçen ayın oldukça altında gerçekleşti. Almanya’da ise benzer şekilde enflasyon yüzde 1.9 ile önceki ayın, beklentilerin ve yüzde 2 hedefinin altında geldi. Euro Bölgesi ile Almanya uyguladıkları ekonomik programın sonuçlarını aldılar ve enflasyonda hedeflerine ulaştılar. Bu diğer ülkeler için çok net bir referanstır. Ama ekonomide resesyon ve yavaşlama gibi bir bedel de ödediler. Bu açıdan ECB’nin 12 Eylül’deki toplantıda faiz indirimine devam edeceği beklentileri güç kazandı.