FOTOĞRAFLA İSPAT EDİN
Yargıtay kararlarında, ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen ve kolayca taşınabilen bir eşya niteliğinde olduğu vurgulanarak, davacının dava konusu ziynet eşyasının elinden zorla alındığını ispatlamakla yükümlü olduğu kayda geçirilmiş. Bu nedenle bu tip bir davanın açılmasından önce hazırlık yapılıp, deliller mahkemeye gösterilmeli. Çünkü delil ispatı olmadığı zaman dava reddediliyor. Aynı konuya ilişkin olarak bir daha da dava açılamıyor. Örneğin ziynet eşyasının iadesine dair dava açan kadın davacı, düğünde takılan altınların davalı koca tarafından alındığını ve kendisinde bulunmadığını ispatla yükümlü oluyor. İspatlayamazsa davası reddediliyor. Davacı kadın, altınlarının kendisinde olmadığını ya da davalı ya da davalının ailesi tarafında kendisinden alındığını “tanık, fotoğraf, mesaj, ses kaydı” gibi birçok delil ile ispat edebiliyor. Tanığın, davacıdan ya da davalıdan duyduğunu anlatması, bir sohbet içerisinde başkasından duyması ispat sayılmıyor. Ancak tanığın davalı kocanın, davacı kadının elinden altınları aldığını bizzat görüp, mahkemede bunu beyanı ispat için delil sayılabiliyor. Davalı taraf da altınların kendisinde olmadığını ispatlamakla yükümlü. Tüm bu ayrıntılar yüzünden okurlarıma bir avukat ile mahkemeye gitmelerini öneririm.
EVLİYKEN ALINAN HEDİYE KİMİN
Çiftlerin evlilikleri sırasında birikim amacıyla almış oldukları altınlar üzerinde her ikisinin de yasal hakkı var. Ancak erkek tarafından kadına ya da kadın eş tarafından erkeğe “hediye” olarak alınan takı ya da altın “bağışlanmış” sayılıyor. Bu nedenle dava açılarak evlilik birliği içerisinde alınan hediye takının iadesi talep edilemiyor.