Bu sene Çin'i geçecek! Dünyanın yeni üretim merkezi olacak adres belli oldu

Asya küresel büyüme için parlak bir nokta olmaya devam ederken, Hindistan’ın Çin’i gölgede bırakacağı tahmin ediliyor. OECD, 2023′te Hindistan’ın yüzde 6, Çin’in yüzde 5,4 beklerken, küresel ekonominin yüzde 2,7 büyümesini bekliyor. Öte yandan raporda Türkiye için büyüme tahmini de yüzde 3,6'ya yükseltildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) göre, Hindistan’daki ekonomik büyümenin bu yıl ve gelecek yıl Çin’i geride bırakması bekleniyor.

OECD, en son küresel ekonomik görünüm raporunda, Hindistan, Çin ve Endonezya’nın 2023 ve 2024 için gayri safi yurt içi hasıla projeksiyonlarının üst sıralarında yer alacağını öngördü. Genel olarak, kuruluş bu yıl yüzde 2,7′lik bir küresel büyüme bekliyor.

Bunun, 2020 Covid pandemi yılı dışında, küresel mali krizden bu yana ikinci en düşük yıllık oran olacağı belirtildi.

OECD, Hindistan’ın 2023′te yüzde 6 büyümesini bekliyor; Çin yüzde 5,4 büyüyecek.

Grup, beklenenden yüksek tarım üretimi ve güçlü hükümet harcamalarının ardından Hindistan’ın 2022 tam yıllık büyüme ivmesinin bu yıl da devam etmesinin beklendiğini söyledi. OECD, gelecek yılın ikinci yarısında daha gevşek para politikasının hanehalkı harcamalarının ivme kazanmasına yardımcı olacağını da sözlerine ekledi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

FAİZ POLİTİKASI DETAYI

Ayrıca Hindistan merkez bankasının 2024′ün ortasından itibaren ılımlı faiz indirimlerine yönelmesi bekleniyor.

OECD Başekonomisti Clare Lombardelli, “Düşen enerji fiyatları ve manşet enflasyon, arz darboğazlarının hafifletilmesi ve Çin ekonomisinin yeniden açılması, güçlü istihdam ve görece dirençli hanehalkı finansmanı ile birleştiğinde, hepsi öngörülen bir toparlanmaya katkıda bulunuyor” dedi.

Lombardelli, “Yine de, toparlanma geçmiş standartlara göre zayıf olacak” dedi ve para politikası yapıcıların “zor bir yolda ilerlemesi gerekeceğini” de sözlerine ekledi.

OECD, merkez bankalarının mali piyasalarda strese yol açabilecek para politikasını sıkılaştırmaya devam etmesi nedeniyle küresel ekonomik toparlanmanın kırılgan olmaya devam ettiği konusunda uyardı.

Açıklamada, ”Önemli kaygılar, bankacılık sektöründe yenilenen kırılganlıkların ortaya çıkabileceği ve bunun daha geniş bir güven kaybına ve kredilerde keskin bir daralmaya yol açabileceği ve banka dışı finansal kurumlarda likidite uyumsuzluğu ve kaldıraçtan kaynaklanan risklerin artmasına neden olabileceği” belirtildi.

OECD, bankaların toplu olarak son küresel mali kriz sırasında olduklarından daha dirençli olabileceğini belirtmekle birlikte, “ABD’de banka iflaslarının ardından bankacılık sektörü baskılarının ülkeler arasında yayılma hızının da gösterdiği gibi, piyasa güveni kırılgan olmaya devam ediyor” dedi. Mart.”

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Ayrıca, Covid salgını ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının ardından gelişmiş ekonomilerde artan borç seviyelerine işaret etti.

OECD, “Çoğu ülke daha yüksek bütçe açıkları ve daha yüksek kamu borcu ile boğuşuyor. OECD’den Lombardelli, borç servisinin yükü artıyor ve yaşlanma ve iklim değişikliği ile ilgili harcama baskıları artıyor” diye yazdı.

Geçen ay, Dünya Bankası başkanı David Malpass benzer endişeleri dile getirerek, gelişmiş ekonomiler için borç-GSYİH oranlarının “her zamankinden daha yüksek” olduğunu ekledi.

TÜRKİYE'NİN BÜYÜME TAHMİNİ YÜKSELTİLDİ

OECD "Ekonomik Görünüm" raporunda, Türkiye için 2023 büyüme tahminini yüzde 2,8'den yüzde 3,6'ya yükseltirken, kurumun 2024 tahmini ise yüzde 3,8'den yüzde 3,7'ye geriledi.

Türk ekonomisinde 2023 yılı büyümesinde zayıf ihracat etkisinin görüleceği belirtildi. İşsizlik oranının yüzde 10 seviyesine yakın kalacağı, gevşeyen finansal koşulların enflasyonu bu yıl ve 2024'te yüzde 40'ın üzerine taşıyacağı ifade edildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

OECD, Türkiye için 2023 TÜFE beklentisini yüzde 44,6'dan yüzde 44,8'e yükseltirken, 2024 beklentisini ise yüzde 41,4'ten yüzde 40,8'e düşürdü.

Raporda Türkiye'nin makroekonomik ve yapısal reformlara ihtiyacı olduğuna vurgu yapılarak "Depremin ardından para ve maliye politikaları ekonomiyi desteklemeye devam edecek. Ancak enflasyon beklentilerinin çıpalanması zorlu olacak. Para politikası sıkılaştırılmalı ve gelecekteki adımlara dair net bir iletişim sağlanmalı." ifadeleri kullanıldı.