Berat Albayrak: Mal ihracatı ve turizm büyümeye pozitif katkı veriyor
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, gelişmiş ülkelerde ekonomik büyümenin hız kesmesi, ticari gerilimin azalması ve büyük merkez bankalarından Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile Japon Merkez Bankası'nın (BoJ) parasal normalleşmeyi zamana yaymalarının beklendiğini belirterek, "Bu çerçevede önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının devam edeceği ancak son yılların altında gerçekleşeceği öngörülmektedir." dedi.
Bakan Albayrak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile ilgili yaptığı sunumda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk bütçesinin hayırlı olması dileğinde bulundu.
Küresel ekonominin geçen yıl üretim, yatırım ve uluslararası ticaretteki toparlanmaya bağlı olarak güçlü bir büyüme performansı gösterdiğini hatırlatan Albayrak, bu yıl ise görece olumlu seyir devam etmekle birlikte başta üretim ve ticaret verileri olmak üzere ivme kaybı gözlendiğini belirtti.
Albayrak, yılın ilk yarısında ABD, Çin ve Hindistan'da gerçekleşen güçlü büyüme ile emtia ihracatçısı ülkelerdeki ekonomik toparlanmanın ekonomik büyümeyi desteklediğini kaydetti.
Küresel ekonominin, dış ticarette artan korumacılık, jeopolitik riskler ve sıkılaşan finansal koşullara rağmen, 2018 ve 2019'da 2017 yılıyla paralellik arz ederek yüzde 3,7 büyümesinin beklendiğini anlatan Albayrak, gelişmiş ülkelerde ekonomik faaliyetlerin Avro Bölgesi'ndeki ivme kaybına rağmen güçlü seyrini koruduğunu ifade etti.
ABD ve Çin arasındaki ticari gerilim ve artan belirsizliklerin ihracatı ve yatırımları olumsuz etkileyerek ekonomik büyümeyi baskıladığını belirten Albayrak, "Gelişmiş ekonomilerin 2018 yılında yüzde 2,4, 2019 yılında ise yüzde 2,1 büyümesi beklenmektedir." diye konuştu.
Albayrak, Avro Bölgesi'ndeki olumlu büyüme performansı bir miktar güç kaybetmesine rağmen devam ettiğini vurgulayarak, ABD'nin ticaret politikasına ilişkin belirsizlikler ve jeopolitik risklerin önümüzdeki dönemde Avro Bölgesi büyümesini olumsuz yönde etkileyebileceğini kaydetti.
"Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımları sürecek"
Bu yılın ilk çeyreğinden sonra artan ticari gerilim, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) para politikası ve doların güçlenmesiyle gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının ivme kaybettiğini aktaran Albayrak, şunları söyledi:
"Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerde ekonomik büyümenin hız kesmesi, ticari gerilimin azalması ve büyük merkez bankalarından Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile Japon Merkez Bankası’nın (BoJ) parasal normalleşmeyi zamana yayması beklenmektedir. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının devam edeceği ancak son yılların altında gerçekleşeceği öngörülmektedir."
Albayrak, küresel ekonomide son iki yıllık dönemde Türkiye'ye etkileri bakımından öne çıkan iki temel gelişmenin küresel ekonomik aktivitedeki toparlanmanın istikrar kazanması ve başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde para politikasındaki sıkılaşmaya bağlı olarak faiz oranlarının yükselmeye başlaması olduğunu hatırlatarak, bu dönemde petrol fiyatlarındaki ciddi yükselişin Türkiye ekonomisini cari denge ve enflasyon kanalıyla olumsuz etkilediğini vurguladı.
"Mal ihracatı ve turizm büyümeye pozitif katkı veriyor"
Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Albayrak, ekonominin son yıllarda çok sayıda iç ve dış şoklara maruz kaldığını belirtti.
Albayrak, 15 Temmuz 2016'daki menfur darbe girişimi, Suriye kaynaklı jeopolitik riskler ve artan terör saldırıları ekonomide planlanan yapısal dönüşümlerin gerçekleşmesine fırsat vermediğini belirterek, "Küresel finansal koşullardaki dalgalanmaların da etkisiyle makroekonomik istikrar zarar görmüştür. Bu şokları bertaraf etmek amacıyla ekonomiyi canlandırmaya yönelik uygulamaya koyduğumuz mali tedbirler, destekleyici makro ihtiyati politikalar, Kredi Garanti Fonu aracılığıyla sağlanan krediler ve olumlu dış konjonktürün etkisiyle 2017 yılında yüzde 7,4 ile güçlü bir büyüme performansı elde ettik." diye konuştu.
Bu yılın ilk yarısında Türkiye ekonomisinin yüzde 6,2 büyüyerek küresel ve yerel ölçekteki birçok belirsizliğe rağmen güçlü seyrini sürdürdüğünü kaydeden Albayrak, büyüme tarafındaki pozitif görünümün devam etmesinde iç talep ve yatırım kanalından gelen güçlü katkıların belirleyici olduğunu vurguladı.
Albayrak, 2018'in ikinci çeyreğinden itibaren, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması ve Fed'in faiz artışlarıyla uluslararası sermaye akımlarının yavaşladığına işaret ederek, "Bu süreçte dış finansman ihtiyacımızın yanında Türkiye ekonomisine ve Türk lirasına yönelik spekülatif saldırılar neticesinde ülke risk primimiz yükselmiş ve Türk lirası değer kaybetmiştir. Kur ve faiz tarafında yaşanan şoklar ve finansmana erişimin sınırlanması ile iç talep ivme kaybetmiştir. Dış talep ise mal ihracatı ve turizmdeki güçlü performans ile büyümeye pozitif katkı vermektedir." dedi.
Yeni Ekonomi Programı'na (YEP) (2019-2021) göre, sıkı para ve maliye politikaları uygulanarak ekonomideki dengelenme sürecinin doğru bir şekilde yönetileceğini belirten Albayrak, enflasyon, cari işlemler ve dış finansman ihtiyacı kaynaklı risklerin minimize eden sürdürülebilir bir büyüme patikasının izleneceğini ifade etti.
AK Parti hükümetleri olarak gelişen ve değişen ekonomik şartlara uyum kapsamında istihdamı destekleyen düzenlemeleri ve politikaları hayata geçirdiklerini anlatan Albayrak, Türkiye'nin küresel kriz sonrasında 8,5 milyon istihdam yaratarak uluslararası karşılaştırmalarda yüksek istihdam sağlayan ülkelerden biri konumuna geldiğini bildirdi.
Bakan Albayrak, ekonomide başlayan dengelenme süreciyle birlikte yıllık istihdam artışında yavaşlama, işsizlik oranlarında ise artma eğilimi görüldüğüne işaret ederek, "Önümüzdeki dönemde ekonomideki dengelenmenin belirginleşmesi ve yavaşlayan iç talep nedeniyle işsizlik oranının bir miktar artarak 2018 yılında ortalama yüzde 11,3 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz." diye konuştu.
"Bütçe disiplini ve sıkı maliye politikası yaklaşımımız bütçemize tam anlamıyla yansıtılmıştır."
Gelecek yıl bütçesinin Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) ortaya konulan dengelenme sürecinin en temel destekleyicisi olacağını belirten Albayrak, maliye politikasının, para politikasıyla eşgüdümlü, enflasyon başta olmak üzere cari açık ve büyümeye ilişkin hedeflerle uyumlu olarak yönetileceğini bildirdi.
Bütçe giderlerine bakıldığında 2019 yılı bütçesinin temel özelliğinin "tasarruf" olduğunu, tüm gider kalemlerinden kesintiler yaptıklarını aktaran Albayrak, özellikle altyapı yatırımları doygunluk noktasına ulaştığı için öncelikli tasarruf alanının buralar olduğuna dikkati çekti.
Tasarrufları yatırım kalemlerinde gerçekleştirirken, memurun, işçinin, emeklinin, devlet çalışanlarının haklarını koruduklarını, bununla beraber, geçmiş yılların biraz altında alımlar öngördüklerini ifade eden Albayrak, "2019 yılı bütçesinden başlayarak 3 yıllık dönemde kaynakları öncelikli olarak ihracatı, teknolojik üretimi artıracak, cari açığı azaltacak yatırımlara kanalize edeceğiz. Bu kapsamda daha önce ilan ettiğimiz bütçe disiplini ve sıkı maliye politikası yaklaşımımız bütçemize tam anlamıyla yansıtılmıştır. " dedi.
Albayrak, gelir tarafında, genel olarak vergi oranlarında değil, vergi gelirlerinde artış öngördüklerine işaret ederek, "Gelir tarafında tek seferlik gelir artırıcı tedbir öngörmedik. Dönem içinde meydana gelebilecek tek seferlik uygulamalar bütçemizi pozitif olarak etkileyecektir. Bütçemizin en önemli özelliği sermaye giderlerinde sağlayacağı ortalama yüzde 20’lik düşüşle arzu ettiğimiz ekonomik dengelenme sürecine büyük katkı sağlayacak olmasıdır. Tıpkı tek seferlik gelir öngörmediğimiz gibi, tek seferlik, gelir karşılığı olmayan harcamalara da bütçemizde yer vermedik." diye konuştu.
AK Parti Hükümetleri olarak daha önceki yıllarda olduğu gibi 2019'da da bütçeden en büyük payı eğitime ayırdıklarını dile getiren Albayrak, eğitime ayırdıkları kaynağı 161 milyar liraya çıkardıklarını, böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 17’sini tek başına eğitime ayırdıklarını vurguladı.
Albayrak, 2019 yılında bütçeden sağlığa yaklaşık 157 milyar lira kaynak ayırdıklarını ifade ederek, 2002 yılında yüzde 11,3 olan sağlık harcamalarının bütçe içindeki payını 2019'da yüzde 16,3’e çıkardıklarını dile getirdi.
Gelecek yıl bütçeden yatırımlar için 65,1 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirten Albayrak, büyükşehir ve diğer belediyeler ile il özel idarelerine ayırdıkları kaynağı yüzde 28,4 artırarak 93,6 milyar lira seviyesine çıkardıklarını bildirdi.
Bakan Albayrak, bütçeden yatırım ödenekleri dahil tarıma toplam 26,5 milyar lira kaynak ayırdıklarını ifade ederek, "Bu kapsamda, tarımsal destek programları için 16,1 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 5,1 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT’lerin finansmanı, ihracat destekleri ve diğer tarımsal destekler için de 5,3 milyar lira kaynak ayırıyoruz." dedi.
Reel kesim destekleri için 32,8 milyar lira
Bakan Albayrak, 2019 yılında da özel sektör aracılığıyla büyüme stratejisini sürdüreceklerini dile getirerek, bu kapsamda reel kesim destekleri için bütçeden 32,8 milyar lira kaynak ayırdıklarını söyledi.
Gelecek yıl BES kapsamında devlet katkısı için bütçeden 4,1 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirten Albayrak, şöyle devam etti:
"2019 yılı sonunda bütçeden karşılanan toplam devlet katkısı tutarı 19,4 milyar liraya ulaşacak. Bireysel emeklilik sistemindeki katılımcı sayısı eylül ayı itibarıyla 6,9 milyon kişiye, birikmiş fon tutarı ise devlet katkısı dahil 86,9 milyar liraya ulaştı. 2017 yılında yürürlüğe koyduğumuz otomatik katılım sistemi ile bireysel emekliliğin kapsamının genişletilmesi sağlanmıştır. Bu kapsamda eylül ayı itibarıyla otomatik katılım sistemindeki katılımcı sayısı 5 milyon kişiye, biriken fon tutarı ise 3,8 milyar liraya ulaştı."
Albayrak, 2002-2018 ekim döneminde kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde enflasyonun oldukça üzerinde artış sağladıklarını vurgulayarak, bu dönemde aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı artış oranının yüzde 699'a, aile yardımı ödeneği dahil ortalama memur maaş artışının yüzde 559’a, güvenlik korucu ücretleri artışının yüzde 631’e ulaştığını, söz konusu dönemde gerçekleşen enflasyonun ise yüzde 344 olduğunu anlattı.
"Oluşturulmak istenilen negatif havayı dağıttık"
Bu sene için açıklanan Hazine Finansman Programı'nda yüzde 110 seviyesinde öngörülen iç borç çevirme oranının yaşanan tüm finansal saldırılara rağmen yüzde 107,5 seviyesinde gerçekleştirilmesinin planlandığını ifade eden Albayrak, "Ülkemize karşı gerçekleştirilen spekülatif ataklara karşı devreye aldığımız güçlü aksiyon adımları ile oluşturulmak istenilen negatif havayı hamdolsun dağıttık. Ekonomi yönetimi içinde yer alan tüm kurum ve kuruluşlarımız ile kurduğumuz güçlü koordinasyon ve sinerji bu dönem elde edilen başarının en büyük kaynağı olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Albayrak, kamu kurumlarının mali kaynaklarının yönetimini tek elde toplayan Tek Hazine Kurumlar Hesabı uygulamasına geçildiğine dikkati çekerek, "Önümüzdeki dönemde kapsamı genişletilecek olan Tek Hazine Kurumlar Hesabı ile kamu nakit kaynakları Hazine tarafından tek bir hesapta izlenecek, orta ve uzun vadede yaklaşık 40 milyar liralık kamu kaynağı tek hesap üzerinden yönetilecektir. Bu sayede kamu borç ve nakit yönetiminde etkinlik artırılacak, kamunun borçlanma maliyetleri düşürülecektir. Tek elde toplanacak nakit rezervinin en uygun finansal araçlarla nemalandırılması sayesinde yıllık 3-4 milyar lira gelir ve tasarruf elde edilecektir." diye konuştu.
Bankacılık kesimi aracılığıyla özel sektörün finansmanına yönelik dış finansman çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Albayrak, "Bu çerçevede, 2018 yılının geri kalan bölümünde Hazine geri ödeme garantisi altında toplam 1 milyar 887 milyon dolar ve Bakanlığın borçlu olduğu 183 milyon dolar olmak üzere toplam 2 milyar 70 milyon dolar tutarında dış finansman sağlanmıştır." ifadelerini kullandı.
"Önümüzdeki 5 yıl önemli bir fırsat penceresi sunuyor"
Albayrak, son bir yıl içinde ekonominin maruz kaldığı iç ve dış tehditlere karşı güçlü tedbirler alındığını ve dış politikada yapıcı adımlar atıldığını kaydederek, "Şartların normalleşmeye başlamasıyla birlikte önümüzdeki 5 yıl ekonomik hedeflerin başarılması için önemli bir fırsat penceresi sunmaktadır." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı hızlı ve etkin karar alma mekanizması ve ekonominin daha koordineli yönetilmesinin söz konusu dönemin en önemli avantajları olacağına dikkati çeken Albayrak, YEP'in, krizlere karşı dayanıklı ekonomi, düşük kamu ve hanehalkı borcu, mali disiplin politikası, dinamik ve girişimci özel sektör, dünya pazarlarına açık ihracatçı yapısı ve güçlü beşeri sermaye üzerine inşa edildiğinin altını çizdi.
AK Parti Hükümetleri olarak kararlılıkla uyguladıkları mali disiplin politikasından asla taviz vermeyeceklerini belirten Albayrak, "Mali disiplin, dengelenme sürecinin en temel destekleyicisi olacaktır. Yapılacak tasarrufların yapısal değişiklikler ile kalıcı hale gelmesi sağlanacaktır. Bu kapsamda kamu maliyesinde en temel hedeflerimizi mal ve hizmet, sermaye, yatırım, cari transfer ve faiz giderlerinin azaltılması ve kamu gelirlerinin artırılması olarak belirledik. 2019 yılı bütçemizi de bu kapsamda hazırladık." diye konuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
IBAN UYARISI! Para Gönderirken Bu Hataya Düşmeyin! Hesabınızdaki Tüm Bakiyeyi Kaybedebilirsiniz
Bakanlık taklit ve tağşiş listesini güncelledi! 2 markada domuz eti tespit edildi...
ASGARİ ÜCRET 2025 | Uzman isim asgari ücret tahminini açıkladı! 'İşçi tarafı bu rakamın altını imzalamaz'
2025 ASGARİ ÜCRET ZAMMIYLA DEĞİŞECEK ÖDEMELER: Asgari ücretle neler değişecek?
Konut alımından fırsat dönemi mi? Ev sahibi olmak isteyenler yıl sonunda atağa geçti...