hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bakan Yumaklı, 'Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi'nin detaylarını açıkladı

    Bakan Yumaklı, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesinin detaylarını açıkladı
    expand

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TRT Haber ekranlarında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi"nin detaylarını paylaşan Bakan Yumaklı, "Aslında 2024 yılının şubat ayında biz 5 yıllık bir hayvancılık yol haritası açıkladık. 2024 yılı bizim özellikle planlı üretim, sözleşmeli üretim ve işlemeyen tarım arazilerinin ekonomiye kazandırılması da dahil olmak üzere pek çok devrim niteliğindeki uygulamayı hayata geçirdiğimiz bir yıl oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu bu proje hayvancılık yol haritamızın aslında bir parçası. Peyderpey bu yol haritasına uygun projelerimizi devreye alıyoruz." ifadelerini kullandı.

    "BİTKİSEL VE HAYVANSAL ÜRETİMİMİZİ ARTIRACAĞIZ"

    Projenin en önemli özelliğinin, Türkiye'de kırmızı et üretimini artırmak için kadınların ve gençlerin tarımsal üretimin içerisinde kalması için uygulanan projenin, bir tanıtım, açıklama olduğunu belirten Yumaklı, "Biraz detay verecek olursak bu projede ilk kez bu işi yapmak isteyen yani hayvansal üretimin içerisinde olmak isteyen gençlerin ve kadınların ve ayrıca aile işletmelerinin başvurması halinde kendilerine Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğümüz yani bilinen yaygın adıyla TİGEM’den gebe hayvan temin edeceğiz. Bununla birlikte hayvan sayısı 200’ün altında olan işletmelerde yine buna başvurmuş olacaklar. Aslında burada bütün amacımız şu; her vesileyle dile getirdiğimiz biz, hem bitkisel üretimde hem de hayvansal üretimde üretimimizi planlı bir şekilde artıracağız. Bu projede buna yardımcı olacak çok önemli bir başlık olarak gündemimizde." diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Projeye başvuru yapan ve yapacak gençlerin, kadınların, aile işletmelerinin, tarımsal örgütlere üye olanların ve deprem bölgesinden başvuranların ekstradan bir puana sahip olmalarının söz konusu olduğunu vurgulayan Yumaklı, şöyle devam etti;

    Şunu söylemem gelekir genel yaygın bir kanaat, artık gençlerimiz, kadınlar tarımsal üretimden ayrılıyor diye. Kırsaldaki nüfusun azalması sadece bizim ülkemizde değil, bütün dünyada bir gerçek. Ancak son dönemde özellikle ben, bizim gençlerimizin çok yoğun bir şekilde tarımsal üretime ilgisini gördüm. Hatta çoğu zaman bazı projeler için bizleri de zorluyorlar. Bu da bizim ülkemiz açısından çok önemli bir artı. Bu proje özellikle son dönemde tarımsal üretimin içerisinde yer almak isteyen gençlerin ve kadınların çok kolaylıkla başvurabilecekleri, hızlıca geri dönüşünü alabilecekleri ve özellikle kendilerine verilecek olan bu gebe hayvanları temin etmemiz açısından son derece önemli. Biz Cumhurbaşkanımızın açıkladığı andan itibaren geri dönüşler itibarıyla hakikaten bizleri memnun edici bir ilgi gördük. Dolayısıyla umuyorum ki bu proje 3 yıl devam edecek. Onu da söylemiş olalım. Yani 2028’e kadar bizim 5 yıllık yol haritamızın gereği olarak 2028’e kadar devam edecek bir proje olacak.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "2 YILA KADAR ÖDEMESİZ 3 İLA 5 YIL GERİ ÖDEMELİ KREDİ SAĞLANACAK"

    Bu projenin en önemli unsurlarından birisi de finansman konusu. Gençsiniz ve bu projeye başvurdunuz. Kadınsınız, bu projeye başvurdunuz. Minimum 5, maksimum 15 verimli ve kaliteli üretimi gerçekleştirebileceğiniz hayvanları alacaksınız. Başvurdunuz ve kriterlere de uygunsunuz. Ziraat Bankası 2 yıla kadar ödemesiz 3 ila 5 yıl geri ödemeli sizlere bunun kredisini sağlamış olacak. Yani siz bu hayvanları Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğümüzün uygun fiyatla açıklamış olduğu bu hayvanları alabilmek için Ziraat Bankası’ndan sağlamış olduğunuz finansmanı elde etmiş olacaksınız. Ama bunun bir başka önemli yanı daha var. Bu projeye başvuranların 15 adet hayvan aldığını varsayalım. Bir yıl boyunca bir asgari ücret kadar giderlerini, bakım ve beslenme giderlerini bu hayvanların biz karşılamış olacağız. Yani 15 hayvan olduğunu düşünürsek yılda 270 bin lira destek olarak yine bu üreticilerimize vermiş olacağız. Bu da işin en önemli tarafı. Çünkü bir yıl boyunca veya 6 ay, 8 ay yani hayvanların gebe olma durumuna göre yavrunun geri alış süresi, bunun ticari hayata dönmesi için bir yıllık bir zaman gerekecek. İşte o bir yıllık zamanı biz de devlet olarak 270 bin lira destek şeklinde düşündük ve uyguluyoruz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "HAYVANLARIN HEPSİNİ SİGORTALAYACAĞIZ"

    270 bin liralık desteğin geri ödemesinin olmayacağını kaydeden Bakan Yumaklı, "Yine diğer önemli bir başlık TARSİM’den bu hayvanların hepsini sigortalayacağız. Buradaki sigorta bedelini de yine devlet olarak biz karşılamış olacağız. Bu süre içerisinde herhangi bir kayıp olursa bu sigortadan da karşılanmış olacak bu hayvanlar." dedi.

    "ÜST LİMİTİ 30 OLARAK UYGULAYACAĞIZ"

    Burada bir ilave yapmak istiyorum. Ziraat fakültelerinden, veteriner hekimliklerden ya da gıda mühendisliği okuyan öğrencilerimizden eğer bu işi yapmak isteyenler olursa, onların da başvuruları halinde mesleğin içerisinde olmaları hasebiyle 15 olarak belirlemiş olduğumuz üst limiti 30 olarak uygulayacağız. Yani bu durumda bu genç kardeşlerimizin de okullarından mezun olduktan sonra kendi işlerini memleketlerinde, kendilerine ait ya da ailelerine ait topraklarda bu işi yapabilmelerini de böylece önünü açmış oluyoruz. Yani üst limiti 30 olarak uygulayacağız. Bizim gençlerimiz gerçekten çok proaktif. Yani bir işi tuttukları zaman kopartıyorlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "ÜLKEMİZİN ÜRETİM AÇISINDAN İNANILMAZ BİR AVANTAJI VAR"

    Türkiye'nin çok avantajlı bir coğrafyada bulunduğunu dile getiren Bakan Yumaklı, "Sadece kendi ülkemizin kırmızı et ihtiyacına değil etrafımızdaki ülkelerin de kırmızı et ihtiyacını, bizim coğrafyamızın avantajına sahip olmayan ülkelerin de kırmızı et ihtiyacını karşılama gibi bir avantajımız var. Dolayısıyla bu kardeşlerimiz her halükarda sürülerini çok hızlı bir şekilde büyütebilecekler. Mesleklerini uygulayabilecekler ya da aile işletmeleri eğer şu anda halihazırda 20 başın altında hayvana sahip olan aile işletmeleri yine kendileri sürülerini hem daha kaliteli, daha verimli olacak hayvanlarla değiştirme ya da bunları kendi sürülerine katma yoluyla genişletme imkanı bulacaklar. Bizim ülkemizin üretim açısından, hem bitkisel hem hayvansal üretim açısından inanılmaz bir avantajı var. Biz sadece bunun yollarını açıyoruz bakanlık olarak. Bu projede başlangıcı ve sonu itibarıyla bizim için çok önemli sonuçlar doğuracak. Diğer projelerin de önünü açacak çok önemli bir başlangıç." değerlendirmesinde bulundu.

    "PROJEYE BAŞVURULAR AÇILDI"

    Bakan Yumaklı, şöyle devam etti;

    Projeye başvurular an itibarıyla açıldı. Başvuru yapmak isteyen kardeşlerimiz, üreticilerimiz bakanlığımızın Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden başvurabilecekler. Bu başvuru sürecini bir ay öngördük. Yani biz Mart ayında ilk hayvanları teslim etmeye başlayacağız. Planlamamız böyle. Dediğim gibi çok dinamik bir süreç başladı. İnşallah çok hızlı bir şekilde de ülkemiz adına geri dönüşü sağlayacağız.

    6 ŞUBAT DEPREMLERİ

    Öncelikle kayıplarımız için Cenabı Hak’tan rahmet diliyorum. Hakikaten biz insanlar olarak çok hızlı unutuyoruz bazı şeyleri ama bu yaşanılan felaket, asrın felaketi nitelemesini boşuna almadı. Burada 11 ilin çok ciddi bir yıkıma uğradığı, binlerce insanımızın hayatını kaybettiği çok önemli bir felaketten bahsediyoruz. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın olağanüstü liderliği, bugün itibarıyla, geldiğimiz an itibarıyla imar, inşa ve ihya faaliyetlerinin çok önemli bir seviyeye gelmesinde rol oynadı. Millet olarak hepimizi şoke eden bu olaydan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın "Hayır kalkacağız düştüğümüz yerden" sözüne istinaden hem kişiler olarak hem kurumlar olarak Türkiye’nin dört bir tarafı, deprem bölgesi için seferber oldu.

    Biz de elbette ilk andan itibaren sahada en çok yaygın teşkilatı olan bakanlık olarak hızlıca aksiyon aldık. Görevlendirmeler yaptık. Bir grup arkadaşımız AFAD’la birlikte çalışırken, diğer grup arkadaşımız tamamen kırsala, köylere dağıldı. Yani çok önemli bir seferberliğin bir parçası olduk doğal olarak. Ben buradan tekrar bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Tabii bakanlık olarak da Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatından sonra yani hep beraber bir seferberlik ilanından sonra neler yapabileceğimize baktık ve hemen hızlıca aksiyonlarımızı aldık. Bu süre içerisinde bir kısa özet yapayım. Yani hepsini detaylıca anlatmak belki zamanımıza yetmeyecek ona ama yaklaşık 30 milyar lira civarında ilave bir destek sağlandı deprem bölgesine. Sayın Cumhurbaşkanımızın bölge ziyaretinde bahsetmiş olduğu "Kim neyi kaybetmişse birebir de kendilerine aynısını vereceğiz, hatta daha da iyisini vereceğiz" sözünün üzerine bizler özellikle 43 bin 500 civarında küçükbaş hayvan kaybı vardı. Bunları yine tarım işletmeleri genel müdürlüğümüzün envanterinden, en kalitesinden, en iyisinden üreticilerimize geri verdik. Yaklaşık 6 bine yakın büyükbaş hayvan kaybı vardı. Bunları karşıladık. 26 bin civarında arılı kovan vardı. Yine bunları tekrar üreticilerimize geri verdik. Yine tohum destekleri vardı. Yani oradaki üreticilerimizin üretime devam edebilmesi için bunları gerçekleştirdik.

    Bütün binaların hemen hemen tamamı hasar görmüştü. Çok ciddi miktarda hayvan çadırı verildi. Bir de 550 bine yakın kanatlı hayvan kaybı vardı. Onları da sağladık. Devlet Su İşleri vasıtasıyla ki ilk zamandan itibaren çok güçlü makine parkı var malumunuz. Devlet Su İşleri de 20 milyar civarında yatırımı yaptı. Halihazırda planladığımız 46 milyar lira civarında bütün deprem bölgesi için bir yatırım planımız var. Aslında birçok şey var ama burada temel olarak konu şuydu; Devlet milletinin ihtiyacı olduğu anda yanında idi ve oranın imar ve inşasında, ihyasında bütün gücüyle deprem bölgesinde oldu. Hala da olmaya devam ediyoruz. Hükümetimizin birinci önceliği her zaman için deprem bölgesi oldu. Hamdolsun geldiğimiz nokta itibarıyla pek çok ülkenin “Siz bunu nasıl yaptınız?” dediği önemli bir gelişme, bir başarı sağlanmış oldu. Son dileğim de Cenabı Hak ülkemize, milletimize böyle bir acı bir daha inşallah yaşatmasın. Buradaki bütün vatandaşlarımıza tekrar geçmiş olsun diliyorum ve kayıplarımız için de Cenabı Hak’tan rahmet diliyorum.

    FAHİŞ FİYATLA MÜCADELE

    Birkaç husus var. Bunlardan bir tanesi tam Ramazan öncesinde insanımızın en temel ihtiyacı olan gıda başta olmak üzere diğer ihtiyaçlarında anormal fiyat artışları riskiydi. Geçtiğimiz yıllarda gördük maalesef bunu. Burada hep şunu vurguladık; Ülkemizde herhangi bir ürünün fiyatı raflarda bulunamaması sebebiyle, yani arz eksikliği sebebiyle artma eğiliminde değil. Yani bunun altını tekraren çizelim. Tabii biz Gıda Komitesi’ne üye, üç bakan olarak, gıda komitesini oluşturan üç bakanlık olarak, yani Hazine Maliye, Ticaret ve Tarım Orman Bakanlığı olarak, geçtiğimiz ay, perakendecilerle, Türkiye’deki çok önemli perakende kurumlarıyla, firmalarıyla bir araya geldik ve bir değerlendirme yaptık. Bu değerlendirmede hem ikazlarımızı yaptık, hem de, onların bu sürece ilişkin taleplerini ve görüşlerini, yorumlarını aldık. Ben inanıyorum ki bu Ramazan öncesi bu tür şeyler yaşamayacağız veya yaşasak bile lokal olacak. Ona da devlet olarak çok hızlı bir şekilde müdahil olacağız.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow