Milyonların nefesini tutup merakla beklediği 2023 yılı asgari ücretini belirlemek üzere ilk toplantı, yarın yapılacak.İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ikinci toplantısı 14 Aralıkta olacak. Toplantıda işçi grubunun başkanlığını Türk -İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak yapacak. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, daha önce asgari ücretle ilgili olarak, 7 bin 785 lira kırmızı çizgimiz diyerek dört kişilik bir ailenin açlık sınırını işaret etmişti. TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol işverenler olarak istikrarlı bir rakam için ellerini taşın altına koyacaklarını söylemişti. DİSKten dün yapılan açıklamada ise asgari ücretin 13 bin 200 lira olması gerektiğini duyuruldu. Asgari ücret halen 5 bin 500 lira. TRT Haber'e konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin, şunları kaydetti; 1 Temmuz'dan geçerli olmak üzere yüzde 30 asgari ücrete zam yapılmıştı. Bu ara zammın yıllık enflasyon hesaplamalarında dikkate alınıp alınmayacağı gibi bir tartışma söz konusuydu. Fakat ben bu tartışmaların ötesinde özellikle asgari ücretin hesaplanırken mevzuatımızda şöyle bir cümle geçiyor; Ülkedeki geçinme endeksleri, ekonomik sosyal durum, çalışanların genel ücretler seviyesi tüm bunlar dikkate alınarak asgari ücretin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda belirleneceği söyleniyor. Enflasyon tek başına bir ölçük olarak kabul edilmediği gibi bir de enflasyon geriden gelen bir şey. Hedeflenen enflasyonlar var. Bazıları da şunu söylüyor; Asgari ücret bir sonraki yıl geçerli olacağı için hedeflenen TÜFE oranında masada olur diye. Ben bunun çalışanlar açısından kabul edilmeyecek bir rakam olduğunu düşünüyorum. O veriler üzerinden değil, daha gerçekçi geçen yıl yapıldığı gibi örneğin hatırlayalım, enflasyon yüzd 36,08'di yıllık enflasyon. Fakat asgari ücretliye verilen zam yüzde 50 idi. 4-5 ay sonra artan fiyat artışları nedeniyle ilave bir zam verilme ihtiyacı duyuldu ve yüzde 30 ilave zam yapıldı. Kümülatif olarak da yüzde 95 zam yapılmış oldu. Bu çerçevede ben özellikle enflasyonun ara zam verilmesi, önümüzdeki yıl hedeflerinden daha ziyade gerçekler üzerinden yapılacağını düşünüyorum. O da ülkedeki ekonomik ve sosyal durum, çalışanların genel ücretler seviyesi, artan fiyat ve hayat pahalılığının değerlendirileceğini düşünüyorum. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız da buna vurgu yapıyor. Çalışma Bakanımız buna vurgu yapıyor. Türkiye'de alt gelir grupları dediğimiz dar ve sabit gelirliler, başta emekliler olmak üzere asgari ücretliler bu tür dönemlerde desteklenmesi gereken gruplar. Yani sosyal olarak da desteklenmesi gereken, satın alma güçlerini devam ettirmeleri korumaları gereken kesimler olduğu için onlara yönelik zamların sadece enflasyon üzerinden olmayacağını düşünüyorum. Sadece onlar değil özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın yakın zamanda ifade ettiği Türkiye'de enflasyonun etkilediği, salgın nedeniyle de onun da etkisi vardı daha yeni kalkmaya başlarken bu sefer savaşlar nedeniyle artan enerji fiyatlarıyla karşı karşıya kaldık. Tüm bu riskleri en fazla etkilediği gruplar emekliler, emekçiler, işçiler, asgari ücretliler, sabit gelirliler olduğu için onları destekleyeceğiz demişti. Yani hem kazanımlarını yeniden kazandıracak çalışmalar yapıyoruz hem de onlara ilave kazanımlar getirecek çalışmalar içerisindeyiz demişti. Ben bu dönemde açıklanan rakamların üzerinde yine çalışanların satın alma güçlerini artıracak destekleyecek destekler olabileceğini ilave zamlar olacağını düşünüyorum. Asgari ücretin bu sene de oy birliği ile çıkacağını düşünüyorum. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda kararlar oy çokluğu ile alınıyor. Oy çokluğu ile alınan bir asgari ücret geçerli oluyor. Ama geçen yıl iki asgari ücrette oy birliği ile olmuştu. Son 20 yıla baktığımızda dört defa oy birliği ile çıkmış asgari ücretten bahsediyoruz. Dolayısıyla geçen yıl her iki asgari ücretin de oy birliği ile çıkması son derece önemliydi. Geçen yıl 15 günde belirlenmişti, bu yıl da hem erken belirlenebilir hem de aynı zamanda oy birliği ile çıkacağını düşünüyorum. Rakam anlamında da bir şey ifade etmemiz doğru olmayabilir fakat açıklandığında ben hem çalışanlarda genel bir memnuniyet oluşturacağını zaten oy birliği ile olacağı için de iş verenlerin de kabul edebileceği onların işletmelerinin sürdürülebilirlik açısından da değerlendirebilecekleri bir ücret olacağını düşünüyorum. Sanki 8 bin lira psikolojik bir sınır gibi. Onun üzerinde olacak bir rakam çalışanları memnun edecektir diye düşünüyorum. Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz ise asgari ücret öngörüsünü şu ifadelerle anlattı: Son 2 dönemde yapılan asgari ücret zammı beklentilerin üzerinde olduğu için uçuk rakamların zikredildiğini biliyoruz. TİSK Başkanından bunu duyduk. Asgari ücrete gelecek zam sözlü yönlendirmelerle birlikte bazı üreticilerin zam yapmaya başladığını görüyoruz. Benim beklentim tarafları memnun edecek olan bir asgari ücret zammıdır. Minimum 8 bin lira civarında, 8 bin lira ile 9 bin lira arasında bir rakam olacak. Ben 8 binin altında bir rakam olacağını düşünmüyorum. Bölgesel bazda asgari ücret maaşlarını belirliyor olmak çok önemli bir adım olur. Her bölgedeki ücret artışları, hayat pahalılıkları farklı olduğundan farklı ücret uygulaması daha doğru olur. Şuan böyle bir beklentim yok ama ilerleyen dönemde olabilir. Fiyatlara bunun yansımış olduğunu görüyoruz. Fiyatlardaki düşüş hızı ne kadar hızlı olacak? Yatay oluştuğunda bu kalıcılık güçlü olacak mı olmayacak mı? Fiyatlara yansıdığını şu an için söylemek yanlış olmayacaktır. Aralık ve ocakta daha güçlü bir dezenflasyonist süreç bekliyorum. Enflasyon beklentilerindeki aşağı gelme gerçekten beklenildiği şekilde olacak mı emin değilim. Hazirana kadar dezenflasyonist süreç güçlü olacak 2023 için beklentim yüzde 35-40 arasında olacağı yönündedir. Şu anda baktığımızda bir dezenflasyonist sürecin güçlü bir şekilde yüzde 20lere kadar gelme ihtimalini görmüyorum.