'Güvenli liman' denilen altın yatırımcısını yanıltmadı!
Altının ons fiyatı, 2.507 dolar. 2.530 doları aşmada zorlanan altın, merkez bankalarının faiz indirim döngüsünde 3.000 doları hedefleyecek. Yatırımcılar getiri arayışında güvenli limanda olmayı tercih ediyor. Milliyet Gazetesi yazarı Zeynep Aktaş altının seyri ve altın için önemli göstergelere dair yazısını bugün köşesine taşıdı...
Haberin Devamı
/

Altın güven sağlamaya devam ediyor. Piyasadaki fiyat dalgalanmalarına rağmen uzun vadede sağladığı yüksek getiri ve istikrarlı seyri, altını yatırımcılar nezdinde güçlü kılıyor. Haftalık ve aylık bazda öne çıkan altın merkez bankalarının faiz indirim sürecinde daha fazla gündemde olacak.
/

Altının onsunda önümüzdeki dönemde hedef 3.000 dolar olacak. Kısa vadede dalgalanmalar yaşansa da yatırımcıların altını daha fazla tercih ettiklerini görmeye devam edeceğiz. Haftalık bazda bakıldığında da getiriler bunu işaret ediyor.
Haberin Devamı
Fonlarda öne çıkanlar
/

9 Eylül haftasında, hisse senedi ve karma fonların baskı altında kaldığı bir haftayı geride bıraktık. Fonlar arasında en yüksek getiriyi yüzde 1,99 ile kıymetli maden fonları sağlarken, hisse senedi fonları yüzde 1,18’lik kayıpla olumsuz performans gösterdi. Karma ve değişken fonlar yüzde 0,04 gibi çok sınırlı bir artış gösterirken, para piyasası fonları yüzde 0,94 getiri ile dengeli bir getiri sundu.
/

Yatırım fonları ağırlıklı olarak banka, perakende ticaret ve ulaştırma hisselerini tutuyor. En az dört fonda bulunan ağırlığı yüzde 4’ten fazla hisse senetlerinin listesi şöyle: Perakende ticarette Bim Mağazalar, bankalarda Akbank, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası ve İş C. Ulaştırma sektöründe ise Pegasus bulunuyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Bir ayda yüzde 5.16
/

Son bir aylık getiriler incelendiğinde yatırım fonlarında kıymetli madenler öne çıktı. Bu fonlar yüzde 8,36 ile en yüksek getiriyi sağlarken yatırım aracı olarak öne çıkıyor. Para piyasası fonları yüzde 4,50 getiri ile ikinci sırada yer aldı. Katılım fonları ise yüzde 3,32’lik bir getiri sağlamış bulunuyor. Hisse senedi fonları, yüzde 10,37’lik kayıpla son bir ayda en çok değer kaybeden fon oldu.
/

Diğer taraftan, serbest piyasada Cumhuriyet altını yüzde 5,16’lık aylık getiriyle dikkat çekiyor. Euro/TL yüzde 2,03, dolar/TL ise yüzde 1,18’lik değer artışı gerçekleştirdi. BIST 100 Endeksi ise yüzde 2,37’lik bir düşüşle olumsuz performans sergiledi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
16 Eylül haftası neler takip edilecek?
/

16 Eylül 2024 haftası, ekonomi gündemi birçok önemli veriyle dolu olacak. Pazartesi günü Türkiye’nin hizmet üretim ile tarım ürünleri üretici fiyat endeksleri açıklanacak. Salı günü konut satış istatistikleri ve konut fiyat endeksi verileri öne çıkıyor. Aynı gün Avrupa’dan ZEW Ekonomik Hissiyat raporu gelirken, ABD’den perakende satışlar ve sanayi üretimi verileri dikkatle takip edilecek.
/

Çarşamba günü, İngiltere ve Euro Bölgesi’nden tüketici fiyat endeksleri açıklanırken, ABD’den FED’in faiz kararı bekleniyor. Perşembe günü TCMB’nin uluslararası yatırım pozisyonu ve faiz kararı kritik bir yer tutuyor. Haftanın son iş gününde Japonya’nın TÜFE verisi ve Türkiye’nin tarımsal girdi fiyat endeksi açıklanacak. Aynı gün Euro Bölgesi’nden üretici fiyat endeksi ve tüketici güveni, Türkiye’den ise merkezi hükümet borç stoku verileri takip edilecek.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
ECB faiz indirimi sinyalleri
/

Avrupa Merkez Bankası (ECB), piyasa beklentilerini karşılayarak faiz oranlarını üç ay içinde ikinci kez 25 baz puan düşürdü. Euro bölgesindeki enflasyonun yavaşlaması ve ekonomik büyümenin zayıflaması, bu kararı etkileyen başlıca faktörler arasında yer aldı. ECB, önümüzdeki aylarda daha fazla faiz indirimi yapabileceğine dair sinyal vererek, ekonomik destek sağlamaya devam edeceğini açıkladı.
/

ECB Başkanı Christine Lagarde, faiz indirimlerinin veri odaklı olacağını ve önceden belirlenmiş bir yol haritası izlenmediğini vurguladı. Yeni ekonomik tahminler, enflasyonun 2025’te yüzde 2 hedefine ulaşacağını öngörürken, ekonomik büyüme beklentileri ise aşağı yönlü revize edildi. Bu gelişmeler, ECB’nin esnek para politikası yaklaşımını sürdürerek, değişen ekonomik koşullara uyum sağlama kararlılığını ortaya koyuyor.