SON DAKİKA
5 soruda "Ne olacak bu altının hali?"
Son dönemde yatırımcısının beklentilerini karşılamakta zorluk çeken altın, ABD istihdam verilerinin ardından belirsizliğe girdi. Fed’in bu ayki toplantısında faizi hangi ebatta artıracağı merak edilirken Dolar endeksi yükseliyor, altının da üzerindeki baskı artıyor. Savaşla birlikte hızla yükselen ons altın fiyatı sıkılaşma politikasının da etkisiyle 6 ayda yüzde 15’e yakın geriledi. Altının seyrinin ne olacağını Milliyet’ten Zeynep Aktaş yazdı.
Cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik verilerinin ardından Fed’in 20-21 Eylül’deki toplantısından çıkacak karar merak edilmeye başlandı. Veriler öncesinde 75 baz puan ağır basarken, iş gücündeki hafif zayıflama işaretlerinin Fed’in hamlesini yumuşatabileceği tartışılmaya başlandı. Avrupa’daki enerji krizi ise dünya finansını ve dolayısıyla altını etkileyen bir başka süreç oldu. Savaşla birlikte hızlı yükselen, ardından Mart’tan bu yana sürekli gerileyen altının ons fiyatı 2.030 dolardan 1.712 dolara indi. Peki, şimdi ne olacak? Milliyet’ten Zeynep Aktaş yazdı…
Altının ons fiyatı 9 Mart’tan bu yana sürekli geriliyor. Mart 2022’de ons bazında en yüksek 2.030 doları test eden altın, şimdilerde 1.712 dolar seviyesinde. Altın tipik olarak enflasyona karşı bir korunma enstrümanı olarak görülüyor. Şimdilerde enflasyon da sürekli yükseliyor. Buna karşın altının onsunda çıkış yerine düşüş söz konusu. Bunun sebebi ise yurt dışında artan faiz oranları. Özellikle ABD’deki tahvil faizlerindeki artış yatırımcıları bu yöne taşırken altının elden çıkarılmasına yol açıyor. Neticede yatırımcılar fırsat maliyetini göz önünde bulunduruyor. Bu da global ölçekte birikim sahiplerinin altın yerine faize yönelmesine sebep oluyor.
FED’in şahin söylemleri, istihdam piyasasına ilişkin açıklanan veriler 50-75 baz puanlık faiz artırımını güçlendirince altına yönelim de bir kenara itildi. Ons bazında altında yılbaşından bu yana yatay bir bant içerisinde zayıf hareket yaşanıyor.
Peki, altın yeniden nasıl talep görür? ABD doları ve tahvil getirilerinde önemli bir düzeltme olmadıkça kısa vadede zayıflığın devam ettiğini görebiliriz. Ancak yılbaşına doğru enerji krizinin maksimum düzeye çıkması, bunun yaratacağı gerginliğin ülkeler arasında tırmanması 2023 başında 2023’lü seviyelerin görülmesini sağlayacaktır. Kısa vadede destekler 1.687 ve 1.670 dolarda bulunurken dirençler 1.726 ve 1.746 ve 1.800 dolarda.
Altın genellikle güvenli liman yatırımı ve bir değer deposu olarak görülür. Bir meta olarak da talep edilmesi nedeniyle alıcıların güçlü olduğu bir emtiadır.
Altın biriktiren ve fiyat hareketlerinden yararlanan spekülatörler de altının fiyatını zinde tutar.
Altının ons fiyatında sürekli bir yükseliş beklenmemeli. Aynı şekilde fiyatta spekülatif hareketler yaşansa da spekülasyon yapılabilecek bir enstrüman olarak da görülmemeli. Altında dalgalanmalar olur. Fakat bir hisse senedinde olduğu gibi fiyatının kısa sürede katlanacağı düşüncesi ile alım yapılması doğru bir bakış açısı olmayacaktır. Altın, bir tür ‘savunma enstrümanı’ olarak değerlendirilebilir. Para biriminin enflasyon karşısında erimesine karşı bir korunma enstrümanıdır. Dünyanın en büyük fonlarının altın talebi, merkez bankalarının altın toplaması, emeklilik fonlarının portföy çeşitlendirmesi için altın alması altına olan ilgiyi canlı tutan unsurların başında gelir.
Türk halkı, ağırlıklı olarak gram altın üzerinden işlem yapıyor. Altını ziynet eşyası olarak görüyor. Uzun dönemde elinde tuttuğu, değerini koruyan bir emtia olarak nitelendiriyor. Bu nedenle de altın talebi sürekli devam eden bir niteliğe sahip.
Altın alanların uzun dönem beklemesi halinde getirileri yüksek olabilir. Zira uzun dönemde karşılaştırmalar yapıldığında yatırım araçları içerisinde gram altın öne çıkmakta. Öte yandan ons fiyatı dolar ile işlem gören altın yurtiçi piyasada TL ile alınıp satılıyor. Dolayısıyla dolar kurundaki yükselişler de altın fiyatının TL bazında artmasına neden oluyor.
Altın son 20 yılda sadece 2013 yılında geriledi.
Fiyatlardaki en büyük yükselişler 2001 ve 2021 yıllarında gerçekleşti. 2001’de yüzde 119 oranında artarken 2021’deki artış oranı yüzde 74 oldu.
Son 3 yıldır her yıl yüzde 30’un üzerinde yükseliyor.
Yılbaşından bu yana yüzde 32.3 değer kazandı.