SON DAKİKA
ABD Hazine Bakanı'ndan Çin seferi: İki ülkenin ilişkisinde 4 kötü 1 iyi
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, iki ülke için ortak bir zemin bulma göreviyle Pekin’e geldi. 9 Temmuz'a kadar Pekin'de kalacak Yellen, Çinli yetkililerle ikili ilişkilerini sorumlu bir şekilde yönetmenin, endişe duyulan alanlar hakkında doğrudan iletişim kurmanın ve küresel zorlukları ele almak için birlikte çalışmanın önemini tartışacak. Süper güçler arasında her ne kadar ekonomileri ayrışma söylemlerini daha da iç içe geçirecek gibi görünse de çözülmesi gereken sorunlar çetrefilli ve karmaşık. İşte ABD Hazine Bakanının önündeki maddeler...
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Çin ile rekabet giderek düşmanca hale gelirken ortak bir zemin bulmayı amaçlayan dört günlük bir gezi için dün gece Pekin’e indi.
Yellen’ın gezisi, ABD ile Çin arasındaki ilişkilerin derinleştiğine işaret ediyor ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in geçen ay Pekin’e yaptığı ve aylarca süren gerilimin ardından iki ülke arasındaki ilk üst düzey görüşme olan ziyaretinden haftalar sonra geliyor.
Daha önce ülkeyi JPMorgan CEO'su Dimon, Tesla CEO'su Musk gibi iş dünyasından önemli isimler ile CIA Başkanı Burns ziyaret etmişti.
Yellen'in ziyareti, küresel ekonominin çok fazla belirsizlikle karşı karşıya olduğu, Çin'in Covid sonrası toparlanmasının ivme kaybettiği , Avrupa'nın resesyondan çıkmaya çalıştığı ve ABD'nin hala resesyon riski altında olduğu bir döneme denk geliyor.
İşte Yellen'ın ABD-Çin bağlarını onarmasını zorlaştıracak dört şey ve ilişkiyi devam ettiren bir şey.
Yarı iletkenlerin geleceği konusundaki mücadele, son aylarda Japonya ve Avrupa'yı çekerek tırmandı. Pekin, bu haftanın başlarında, küresel yonga imalat endüstrisi için kritik öneme sahip iki ham maddeye, galyum ve germanyuma ihracat kontrolleri uyguladığında bir koz oynadı.
Bu, Biden yönetimi tarafından geçen yıl açıklanan ABD'nin Çin'e gelişmiş çip satışı yasağına Çin'in ikinci karşı önlemi olarak algılandı. Amerika'nın en büyük bellek yongası üreticilerinden biri olan Micron Technology'ye (MU) Mayıs ayında yaptırım uygulanması Pekin'in ilkiydi.
China Daily tarafından aktarılan Wei, bordürleri duyurma kararının "düşünceli değerlendirmeden" sonra alındığını ve "yalnızca belirli ülkelerde paniğe neden olmakla kalmayıp, aynı zamanda bu ülkelerde ağır acıya neden olmak" için tasarlandığını söyledi.
Analistler, Çin'in küresel arzın yarısından fazlasını kontrol ettiği 17 elementten oluşan bir grup olan nadir toprak elementlerinin ihracatına getirilen sınırlamaların Çin'in karşılık vermesinin bir sonraki yolu olabileceğine dikkat çekiyor.
Ekim ayında ABD hükümeti, Çinli şirketlerin lisanssız gelişmiş çipler ve çip yapım ekipmanı satın almalarını yasaklayan bir dizi ihracat denetimini açıkladı. Birden fazla basında çıkan haberlere göre, bazı yapay zeka çiplerinin satışını kısıtlamak için kaldırımlar genişletilecek .
Yaptırımlar , Pekin'in teknoloji hırslarının tam kalbinde yer alıyor çünkü çipler akıllı telefonlardan sürücüsüz arabalara ve gelişmiş bilgi işlemden silah üretimine kadar her şey için hayati önem taşıyor.
Çin, teknoloji ihracatı üzerindeki bu tür kısıtlamaları şiddetle eleştirdi ve kendi gelişimini engellememelerini sağlamak için elinden gelen her şeyi yapacak.
Pekin'in Batılı danışmanlık ve durum tespiti şirketlerine karşı uyguladığı baskı, ABD'li işletmelerin cesaretini de kırdı.
Nisan ayında Pekin, casusluk olarak kabul edilebilecek faaliyetlerin listesini genişleten karşı casusluk yasasını güncelledi.
Geçtiğimiz birkaç ay içinde yetkililer, aralarında Capvision, Bain & Company ve Mintz Group'un da bulunduğu danışmanlık şirketlerine bir dizi baskın düzenledi.
Yetkililer, merkezi Şanghay ve New York'ta bulunan Capvision'ı hassas askeri bilgilerin yabancı güçlere sızdırılmasına yardım etmekle suçladı.
Analistler, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in ulusal güvenliğe artan odaklanmasının, yabancı firmaların Çin'de iş yapmasını zorlaştıran siyasi riskler yarattığını söyledi.
Forrester Research ve Ontario Teachers' Pension Plan da dahil olmak üzere bazı fonlar ve araştırma firmaları baskıların ardından Çin ofislerini kapattı.
Birden fazla basında çıkan habere göre, bu yılın başından beri Biden yönetimi, Amerikan işletmelerinin Çin ekonomisinin önemli bölgelerine yapacağı yatırımı sınırlayabilecek yeni kurallar üzerinde kafa yoruyor .
Nisan ayında bir grup kongre Cumhuriyetçisi, yönetimi Çin ile bağlantılı bulut bilişim şirketlerine yaptırım uygulamak için "mevcut tüm araçları kullanmaya" çağırdı.
ABD hükümeti, ülkeye yapılan yabancı yatırımları uzun süredir inceliyor. Ancak ABD'nin yurtdışındaki yatırımlarını düzenleyen kurallar, Çin'in ordusunu destekleyebilecek kilit teknolojiler geliştirmesini zorlaştırmaya yönelik daha geniş bir çabanın parçası olarak yeni bir adım olacaktır.
Artan jeopolitik gerilimler birçok şirketi zor durumda bıraktı.
Risk sermayesi devi Sequoia, Çin'deki, genellikle teknoloji girişimlerine yaptığı kapsamlı yatırımlarının ABD'li milletvekillerinin dikkatini çekmesinin ardından geçen ay Çin işini ayırdı.
Hawks, ikili ticaret ve yatırım bağlarının boyutu göz önüne alındığında gerçekçi olmayan bir önerme olan ABD'yi Çin'den ayırmaya çağırıyor.
Yine de Başkan Biden ve Avrupalı müttefikleri, özellikle Moskova'nın enerji için Rusya'ya güvenme konusunda geçen yıl Ukrayna'ya tam kapsamlı işgal emri vermesinden bu yana alınan dersler nedeniyle, Çin ekonomisiyle ilişkilerini "riski azaltma" arzusunu defalarca vurguladılar. ve diğer mallar.
Ukrayna'daki savaş, Çin'in işgal etmekle tehdit ettiği Tayvan konusunda endişeleri artırdı.
Endişeler, Çin'i askeri gücünü ilerletmek için kullanılabilecek teknoloji tedarik zincirlerinden çıkarmak için koordineli çabalara yol açtı.
Bu, Pekin'den güçlü bir muhalefetle karşılandı.
Hükümetler yerine şirketler tarafından alınacak “riski azaltan” kararlar için çağrıda bulundu. Ekonomik küreselleşme değişmeden devam ediyor ve daha fazla işbirliği ve iletişim olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Gerginliğe rağmen, iki ekonomideki tüketiciler ve işletmeler derinden bağlı olmaya devam ediyor.
Çin, ABD borcunun en büyük iki sahibi arasındadır ve ABD hala Çin'in en büyük tek ticaret ortağıdır.
ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, geçen yıl iki ekonomi arasındaki mal ticareti yaklaşık 691 milyar dolara çıkarak 2018'de kırılan önceki rekoru kırdı.
Amerika'nın Çin ile ticareti yapılan mallardaki açığı %8 artarak 382.9 milyar dolara yükseldi ve bu aynı zamanda rekorun en büyüğü.
Singapur Ulusal Üniversitesi İşletme Okulu'nda kıdemli öğretim görevlisi olan Alex Capri, “İki süper güç arasındaki ticaret çatallanıyor ve bu bir paradoks." dedi.
Kaynak: CNN International