Karne kişiye özeldir
Karne dönemlerinde dört grubu heyecan sarar. Bunlardan birincisi şüphesiz öğrenciler. Öğrenciler bir dönem boyunca yaptıkları çalışmaların karşılıklarını alacaklarını düşünerek heyecanla beklerler. İkinci grup, öğretmenler, bir dönem boyunca verdikleri derslerin ne kadar anlaşılabildiğini, bilgilerinin öğrencilere ne derece aktarabildiklerini görebilirler. Özellikle ilk okul öğrenci ve öğretmenlerinde bu heyecan daha da fazladır. Üçüncü grup velilerdir. Veliler çocuklarının başarı durumlarını merakla beklerler. Dördüncü grup ise diğer üç grubu da toplu olarak değerlendirmeye çalışan biz eğitim uzmanlarıdır.
Karne sadece öğrencilerin değil!
Eğitimin ve eğitmenlerin niteliğinin arttırılması ile alakadar olan her eğitim uzmanı kuşkusuz karne dönemini değerlendirmek ister. Geleceğimizi emanet ettiğimiz çocukların ve gençlerin başarısında veliler ve öğretmenler önemli bir role sahiptir. Bu sebeple, öğrenciler için karne dönemi aynı zamanda veli ve öğretmenler için de kendinin muhasebesini yapma dönemidir. Karne döneminde veli, öğretmen ve öğrencilerin yapması gereken değerlendirmelerin kısa bir özetini aşağıda bulabilirsiniz.
Karne alan çocuklara nasıl davranmalı?
Öğretmenler
Doğal olarak, Öğrenciler ve veliler nasıl ki karne sonuçlarına bakıyor ve diğer dönemlerde öğrencinin hangi derslere ağırlık vermesi gerektiğini yorumlarsa, öğretmenlerde de durum farklı olmamalıdır. Örneğin benzer öğrenci popülasyonundaki sınıfların aynı derslerine giren farklı hocalardan aldığı notlar arasındaki ilişki öğretmen için bir performans ölçütüdür. Bir sınavdan aldığını notu pek çok kıstas etkileyebilir. Ancak bunların başında öğretmenin ilgisi gelir. Öğretmenlerimiz dersleri öğrenciye derinlemesine ve kalıcı öğrenmeyi sağlayacak şekilde işleyebildiyse bunun ilk göstergesi karnelerdir. Ancak öğretmenin başarısının ölçecek tek gösterge karnedir gibi bakarsak bu yanlış olur. Bol kepçeden dağıtılan notların olduğu bir karne yüzleri güldürse bile başarıyı manipüle etmek olur.
Öğrenciler
Karne döneminin baş aktörleri olan öğrencilerimiz karne dönemi hep heyecanlı geçer. Öğrencilerimizin alacakları karne ders başarılarının bir özetidir. Ama başarı durumlarının tamamı değildir. Ders başarısını etkileyecek pek çok faktör vardır. Sınıfın yapısı, öğretmen, ders materyalleri, öğrencinin psikolojik durumu… Bu yüzden bir öğrencinin aldığı not kapasitesi, çalışarak verdiği emek ama ilave olarak mevcut ortam ve şartların ortalamasıdır. Ders başarısı ya da okul başarısı hayat başarısının belki de en önemli unsurlarından biridir ama hayat başarısının tek ölçütü değildir. Bugün okulları daha iyi bir hayat yaşayabilmek için senelerce okuyoruz değil mi? İşte bu yaşamak istenilen hayatın güzelliklerinin büyük bir bölümü eğitimden gelecek. Eğitim, hem daha iyi okullar ve işler için bize fırsatlar yaratacak hem de bizim entelektüel birikimimizi, görgün kültürümüzü, dünya insanlığına bakış açımızı şekillendirecek. Derslerden alınan başarılar arzu ettiğimiz hayatı bize direkt vermez. Ama arzu ettiğimiz hayatı inşa edebilme olasılığımızı doğrudan arttırır. Bu sebeple, karne olayını olduğu haliyle gerçekçi olarak değerlendirmeli karnenin bize söylediği mesajları almalıyız. Eğer karnemizde övünmemiz gereken şeyler varsa kendimizi yüceltmekten ve emeğinin karşılığını alma hazzından kendimizi geri bırakmamalıyız.
Veliler
Karnenin belki de yüzde otuzu veliye aittir. Bir çocuğun ev ortamının huzuru, gerekli çalışma ortamının hazırlığı, ders çalışmasına yardımcı olan kişiler gibi değişkenler ders başarısını doğrudan etkiler. Veliler karne dönemini “bakacağız bakalım ne yapmışsın” atmosferinde beklememelidirler. Karne gününün ‘hesap günü’ gibi beklendiği evde öğrencide manasını bilmeden, sindirmeden ve oburca ders çalışma refleksi doğar veya hiç çalışmaz. Anlamsızca ve ‘mış gibi’ yaparak ders çalışan öğrencilerde bilgilerin kalıcılığı son derece düşer ayrıca ilerleyen dönemlerde kariyer tercihlerinde bile kararsızlık oluşur. Diğer yandan, öğrencinin karnesi ne olursa olsun bundan çok mutlu olan, her şekilde çocuğunu yeterli ve başarılı gören veliler farkında olmadan hata yapmaktalar. Kendi ayakları üzerinde duramayan ve sürekli bir veli desteğine ihtiyaç duyan çocuk yetiştirmek istemiyorsak karneleri gerçekten okumayı bilmeliyiz ve sonuçları gerçekçi yorumlamalıyız. Derinlemesine baktığımızda, çocuklar karne ile hesap verebilirlikten performans yönetimine kadar ilerleyen yaşlarda hayatlarında karşılarına çıkacak bazı olguları mikro düzeyde tecrübe ediyorlar. Onlara bu fırsatı vermeli ve sorumluluk bilincini aşılamaktan geri kalmamalıyız.
Karne kişiye özeldir
Karne günü evde ne fırtına kopmalı ne de felekten bir gün çalınmalı. Karne günü hesap günü değil denge günüdür. Öğrencileri çevreyle ve kardeşleriyle mukayese etmekten kaçınmak bu dönemde çok önemlidir. Çevre ve akrabalar birer örnek olabilirler ama başarı kıstası değildirler. Öğrencileri, sadece ‘5’ aldığı için ya da ‘3,5’ ortalama getirdiğinden ziyade öğrendiği ve kendine yatırım yaptığı için tebrik etmek veya ikaz etmek değerlendirme ve öğütleri bu konseptte velilerimiz için en güzel yaklaşım olacaktır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
MEB öğretmen atama tercihleri ne zaman başlıyor? Sözleşmeli öğretmenlik tercih kılavuzu 2024!
ODTÜ belirledi: İŞTE TÜRKİYE'NİN EN İYİ 20 ÜNİVERSİTESİ
29 Ekim'de ne oldu? Cumhuriyet nasıl ilan edildi?
KPSS ortaöğretim tercihleri 2024 ne zaman başlayacak? Gözler ÖSYM tercih kılavuzunda!
29 Ekim’de ne oldu? Kısaca Cumhuriyet nasıl ilan edildi?