Sivas Kongresi 105 yaşında! Sivas Kongresi kararları neler? Kongrenin önemi ve tarihi
105. yıl dönümüzde Sivas Kongresi kent genelinde çeşitli etkinliklerle bir kez daha anılıyor. Milli Mücadele’nin önemli dönüm noktalarından bir olan kongrede yakın geleceği etkileyen oldukça önemli kararlar alınmıştı. Peki, Sivas Kongresi’nin tarihi ve önemi ne? Sivas Kongresi yıldönümü ne zaman?

Amasya Genelgesi ile kongre toplanması planlanan illerden biri Erzurum, diğeri Sivas oldu. Erzurum Kongresi'nin ardından Mustafa Kemal Paşa'nın 2 Eylül'de Sivas'a gelişinin ardından Sivas Kongresi çeşitli illerden gelen delegelerin katılımı ile 4 Eylül 1919'da, o zamanki Erkek Lisesi'nde toplandı. Erzurum Kongresi'ne katılanların yanı sıra Batı ve Orta Anadolu'dan gelen delegelerin katılımı ile Sivas Kongresi ulusal bir nitelik kazandı. Kongre, işgal kuvvetlerinin tüm baskı ve engelleme çabalarına karşın 4 Eylül 1919'da saat 15.00'te başladı. Yaklaşık 41 delegenin katılımı ile gerçekleştirilen kongrede bazı itirazlara rağmen başkanlığa Mustafa Kemal Paşa seçildi. 8 gün süren kongre sonunda alınan kararlar, tüm ulus adına önemli maddeler içerdi. Sivas Kongresi, yeni bir Türk devletinin kuruluşunda temeli oluşturması bakımından ülke tarihi açısından büyük öneme sahip oldu. Erzurum Kongresi'nde vatanın bölünmez bütünlüğü ve tam bağımsızlığıyla ilgili alınan kararlar Sivas Kongresi'nde de aynen kabul edildi.

Başta manda ve himaye olmak üzere önemli tartışmaların yaşandığı kongrede şu kararlar alındı:
"Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekun kendisini savunacak ve direnecektir. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır. Kuvayımilliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır. Manda ve himaye kabul edilemez. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan'ın derhal toplanması mecburidir. Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler, 'Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti' adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir."
Kongre kararlarının ardından 12 Eylül 1919'de halka açık toplantı gerçekleştirilir. Tıbbıyelileri temsilen İstanbul'dan Sivas'a gelen Mekteb-i Tıbbıyeyi Şahane öğrencisi Tıbbıyeli Hikmet adlı genç bir subay ile Mustafa Kemal Paşa arasında 'Manda ve himaye' diyaloğu yaşanır. Tıbbiyeli Hikmet, Mustafa Kemal Paşa'ya kongrede manda tartışmalarının yaşandığını duyduğunu belirterek, "Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa bunlar her kim olursa olsun, şiddetle ret ve takbih ederiz. Farzı muhal, manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal'i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve telin ederiz" sözlerini kullanır.

Bu sözler karşısında duygulanan Mustafa Kemal Paşa, "Arkadaşlar gençliğe bakın, Türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin" dedikten sonra genç subaya dönerek tarihe geçecek şu sözleri dile getirir:
"Evlat, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez, ya istiklal, ya ölüm."
Bu sözlerin ardından Tıbbiyeli Hikmet, coşkuyla yerinden fırlayarak "Var ol paşam" diyerek Mustafa Kemal Paşa'nın elini öper.
Kongrede alınan karar doğrultusuna Ankara'da Milli Mebusan'ın açılmasıyla Kurtuluş Savaşı yürütülerek, savaş sonrası kurulacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin önü açıldı. Kongre sürecinde bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın isteği ile milli mücadeleye destek verilmesi ve yapılan çalışmaların halka duyurularak desteklerinin alınması amacı ile 14 Eylül 1919'dan itibaren de 'İrade-i Milliye Gazetesi yayın hayatına başladı.