hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ünlü ismin 'uzaylı' çıkışı ortalığı karıştırdı! Okyanusun dibinden toplayacak

    Ünlü ismin uzaylı çıkışı ortalığı karıştırdı Okyanusun dibinden toplayacak
    expand

    Uzay araştırmalarına dair sıra dışı yorumlarıyla adından sıkça söz ettiren ABD'li astrofizikçi Avi Loeb’un, dünyaya düşen bir meteorla ilgili söyledikleri tartışma yarattı. 'Yıldızlararası nesne'yi uzaylıların yaptığını iddia ederek bilim dünyasını karıştıran astrofizikçinin gerçekleştirmek istediği araştırma da gündeme bomba gibi düştü.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Harvard Üniversitesi'nin astronomi kürsüsünde 'en uzun süre görev yapan bölüm başkanı' ünvanına sahip İsrail asıllı ABD'li astrofizikçi Avi Loeb, 2017’de Güneş Sistemi’ne uğrayıp hızla geçip giden 'Oumuamua' astreoidinin dünya dışı yaşama ait bir nesne olabileceğini iddia ederek tüm dikkatleri üzerine çekti. 

    Bilim insanları ilk yıldızlararası nesnenin Ekim 2017'de tespit edildiğini söylemelerine rağmen, Harvard Üniversitesi Astronomi Bölümü'nden Dr. Amir Siraj ve Dr. Avi Loeb bu nesneyi incelerken, ondan önce gelen bir tane daha olduğunu keşfetti. Papua Yeni Gine'nin Manus Adası kıyılarında 2014 yılında görülen bir meteor, saniyede 45 kilometre hızla atmosfere giriş yaptı. 

    Milliyet'ten Gonca Kocabaş'ın haberine göre, yarım tonluk bir kanepe boyutundaki meteor görünüşte büyük olsa da, atmosferde yanarak hiçbir tehdit oluşturmadı. Bu meteor, gözlemevi kameralarına ise parlak bir görüntü şeklinde yansıdı. Araştırmacılar, saniyede 42 kilometreden daha yüksek hızlarda hareket eden herhangi bir nesnenin yıldızlararası olarak kabul edildiğini söylüyor. Ancak atmosfere her gün çeşitli boyutlarda 25 milyon meteorun giriş yapması sebebiyle bunun üzerinde duran olmadı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ünlü ismin uzaylı çıkışı ortalığı karıştırdı Okyanusun dibinden toplayacak

    BULAŞIK MAKİNESİ BÜYÜKLÜĞÜNDE METEOR

    ABD Uzay Komutanlığı ise geçtiğimiz haftalarda  yayınladığı raporla bu nesnenin başka bir yıldız sisteminden olduğunu doğruladı. CNEOS 2014-01-08 olarak bilinen meteor, yaklaşık bir bulaşık makinesi büyüklüğündeydi ve 8 Ocak 2014'te Papua Yeni Gine'nin Manus Adası yakınlarında atmosfere girmişti. Dr. Amir Siraj, keşif sırasında Harvard'da bir lisans öğrencisiydi ve Loeb danışmanı olarak görev yapıyordu. Siraj, her yıl Dünya'ya onlarca benzer göktaşının çarptığını ancak bu göktaşının son derece olağandışı bir yönden geldiği için hızlı hareket ettiğini ve bu bilgilerin de Güneş Sistemi'nin dışından ulaştığını dile getirdi. Loeb ve Siraj, keşifleri hakkında bir makale hazırladılar ve yayınlanması için gönderdiler ama dergiler araştırmayı reddetti. Oysa ikili, vardıkları sonuçlara yüzde 99.9 güvendiklerini söylüyordu. Avi Loeb ve araştırma ortağı Amir Siraj, 2019'da da bu nesnenin Güneş Sistemi'nin dışından geldiğini belirlemişler ancak bulguları doğrulayamamışlardı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'DÜNYA DIŞI VARLIKLAR TARAFINDAN YAPILDI' İDDİASI

    Bu gelişmeyle birlikte 2017 yılında keşfedilen 'Oumuamua' olarak bilinen ünlü yıldızlararası nesne, şimdi Güneş Sistemi'ni ziyaret eden ikinci yıldızlararası nesne konumuna gerilemiş oldu. Ancak Prof. Loeb yaptığı açıklamada nesnenin dünya dışı varlıklar tarafından yapılmış olabileceğini iddia ediyor. Hatta Dünya'ya düşen yıldızlararası cismin bir tür uzay aracı olduğunu öne sürüyor. Öyle ki Loeb, ABD Uzay Komutanlığı (USSC) 7 Nisan'da bilgileri doğruladıktan sonra nesneden geriye ne kaldıysa onu bulmak için bir keşif gezisi yapma çağrısında da bulundu ve nesnenin bulunduğu Pasifik Okyanusu'nun 10 kilometrekarelik bölgesini incelemek istediğini söyledi.

    Yıllarca astrofizik eğitimi alan Prof. Loeb, yakın zamanda Dünya'nın ötesinde yaşamın var olma olasılığı konusunda da görüşlerini dile getirdi. Cesur iddiaları sık sık manşetlere taşınan Loeb, tuhaf dünya dışı teorileri nedeniyle alanındaki diğer kişilerin eleştirileriyle de karşı karşıya kalıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'UZAYDA YAŞAMIN KANITLARI OLABİLİR'

    Okyanusun dibinden meteor parçaları toplamayı hedefleyen Loeb, mıknatıslama ile bu parçaların toplanılıp araştırılabilir olduğunu düşünüyor. "Toplandıktan sonra yıldızlararası nesnelerin bileşimini ve doğasını inceleyebiliriz" diyen Loeb, şunu da ekledi: "Meteor parçalarını bulmak için bir keşif gezisi yapılabilir ve şu anda onu planlamakla meşgulüz." Kara delikler, uzay radyasyonu, erken evren ve alanının diğer konuları hakkında kışkırtıcı araştırmalar yapan Dr. Sirah ve Dr. Loeb, makalelerinde ayrıca Dünya'ya yaklaşık 10 yılda bir kez güneş dışı meteor çarptığını ve şimdiye kadar gezegenimize 450 milyondan fazla meteorun uğradığını da belirtti. Hatta bu tür yıldızlararası nesnelerin uzayda yaşamın kanıtlarını taşıyabileceğine inanıyorlar.

    Uzaylılara takıntı derecesinde ilgi duyan Loeb, son 10 yıl içerisinde çok daha tartışmalı bir konu üzerinde daha yoğunlaştı: Dünya'nın dünya dışı varlıklar tarafından ziyaret edilmiş olma olasılığı. Prof. Loeb, 2017'de Güneş Sistemi'nden geçen yıldızlararası bir nesne olan Oumuamua'nın uzaylılar tarafından gönderilen bir teknoloji olduğunu defalarca iddia etti. Loeb, bu cisimlerle ilgili "İki ilginç olasılık var” diyor: "Ya doğal kökenlidir ya da yapaydır yani başka bir uygarlıktan gelmiştir." İkisi arasındaki farkı anlamanın bir yolu ise meteorun bir parçasını bulmaktan geçiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    KOCAMAN BİR MUAMMA

    Loeb'a göre büyüklüğü ve yoğunluğu nedeniyle küçük parçaların zarar görmeden Papua Yeni Gine'ye düşmüş olması muhtemel. Bir parçanın bulunması, onun yıldızlararası bir asteroit mi yoksa yapay mı olduğunu doğrulayabilir. Prof. Loeb, 'Oumuamua'nın bir güneş dışı asteroitten ziyade bir uzaylı teknolojisi olabileceğini savunsa da bu tezi şimdilik camiada kabul gören bir görüş değil. Amir Siraj da Loeb gibi bu göktaşının herhangi bir parçasının okyanustan çıkarılıp çıkarılamayacağını görmek için bir keşif gezisi düzenlemek istiyor. Ancak uzmanlar parçaların Pasifik Okyanusu'na düşmeme ve tüm parçaların atmosfere girdiğinde yanmış olma ihtimalini göz önünde bulundurarak bunun koskocaman bir muamma olduğunu belirtiyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow